love war | Yoonmin

Eksik parçalar⁵

Jimin, Yoongi'nin gösterdiği dolaptan rahat bir şeyler çıkarıp giymişti. Hala odanın bu denli zevkleriyle donatılmasına şaşırsada bi anlam çıkaramamıştı.

Yatağa gideceği sırada aşağıdan yükselen sesler ve duyduğu isimle kaşlarını çattı.

Jungkook, onun arkadaşıydı. Jungkook'u nerden tanıyorlardı ve onu da mı alacaklardı?

Düşüncelerin birer birer kafasına düşmesi ile tüm yorgunluğu bi anda çekilmiş gibi hissediyordu. Ne olduğu belirsiz insanların yanındaydı,hatta yorgun olduğu için uyuyacaktı bile ancak arkadaşını onların eline bırakmak istemiyordu. Her ne kadar yanında bile olsa onu koruyamayabilirdi.

Tek tek aklından geçenlerle aşağı indi. Kaşları çatılmış, fazlasıyla sinirli gözüküyordu.

"Jungkook'u ne yapacaksınız siz?!"

Hala daha hararetli tartışma yapan dörtlüyü jiminin gür sesi bölmüştü. Taehyung hızlıca jimine dönerken hatırladığına dair bir umut yeşermişti içinde.

"Jungkook,jungkooku tanıyor musun?"

İçindeki kıpırtılar eşliğinde sorduğu soruya, jimin daha fazla sinirlenmişti.

"Asıl siz onu nerden tanıyorsunuz?"

"Jungkook'u hatırlıyormusun?"

Namjoonun tok sesi jiminin ona dönmesini sağladı. Jimin alayla namjoona bakmaya başladı. Neden hatırlamıyor olabileceğini düşündüğünü anlamamıştı. İnsan arkadaşını unutmazdı ki.

Taehyung jiminin cevabını beklemeden bir soru daha yöneltti

"Jungkook...yaşıyor mu?"

Yavaşça sordu bunu. Düşündüğü cevabı versin istemedi, yine de sordu.

Jimin kemdisiyle alay edildiğini düşünüyordu. Sorulan sorular onun için sadece saçmalıktan ibaretti.

"Neden yaşamasınki?"

Taehyung dolu olan gözleriyle jiminin omzunu sarstı bir kaç defa. Sonunda onu bulabileceği düşüncesi içinde sevinç çığlıkları atmasını sağlamıştı.

"Jimin,jimin o nerde"

Jimin göz devirirken geri çekildi.

"Ben jimin değilim."

Yoongi sinirlenmeye başlıyordu. Sorduğu sorulara doğru düzgün cevap bile vermemişti. Şimdi de jimin olmadığını söylüyordu.

"Jimin-"

"Ben jimin değilim! Anlamıyor musunuz siz?!"

"Tamam, tamam sen jimin değilsin ama lütfen jungkook nerde söyle"

Jimin yavaş yavaş gerçekten sinirlendiğini hissederken, Tarhyung az da olsa gergin olan ortamı dağıtmak istemişti. Jungkook'un nerde olduğunu bulması gerekiyordu. Onu bulup alması gerekiyordu.

"Jungkook'u ne yapacaksınız"

Taehyung artık ağlayacak raddeye gelmişti. Jimin gerçekten bazı şeyleri zorluyordu. Jin ,taehyungun halini fark ettikten sorda ayağa kalktı.

"Sadece jungkookun nerde olduğunu sordu jimin! Bilmiyorsan bilmiyorum de"

Yoongi okadar dalgındı ki Jimine bağırıldığını fark etmemişti. Jimin kendisine bağırılmasını umursamadan Jin'e bir adım atmıştı. Ayrıca kendisi her ne kadar ben jimin değilim dese de ısrarla ona jimin dedikleri için artık umursamamaya karar vermişti.

"Biliyorum"

Sessizliği bozan namjoon jimine odaklandı.

"O halde nerde olduğunu söyle"

Jimin kurtulamayacağını anladığından kafasını egdi. Çaresizce iç çekmesinin ardından hepsine bi arada bakmaya başladı.

"Bizde yaşıyor."

Taehyungun anlık olarak gözleri parlarken kapıya doğru ilerleyecekti, ancak yoongi onu tuttu.

"Ayrıca kendisinde değil"

Jimin konuşmaya devam ettikten sonra oradaki herkes anlamsızca jimine döndü. Yoongi tek kaşı havada jimine baktı.

"nasıl yani?"

Jimin omzunu umursamazca kaldırırken konuşmaya başladı.

"Eski bir arkadaş grubumuzun olduğunu o gruptaki kişilerin normal bir insan olmadığını ve ayrıca o grubun dağılmasının sebebinin köylüler olduğunu söylüyor. Bir de hafızamı kaybettiğimi falan."

Herkes şaşkınca jimine bakarken, jimin 'ne oldu' der gibi omzunu indirip kaldırmıştı.

Taehyung yoongiye bakarak umut dolu gülümsemişti. Hepsi anlamıştı ,jungkook hatırlıyordu. Eksik parçalar jungkookdaydı.