Bölüm 11

47 8 21
                                    

Yorgun ve güçsüz gözlerimi zar-zor açmışdım...Ve yine bu lanet olası yerdeydim.Güçsüz bedenimle bir kaç deneme sonucu ayağa kalkmayı başarmışdım.Kapıyı bile zorlukla göre biliyordum artık.Karnımda çok acıkmışdı ve de çok susamışdım.Kapıya kadar gelib, yumuruklayacağım sırada birden açılmasıyla elim boşluğa düşmüşdü.Gözlerimi biraz yukarı kaldırdığımda bazen küçük de olsa sevdiğim ama şimdi öylesiye nefret etdiğim yüze bakıyordum.Duygusuz gibi hemde..

Ben sana ne yapdım ki Jeon? Niye bana bu eziyyeti veriyorsun?

Çokmu kızdırdım seni? Ah aptalım gerçekden...onun beni sevdiğini sanmış ve asla zarar vermeyeceğini düşünmüşdüm.Ama her insan yanılır değilmi? Yada kendini yanıltan insanlar(?) vampirlermi demeliyim yoksa? Çıkar karşısına..

"Jimin?"

Ismimi çok soğuk ve bir o kadar da boğuk sesiyle söylemişdi.Çok hoşdu aslinda ama..aması yok sesi gerçekden güzeldi.

Halsiz ve yorgun çıkan sesimle cevablamışdım.

"Ne?!"

"Sesinin tonuna sahib çık Park"

Histerik bir şekilde gülmüşdüm dediği şeyle.

"Öylemi Jeon?"

"Öyle Park"

"Burdan çıkmak isdiyorum yoruldum artık"

"Ne tesadüf ki,bunun için gelmişdim"

Duyduğum kelimelerle gözlerimi onun gözlerine çıkarmışdım..

"Gerçekdenmi?"

"Gerçekden Park"

"Hadi çık şu lanet odadan"

Yazardan~

Genç oğlan duyduğu sözlerle adeta büyüğüne sarılacakdı(?).Daha sonra bu halde olmağının tek suçlusu geldi aklına ve şu anlamsız düşüncesinden vaz geçdi.

Büyüğünü arkasında bırakarak bodrum katından çıkıb,mutfağa yönelmişdi.Nede olsa açdı ve 3 gündür ağzına ne su nede yemek değmişdi.Kendine bişeyler hazırlayıb,iştahla yemeğe başlamışdı.

Yemeğini bitirdikden sonra bulaşıkları da yıkayıb, yerine koymuşdu.Ancak bir terslik vardı evden hiç ses gelmiyordu.Ve Jeonu orda bıraktığından beri gözüne gözükmemişdi.Genç oğlan mutfakdan çıkmış,ve evi aramağa başlamışdı.

Kendi odasının önüne geldiğinde burda olur düşüncesi ile kapıyı açmışdı.Ama kapıyı açdığı gibi de ışıklar kapanmışdı.Küçük olan bir terslik olduğunu sezmiş ve odadan çıkmak için bir hamle yapmışdı.Tam arkasını dönüb,karanlık alandan zar-zor çıkmak isderken,bişeye çarpmasıyla geriye sendelenmişdi..Önünü göremediği için karşısında bişeymi ve ya birimi vardı anlayamıyordu..

Yavaş adımlarla az önce çarptığı şeye(?) yakınlaşıb dokunduğunda bunun bir beden olduğunu hiss etmişdi.Tabiki Jeon olduğunu anlamışdı hemen.

"Jeon bu şakalarına bir son ver artık!"

Jeon'dan hala ses alamayan Jimin gitmeye çalışdığında belinden tutulub geri yerine geldiğinde..

"Jungkook olduğumu da nerden çıkardın güzelim?"

Duduklarıyla şaşıran ve korkuya düşen Jimin titrek çıkan sesiyle cevab vermişdi.

"S-sen kimsin?"

Aslında ses Jimine bir yerlerden tanıdık geliyordu ama bir türlü çıkaramamışdı kim olduğunu.

"Ben kimmiyim? Güzel soru"

"Ben Kim Taehyung"

Jimin duyduğu isimle kafasını kaldırıb baktığında karanlık olsa bile keskin yüz hatlarından bir kaç gün önce gördüğü Jungkook'un abisi(?) olan Kim Taehyungu görmuşdu.

Gitmeğe çalışsa bile Taehyung bırakmamış aksine daha sıkı tutmuşdu.

"Bırak beni! Hem Jungkook nerde?!"

"Ah sevgilinimi özledin bebeğim?"

"Ne bebeği ne diyorsun sen! Birak beni! JUNGKOOK!"

"Üzgünüm şu an seni duyamaz yada kurtaramaz"

"Işıklar neden kapalı niye kapatdın?!"

"Ben her gördüğüm işi eylence haline getirmeği seviyorum ve bunu da böyle yapdım"

"Sikimde değil! Birak beni! Jungkook nerde?! Ne yapdın ona!"

"Ah üzgünüm bir süre daha sevgilinden uzak tutacağım seni"

"Ne söylüyorsun anlamıyorum!"

"Boş ver.Eninde sonunda anlayacaksın nasıl olsa"

Son kelimelerini de söyleyen Taehyung elindeki bezle Jimin'in ağzını kapatmışdı.Yerinde kurtulmak için çırpınan Jimin yine kurtulamamışdı..

Gözleri yavaş-yavaş kapanan Jimin'e bu olanlar tanıdık geliyordu sanki..

<<<____________________________________________________________>>>
Selamm millett
Nasilsiniz bakalımm?
Bölümü beğendinizmi lütfen bildirin
Fic hakkında anlamadığınız herşeyi sora bilirsinizz
Yeni bölümde görüşmek üzere
Yazım hatam varsa da çok üzgünümm

Bloody Love/JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin