Aşk nedir? Sevgi nedir? Herkesin bir gün sevgisi bitecekse aşk nasıl sonsuza kadar sürebilir ki? Aşk bir tarafın çok sevip diğer tarafın kullanması mı? Aşk iki kişilik bir eylem ve kimse kimseyi karşılıklı sevmiyorsa aşk nasıl var?
Kafam da sürekli tekrar eden bu sorular vardı. Sanki iç sesim benimle konuşuyor gibiydi ama şuan bunları düşünecek vaktim yoktu üstünde çalıştığım bir sürü konu varken aradığım bir katil varken aşkı düşünemezdim.Bu gece de bir ipucu bulamadan uyuyacaktım.
Vücudum da hissettiğim sıcaklık ile gözümü yavaş yavaş açtım. Odam alevler içindeydi.
"Anne!"
"Nefesim kesiliyordu. "
"Anne!"
Alevler üstüme geliyordu.
"Yardım edin. Baba! "
Çığlık atarak yatakta sıçradım nefes nefeseydim. O günü yine rüyamda gördüm sanki dün gibiydi. O gün Annem ve Babamı kaybettiğim o gün, dün gibi hatırlıyordum sürekli rüyama giriyordu. On üç yıl olmuştu mutlu ve huzurlu ailem bir gecede yok oldu. Biri o gece evimizi alevler içinde bıraktı. Planlı yapılan bu katliam ailemi yok etti. O katili bulmak da anneme verdiğim son sözümdü.
Sıradan normal bir kız olarak okula gitme zamanım gelmişti. Okulun ilk günüydü.Son senemdi sınava az kalmıştı üniversiteyi kazanmam gerekiyordu. Aynı anda çok iş yaptığım için zorlanacaktım ama dersi derste öğrendiğim için kazanacağımı düşünüyorum. Hukuk fakültesi öğrencisi olmak için herşeyi yapardım yapacaktım da.
Evim çok karışıktı her yerde bilgisayarlar, ses dinleme cihazları, duvarlarda katili bulmak için çektiğim resimler vardı evim ev değildi.On iki tane büyük hesap yürütüyordum herkesin gerçekte olduğunu düşündüğü bir çok ünlü benim hesabımdı, benim tasarladığım insanlardı.
Hayatım gerçekten çok karışıktı.Hesaba son kez story attım ve üstümü değiştirmek için kalktım. Okul formamı giyindim çantamı aldım ve evden çıktım on dakikada giyiniyorum çünkü süslenme gibi saçma şeylerle uğraşmıyorum. Yapacak daha önemli işlerim vardı.
Okula doğru yürümeye başladım, yolun karşısına geçtim ve Sayon Pastanesine girdim Mehmet abi sıcak poğaçaları diziyordu.
"Mehmet abi bana her zamankinden verir misin? "
Mehmet abi gülümsedi ve eldivenlerini çıkardı yenisini giydi bir tane zeytinli bir tane patatesli poğaça ve vişne suyunu paketledi ve bana uzattı.
"Bugün geç kaldın İpek dersten geri kalma kızım."
Çantamdan paramı çıkarırkek cevapladım,
"Geç kalmam bilirsin dakik olmayı severim.Kolay gelsin. "
Dedim ve pastaneden çıktım.Zeytinli poğaçamı çıkardım bir ısırık aldım ve yoluma devam ettim. Biraz ilerledikten sonra bir yıl boyunca her sabah göz göze geldiğim çocukla yine göz göze geldim.Keşke kim olduğunu bilseydim.
Bu düşüncelere yine girmek istemediğim için zeytinli poğaçamı yiyerek okula doğru gittim ama o çocukta benimle aynı kaldırımdaydı. Şaşırdım çok şaşırdım çünkü o bu tarafa gitmezdi bu yol bizim okula çıkıyordu. Umursamadan hızlı adımlarla okula girdim nöbetçi öğretmene günaydın dedim cevap vermesini beklemeden sınıfa çıktım.
Sıra seçen biri olduğum için ön tarafta oturmak istiyordum ama hepsi doluydu.Sadece duvar tarafı ön sıra boştu. Duvar tarafından güzel ders dinlenmese bile ön taraftı bende oturdum. Yanıma kimsenin oturmasını istemediğim için çantamı koydum. İki kişilik sırada tek oturup ders çalışmak çok hoşuma gidiyordu. Normalde okulun ilk günü tören falan olur ama ben geç kaldığım için hiç birine katılamadım. Pekte bir önemi yoktu.
Simli not defterimi ve pandalı kalemimi çıkardım herkes bu yüzden bana büyüyemedi diyordu. Masamı hazırlarken kapı açıldı.içeriye bir kadın girdi yeni gelen hocalardan biri olmalıydı.Ayağa kalktım. Siyah topuklu ayakabısının çıkardığı ses ile bütün sınıfı kendine odaklamıştı. Siyah mini elbisesi ve at kuyruğu yapılmış saçlarıyla çok ciddi duruyordu. Matematik öğretmeni gibi görünse de edebiyat öğretmeniydi.Hocanın otur demesini beklerken kimsenin kalkmadığını fark ettim. Bende oturdum.
Tanrım bu çok utanç vericiydi.
En kötüsüde arkadaşlarımın hiçbiri gelmemişti. Nerde bunlar. Aklım nerde bilmiyorum ama bu sene çok yorucu geçecek gibiydi.
Hoca herkese adını soyadını soruyordu sıra bana geldi. Ayağa kalktım ufak bir kıkırdama oldu takmamayı tercih ediyorum.
"Ben İpek memnun oldum."
"Edebiyat ortalaman kaç İpek? "
"98 hocam." Dedim tereddütle.
"Derece yapan öğrencilerdensin sanırım? "
"Evet. "
"Tamam otura bilirsin."
"Peki"
Dedim ve oturdum neden sorguya çekildim bilmiyorum ama kendimi tuhaf hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN HATRINA
Mystery / ThrillerGeçmişin hatrına susar mıydınız? Haklıyken haksız duruma düşmek, haklıyken bile özür dilemek... Acımasız bir hayat.