6.Bölüm"Nesin sen?Dick King mi?"

584 78 70
                                    

“Dur bakalım doğru anlamış mıyım?”

“Neyi?”

Hem bir yandan konuşuyor hemde bir yandan hazırlanıyordum ve bu aslında hiçte sanıldığı kadar kolay olmuyordu. İşten çıkıp eve geleli henüz yarım saat olmuştu ve ben duş alıp yeniden dışarı çıkmak için hazırlanmaya başlamıştım çünkü yetişmem gereken bir davetim vardı.

Aslında iki arada bir derede onu yani yeni adıyla F.K'yı aramasam, hazırlanmam kolay olabilirdi ama sanki onu aramasam ve anlatmasam... olmaz gibi hissettirmişti.

“Erkek arkadaşının kuzeni nişanlanıyor ve sende aslında hiç gitmek istemiyorsun?”

“Evet”

“Ee neden ona demiyorsun madem gitmek istemediğini?”

Bu sorusunu duyduktan sonra hemen cevap verememiş ve banyodan saç fırçamı almak için kısa bir an odadan gitmiştim.

“Alo?”

“Burdayım burdayım” demiştim telaşla.

“Neden gitmek istemediğini söylemiyorsun?”

“Söylemesine söylerimde”

“Eee?”

“O da bana kırk yıl söylenir, dırdır yapar”

Ben, çoğu şeye aslında Serkan’ın çenesini kapatmak için katlanıyordum. Onun bana trip atıp, aylarca söylenmesindense birkaç saatlik davet daha kabul edilebilinir gibi geliyordu.

“Böyle şeyleri çok takar mı?”

“Hemde nasıl?”

“Ya… siz biraz"

"Biz biraz?"

Cevabı almadan önce yine banyoya koşmuş ve saç köpüğümüde almıştım.

"Siz biraz rolleri değiştirmişsiniz gibi?"

"Nasıl anlamadım?"

"O dişil sen ise eril davranıyorsun, denge bozulmuş"

"Bu kanıya nereden vardın?"

İki gündür ona o kadar çok şey anlatmıştım ki, resmen içimi olduğu gibi dökmüştüm ve o da gıkını çıkarmadan dinlemişti ama kuralımızı  korumaya da devam ediyorduk. Kendimiz ve kimliğimiz hakkında hiçbir bilgi vermiyor ve de sormuyorduk.

"Bir erkeğin trip atması çok sık görülen bir şey değilde ondan"

Bu konuda açıkcası Serkan’ın eline kimse su dökemezdi hatta bir yarışma olsa ikinci ile bile arasında büyük fark olurdu.

"Belkide en sevdiği şeydir trip atmak"

"En son neye attı mesela?"

"Şeye işte...Ebru'ya yemeğe gittim diye"

İkisinin birbirlerine olan nefretlerinden o kadar bıkmıştımki artık araya girip kimseyi savunamaya bile tenezzül etmiyordum.

"Şu birbirlerinin çatalından yemek yiyenler mi?"

"Evet onlar"

Söylediklerimi gerçekten dinliyor ve hatırlıyor oluşu, beni çok mutlu ediyordu.

"Bak mesela bir başka tuhaflıkta sizin iki senedir çıkıyor olmanıza rağmen, halen birbirinizden tiksiniyor oluşunuz"

"Bu da nereden çıktı birbirimizden tiksinmiyoruz"

Odamdaki aynada, kendime rimel sürerken, telefondan gelecek cevaba aşırı odaklanmıştım. Ona böyle bir şeyi anlatmamıştım ve neden durduk yere şimdi böyle düşünüyor merak etmiştim.

FK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin