"Yerimde sen olsaydın aynı şeyi yapmaz mıydın?"
"Ne?"
"Sen beni dinlemiyor musun?"
"Yok dinledim de... Sonunu anlayamadım. Tam o sırada bir şey düşünüyordum"
"Ne düşünüyordun?"
Seni...
Aslında günün tamamını da onu düşünerek geçirmiştim. Bana söylediği cümleleri teker teker kafamda yeniden dinleyip dinleyip analiz ediyordum. Hele ki,
"Beni karıştırma çünkü ben olsaydım o odada hatırladığın tek şey, sadece o odaya girişin olurdu" deyişini her düşündüğümde içimden bir ürperti geçiyordu.
"Faturalarımı felan"
"Felan kısmı çok inandırıcı gelmedi açıkçası"
Olduğu kadarıyla idare edecekti çünkü ona sunabileceğim daha zekice bir yalanım şuan için yoktu. Dünkü konuşma beni dağıtmıştı ve gece boyunca uyuyamama neden olmuştu.
Hiç bilmediğim bir adam hayali de olsa bana yapacağı edepsizce şeylerden bahsetmişti ve bu ...bu gerçekten beni heyecanlandırmıştı. Artık libido neydi veya nasıl yükseliyordu sanırım anlayabiliyordum çünkü bedenimde derinden bir sızı vardı.
Vay canına...gerçekten azmış mıydım? Gerçekten istiyor muydum artık bir şeyler yaşamayı? Ben artık düzelmiş miydim? Bunlar tam olarak bunun mu işaretiydi ve en kötüsü bunu yabancı bir adam mı başarmıştı?
Hayatımdaki bu sorular hiç azalmıyordu ve FK yine her ne yapıyorsa arka taraftan yine bir sürü tıkırtılar ve su sesleri geliyordu.
"Pek konuşasın yok anlaşılan bugün?"
Aslında vardı ama konuşmamak için üstün bir gayret gösteriyordum çünkü ondan ve dünkü konuşmalardan ne kadar etkilendiğimi, haz aldığımı bilsin istemiyordum.
"Konuşasım olmasa aramazdım seni"
"O da doğru"
Evet her şeye rağmen onu düzenli ve istikrarlı bir şekilde aramaya devam ediyordum çünkü bana iyi geliyordu hatta...hatta biraz fazla iyi gelmeye başlamıştı.
Dikkatimi çeken bir başka konu ise, onu her gün aynı saatlerde aramama rağmen bazen çok gürültülü bir yerde oluyor bazen ise arka fon oldukça sessiz kalıyordu ve ben bunu da merak edemeden duramıyordum.
"Eee erkek arkadaşına lip gloss aldın mı?" demişti birden ve ben bu beni oldukça şaşırtmıştı.
"Ne?"
Sorusunu gerçekten anlamadığım için "Ne?" diye sormuştum ama bana cevap vermek yerine kahkaha atmayı tercih etmişti.
"Anlamadım bir daha söyle"
"Yok bir şey"
"Söyle ya anlamadım"
"Şaka yaptım boş ver"
Ebru'dan sonra Serkan'dan nefret eden ikinci kişi sanırım o olmuştu ve ben bunu nasıl sağlamıştım hiç bilmiyordum çünkü defalarca ama defalarca problemin bende olduğunu söyleyip durmuştum.
Onu tanımadan sadece benim anlattıklarım kadarıyla kesin bir hükme varması bence çok yanlıştı.
"Serkan sandığından daha erkeksi" demiştim bir anda. Halbuki Serkan'ın gerçekten de bir sürü dudak kremi vardı, çünkü dudaklarının çok çatladığını söylüyordu.
"Yaa... demek öyle"
"Her şeyi benden dinlediğin için onun hakkında böyle düşünüyorsun ama aslında-"
