Bölüm 25~
Birebir:Yağız 18 yaşındayken;
Elindeki fotoğraf karesine uzunca bir süre bakmıştı. Hayatın mucizeleri vardı bilirsiniz onlardan biri de yağız'a uğramıştı o öyle hissediyordu en azından. Hayata tutunma sebebi sadece elindeki tuttuğu bir fotoğraf karesindeki kıza aitti.
" İlge " dedi mırıldanarak. " Beni hala göremedin " dedi. Neredeyse 4 seneye yakın kızı her kötülükten koruyordu. Sırf bu yüzden Adana'dan buraya gelmişti zaten kendi memleketini bırakarak ama onunla beraber babası da gelmişti hemde aynı evde yaşamaya alışması gerektiğini vurgulayıp eşyalarını da yağız'ın evine getirtmişti.
" Yağız! " dedi yavuz öfkeyle. Yağız ise panikle fotoğrafı yastığının altına iteledi.
" Efendim ? " dedi kapıyı çalmadan açan babasına.
" Bugün çalıştığının parası nerede ? " dedi öfkeli babası.
" Bende " dedi yağız korkmadan.
" Sana o paraları bana getireceksin demedim mi ? "
" Paraya ihtiyacım var baba "
Amacı sevdiği kıza, hediye almaktı onun aldığını bilmeyecekti belki ama olsundu.
" Ne demek ihtiyacın var ulan ! "
" İhtiyacım var baba " dedi tekrardan yağız, ama karşılığında ise sert bir tokat yedi babasından.
" Bana hemen o paraları veriyorsun "
Babası, annesi öldükten sonra paraları ya içkiye verirdi ya da kadınlara yedirirdi, gerçi annesi ölmeden önce de beraber olduğunu birçok kadından çocuğu bile olmuştu.
Elini cebine atarak bir miktarını verdi ama hepsini vermedi bunu babası hiç bilmeyecekti belki de.
" Aferin " dedi saymadan cebine atarken işte bu şansıydı yağız'ın saysaydı paraları daha çok dayak yiyeceğinden emindi ardından odadan çıktı gitti babası.
Yağız tekrar çıkardı yastığın altından fotoğrafı ve gülümseyerek baktı ama göz yaşı fotoğraf karesine düşmüştü ilk kez ağlıyordu sevdiği kıza bakarken.
O gece fotoğraf karesi baş ucundayken ekranda da ilge'nin fotoğrafını kilit fotoğrafı koymuştu ve öylece uyuyamamıştı.
Sabah uyandığında ise babası çoktan odada sandalyede gülerek oturuyordu elinde de yağız'ın sakladığı fotoğraf karesi.
" Demek kız bu " dedi gülerek ama mutluluktan uzak soğuk bir gülüştü. " Güzelmiş "
" Onu bana ver " dedi sert bir sesle yağız .
" Bu kızı unutacaksın yoksa " dedi acımasız bir şekilde yavuz " canıyla öder "
Kaşları çatılan yağız'ın içine korku yerleşti.
" Kimden uzak duracağıma ben karar veririm " dedi öfkeyle yağız.
" Ben mutlu değilsem sen hiç mutlu olamazsın. Beraber olduğun an bunun bedelini canıyla öder bu kız " dedi acımasızca.
Yağız babası tarafından o gün tehdit edilmişti ama hiç bir zaman ilge'nin peşini de bırakmamıştı onu yanında olamasa bile hep korumuştu onu gerçekten sevmişti ve vazgeçmemişti. Yağız babasına ilk baş kaldırısını ilge'den vazgeçmediği zaman yapmıştı.
🌛
Güne kollarında uyandım sevdiğim adamın. Yüzünün her detayını ezberlemek istercesine bakıyordum. O ise bundan rahatsız değilmiş gibi uyumasına devam ediyordu. Kaşları, kirpikleri, dudakları, herşeyi mükemmel olamazdı bir insanın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Elli Tonu
SonstigesHayatımız hep bir piyon üzerine kuruluydu. Geliyorduk gidiyorduk ve en önemlisi birer birer geçiyorduk hayatımızdan. Bu hikayenin piyonu kimdi bilinmez ama biri çok acı çekecekti bu kesin!! İLGE AKINSOY~YAĞIZ ULUSOY