Merhabalar!
Ehehehheheheheh
İyi okumalar<3
~~~~~~~~Eve gelmiştim, gelirken Felix tek bir kelime bile etmemişti. Eve girdiğimde Minho oppa bana telaşla bakmıştı.
"Güzelim ne oldu? İyi misin? Daha kötü görünüyorsun"
"Hamileyim"
"Ne"
"Hamileyim"
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
"H-hayır"
Minho oppanın sinirken damarları belli olmaya başladığında ağlamaya başladım, Jisung noonayı aradım gözlerimle.
Yoktu.
İşte şimdi ölecektim, daha doğmamış bebeğimle birlikte.
Minho oppa sinirle bana tokat atmış ve saçlarımdan tutarak ona bakmam için zorlamıştı.
"Annen gibi mi olacaksın sen?! Annemler seni evlatlık almasaydı herhalde bilmem kaçıncı çocuğunu doğururdun sanırım hm?! Annesiz sürtük! Aynı annen gibisin! Annen de babamla evlilik dışı evlilikten hamile kaldı ve barlarda gezen bir fahişeydi! Ama ne oldu, babm onunla evlenmeyince başkasıyla evlendi ve doğumda öldü!"
Beni saçımdan tutarak odama getirdiğinde beni yatağa oturtmuş ve odadan çıkıp kapıyı kilitlemişti.
Bir süre boş boş etrafı incelemiştim. Kendi hayatımı bitirmiştim. Yetmemişti, evlatlık olduğumu öğrenmiştim.
Minho oppayla olan fotoğraflara bakarken sinirke dolup taşmıştım, kalkıp bütün fotoğrafları yırtarken yıllardır annem sandığım kişinin fotoğrafını da yırtmıştım.
Soy adımın farklı olduğunu biliyordum, ama Minho oppayla aynı baba ve ayrı annelerden olduğumuz için olduğunu bilmiyordum...
Sinirle Minho oppanın bana aldığı her şeyi kırmış yada yırtmıştım. Saçlarımı çekerek ağlarken görüşüm bulanıklaşmaya başlamıştı.
Yere yığıldığımda her yerimin titrediğini hissediyordum.
-
Gözümü açtığımda Minho oppa sakindi. Ama bana bakmıyordu bile.
"Beni daha fazla rezil etmeden evden git. Bütün eşyalarını topladım"
Ayağa kalktım ve odama baktım, her yer bomboştu. Ben bir süre böyle kalırken Minho oppa benin bileğimden tutup kapının önüne koymuş ve valizimi elime tutuşturmuştu.
Telefonumu da elime verdikten sonra yüzüme bakmadan kapıyı yüzüme kapatmıştı.
Yapayalnız kalmıştım. Ailem dediğim kişi beni evden atmıştı.
Hıçkırarak ağlarken Felix'i aramıştım. Uzun süre bekletse de açmıştı.
"Gecenin köründe aradın, bir şey mi oldu?"
Hıçkırmaktan konuşamazken Felix'in telaşlı sesini duymuştum.
"Evde misin?!"
"Hmhm"
Telefonu kapattığında yere çöktüm ve karnımı tutarak ağlamaya başladım. Kısa sürede Felix'in arabası yüksek hızla geldiğinde korktum.
Felix arabadan inip koşarak yanıma geldiğinde bana sımsıkı sarılmıştı.
"Ne oldu bebeğim? Bu valiz niye burda?"
"Evden kovuldum..."
"Ne?"
"Minho oppam bana..."
Devamını getiremeyince Felix başını sallamış ve valizimi arabaya koyup beni de arabaya bindirmişti.
Onun evine giderken bir eli sürekli bacağımdaydı ve okşuyordu. Evine geldiğimizde çok uykum vardı.
Felix beni kucağına alıp evine girdiğinde direkt kendi odasına götürmüştü.
Beni yatağa yatırıp yanıma yattığında hemen sokulmuştum boynuna, ilgi istiyordum.
"Ne oldu bir anda? İyi duruyordunuz"
"Seninle ilişkim olduğunu fark edince sinir krizi geçirmişti... Sonra affetti, ama bu sefer affetmeyeceğini bilsemde eve gittim... Gitmez olsaydım... B-benim annem bir fahişeymiş... Bende öyleymişi-"
"Sus, sen öyle değilsin. Bebeğimizin annesi ve ben biricik güzelimsin"
Felix'e sarılırken gülümsemiştim. Felix belimi okşarken elini tişörtümün içine sokup karnımı okşamıştı.
"Yarın erken kalk tamam mı bebeğim?"
"Hmhm"
-
Uyandığımda Felix sahneye çıkacakmış gibi giyinmişti. Onu bu şekilde görmek kalbimin hızla atmasına sebep olurken damatlığa benzer bir şey giyinmişti.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydın..."
Yataktan kalktığımda tuvalete girmiş ve işlerimi halledip Felix'in yanına gelmiştim. Felix bana beyaz mini bir elbise verdiğinde gülümsemişti.
"Haydi giy bakalım"
Utanmadan yanında soyunup giyinirken altına uyumlu bir topuklu ayakkabıyı valizimden çıkartmış ve giyinmiştim.
Neden bu kadar abartılı giyindiğimizi bilmezken hemen hazırlanıp çıkmıştık. Kısa sürede konser alanına geldiğimizde Felix arka sahnede durmamı istemişti.
Bir kaç saat arka sahnede beklerken çalışanlar bana bir sürü yiyecek getirmişti.
Tam yiyeceğim sırada çalışanlar sahneye çıkmamı söyledi. Sahneye çıktığımda herkes çığlık atmıştı. Felix bana parlayan gözlerle bakarken utanarak yanına gitmiştim.
Sonrasında Felix elimden tutup gözlerimin içine bakarak mikrofona konuşmuştu.
"Bebeğim, biricik güzelim... Bebeğimizi beraber büyütmek, benim karım olmak, bütün söylentilerin amına koymak ister misin?"
Kahkaha atarken Felix önümde diz çökmüş ve pırlanta kutusunu açmıştı. Herkesin şok içindeki çığlıklarını siktir etmiştim. Gözlerim dolarken mikrofonu bana uzatmıştı.
"Evet!"
Felix hemen kalkıp dudağıma yapıştığında ilk kez Felix'e karşılık vermiştim.
Geri çekildiğinde pahalı pırlanta yüzüğü yüzük parmağıma takmıştı. Kulağıma yaklaştığında fısıldamıştı.
"Bundan sonra benim nişanlımsın, kimse senin hakkında ileri geri konuşamaz bebeğim"
__________
Herseyin amk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nobody Knows/Hyunlix
FanfictionBir maskeli balo, 2 genç ve 2 küçük sır. !Bu kitapta idollerin masum olmadığı gösterilmek istenildi! (Tamamen kurgu, çoğu idol gerçek hayatta böyle değil)