(6)

30 3 2
                                    

Üçümüz Seungmin'lerin kaldığı odaya  gidiyorduk. Arkamızdansa Chan hyung geliyordu. Bu kadar çok kızacağı neredeyse hiç bir şey olmamıştı sadece Seungmin'i koruyordu. Biz giderken Hyunjin ile Changbin hyung arkamızdan bakıyorlardı. Of be hepsine rezil olduk birde dalton kardeşler gibi dizilmişiz. Odaya geldiğimizde Seungmin bize ateş atıyordu gözleriyle. "Birincisi başka birinin odasının fotoğrafını çekmek mahremiyete saygısızlık ikincisi çektiği fotoğrafı herkese göstermek dalga geçmeye giriyor." Haklıydı birinci saydığını Jeongin ikinci saydığını da ben yapmıştım. "Hem sadece bu değil değil mi bebeğim?" Seungmin'e karşı sorduğunda gözlerini büyütmüştü. "Pardon sevgilime bebeğim demeyim felix hemen taklidimizi yapıyor!" Kafamı aşağı eğerek halı desenlerini incelemeye başladım. Belli bizi azarlamak için getirmiş. "Çocuklar yaptığınız beni gerçekten büyük bir hayal kırıklığına uğrattı." Jeongin yutkunmuştu. İlk özürcü belli oldu. "Hyung çok özür dilerim benim hatam sadece Seungmin'i böyle birisiyle görmek şaşırtıcı." Bende özür dilesem affeder miydi ama yok vazgeçtim halı desenlerini incelemeyi tercih ederim. "Evet hyung Jeongin haklı biricik arkadaşımızı ilk defa böyle görüyoruz bize de hak ver." Jisung'ta dilediğine göre biraz daha yumuşamıştır herhalde. "Pekala özrünüz kabul ama bu böyle bitmeyecek birazcık burnunuz sürtsün, hey Felix!" Al işte özür dilemediğim fark edildi. Ne yapalım diliycez mecburen. "Bemde özür dilerim Seungmin." Yüzlerine baktığımda tatmin olmuş gibilerdi çünkü sırıtıyorlardı. "Burnunuzun sürtmesinden kastım çokta zor şeyler değil korkmayın yani." Yalan kesinlikle yalan söylüyordu. Zor görevler verecekti. "Şimdi gidebilirsiniz, ha son bir şey var, bir daha sevgilimi darlamak yok." Seungmin'e baktığımızda bize bakıp kaşlarını kaldırıp indiriyordu gıcık. Daha fazla durmamak için odadan ilk ben çıkmıştım. Arkamdan da Jisung'la Jeongin geliyordu. "Neyse ucuz atlattık." Arkamı hızlıca dönerek Jisung'un dediğine karşılık verdim. "Ucuz falan atlatmadık ağır işler yaptırıcak ne için sevgilisini kızdırdık diye!" Cevaplarını beklemeden arkama döndüğümde tam karşımda Hyunjin'in omuzlarını görmüştüm. "Ayıp ama yaptığın arkadaşlarına bağırırken patronunun yanında kedi gibi duruyordun. Bizi mi izlemişti gerçekten. "Seni ilgilendirmez." Kafamı kaldırıp yüzüne bakarak konuşmuştum. "Farkına var diye söyledim yoksa banane kime bağırıyorsun kime kedi gibi duruyorsun." Alay edercesine söylediğinde kaşlarımı çatmıştım. "Sanane ise karışma!" Omzuna hafif çarparak hızlıca yanından geçmiştim. Birde bununla uğraşıyordum. Odaya ulaştığımda yatağımı düzenleyerek lavaboya girdim. Bir kaç dakika sonra çıktığımda Hyunjin'in yatağında toplandıklarını görmüştüm. "Sorunu çıkaran bir diğer şahıs da geldiğine göre devam edebiliriz." Minho'nun beni işaret ederek kurduğu cümleyle diğerleri gülüşmüştü. "Hâlâ bu olayı konuşmaya devam mı edeceksiniz?" Yaklaşarak sorduğumda Changbin hyung cevap vermişti. "Merak ediyoruz herhalde." Gözlerimi devirerek boş bulduğum bir yere oturmuştum. "Her neyse devam ediyorum." Jeongin haber sunar gibi konuştuğunda gözlerimi devirmiştim. "Felix hyung telefonla koşunca baya ses oldu büyük ihtimalle o zaman Chan hyung uyandı." Jeongin'i dinlerken gözüm bir anda Jisung ve Minho'ya kaymıştı. Tam karşımda yan yana oturuyorlardı evet bu normaldi ama fazla yakınlardı. "Dedikodunuzu bölüyorum ama Chan hyung çağırıyor." Seungmin odaya bir anda girip konuştuğunda Changbin hyung oflamıştı. "Oflama öyle gelin hemen." Diyerek odadan çıkmıştı. Bende hızlıca ayağa kalkıp toplantı odasına gitmiştim. Bir kaç dakika sonra hepsi gelmişti. Hepsi her zamanki yerine geçerken Hyunjin ve Jisung yer değiştirmişti. Ben dururken Minho'nun yanına mı oturuyordu, bunun hesabını sorarım ama ben. "Bir an önce sabah olanları unutun, çünkü bir kaç saat sonra göreve gideceksiniz." Chan hyung bir kaç dosyayı düzenlerken konuşmuştu. "Cha Eunwoo, zaten biliyorsunuz bayadır tuzağa düşürmeye çalışıyoruz." Ah şu adam çok bir marifeti yok bir kaç suç sadece. "Zaten kolay bir lokma bu yüzden sadece Felix ve Hyunjin'i görevlendiriyorum." Burnumuzun sürtmesinden kastı buydu demek kötü bir fikir değildi çünkü göreve onunla çıkmak istemiyordum. "Geri kalanını Seungmin size anlatır." Dedikten sonra Jisung ve Minho'ya  dönmüştü. "Siz ikiniz ise Park Sunghoon ile ilgileniceksiniz." Neyseki onlar daha zor bir görevdeydi. "Neden bize daha zor Minho yeni görevlere katılıyor, ben zaten çok iyi değilim." Jisung'un çırpınışlarına karşı Chan hyung çatık kaşlarla bakıyordu. "Minho geleli nerdeyse iki hafta oluyor ayrıca sen işinde gayet başarılısın." Jisung tekrar konuşmak için ağzını açtığında Chan hyung susturmuştu. "Ben ne dersem o hadi hazırlanıp göreve başlayın Seungmin size detaylıca anlatır zaten." Telefonunu alıp odadan çıktığında Jeongin ile Changbin hyung arkasından gitmişti. "Buyrun bu dosyalarınız." Diyerek önümüze bırakmıştı elimi dosyanın kapağına koyduğumda Hyunjin'in elini hissetmiştim. Yüzüne baktığımda aptal bir sırıtmayla karşılık vermişti. Elimi çektiğimde dosyayı önüne alarak incelemeye başladı. "Bu, bu çocuk oyuncağı kendi başıma yapabilirim." Minho'nun kurduğu cümleyle hepimiz ona bakmıştık. "Ne? Gerçekten kolay şu adama bakın." Dosyayı önümüze koyduğunda aynı şeyi düşünmüyorduk Seungmin'e döndüğünde devam etti. "Bize bir şey anlatmana gerek yok ben Jisung'a anlatırım sadece konumu ver bize." Seungim telefonunu çıkararak Minho'ya konum yollamıştı, bildirim sesiyle birlikte Minho gülümseyerek odadan çıkmak için kapıya ilerlemişti tabi arkasından da Jisung çıkmıştı. "Siz ne düşünüyorsunuz?" Bize dönerek konuştuğunda cevaplamıştım. "Minho'nun deliliği ile ilgili mi?" Hyunjin dediğime gülerek karşılık vermişti. "O konuda diyecek hiçbir şeyim yok." Dosyayı masada bırakarak ayağa kalkmıştım. "Bizede sadece konum atabilirsin halledip geleceğiz." Diyerek Hyunjin'e dönmüştüm. "Kalk artık gidelim." Dememle sandalyeden kalkmıştı. "Görüşürüz Seung!" Odadan çıkarken söylediğimde Seungmin'in arkamdan gülümsediğini görmüştüm, neyseki hâlâ kızgın değildi. Üstümü değiştirmek için odaya girdiğimde Hyunjin'de arkamdan gelmişti. "Planı anlat bana." Dediğimde Hyunjin kafasını sallayarak başlamıştı. "İki saat sonra her zamanki yer altı bölgesinde bir toplantı düzenleyecek bizde yolda yakalayıp buraya getireceğiz aslında kolay ama korumaları vardır illaki." Giyeceğim parçaları alarak lavaboya girmeden önce sormuştum. "Minho sana bir şey anlattı mı?" Belki Jisung'la ilgili bir kaç şey söylemiştir diye düşündüm. "Ne ile alakalı?" Demek ki bahsetmemiş, bu iyiydi şimdilik. "Boşver sonra öğrenirsin." Diyerek lavaboya girmiştim. Yaklaşık on beş dakika sonra giyinip çıktığımda odada tek olduğumu fark etmiştim. Büyük ihtimalle dışarıda beni bekliyordu. Odadan çıktığımda Jeongin ile karşılaşmıştım. "Hyunjin nerede?" Cevaplamak için ağzını açtığında gelen sesle geir kapatmıştı. "Bensiz de iki dakika duramıyorsun ya ne diyim." Gözlerimi devirerek karşılık vermiştim. "Uzatma da yürü hadi bitirelim şu işi." Önden giderek kapıya ulaşmıştım oda arkamdan geliyordu. Arabaya bindiğimizde bana dönerek konuşmuştu. "Minho ile Jisung'un işi ne biliyor musun?" Nasıl yani oda mı fark etmişti. "Bilmiyorum ama bende fark ettim gereksiz samimiyete girmişler." Önüne dönerek arabayı çalıştırdığında cevap vermişti. "Minho'ya sorduğum da bana cevap vermedi." Kafamı sallayarak onaylamıştım. "Bende Jisung'a sormak için bekliyordum." Bir kaç saniye bana baktıktan sonra konuşmuştu. "Görevden sonra sorarsın." Onaylar mırıltılar çıkardıktan sonra önüne dönmüştü. Yaklaşık beş dakika sonra sessizliği bozmuştu. "Hazır mısın yaklaştık." Dediği ile belimdeki tabancayı çıkarıp son bir kez kontrol etmiştim. "Hazırım."







Medaya ya neden bir şey koyamıyorum anlamadım bir türlü her neyse bende buraya koyarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medaya ya neden bir şey koyamıyorum anlamadım bir türlü her neyse bende buraya koyarım. Umarım bölümü beğenirsiniz eğer beğeniyorsanız da oy vermeyi unutmayın lütfen:')
Destekleriniz için teşekkür ederim

Yine Mi Sen/Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin