Flashback
(günümüzden 2 yıl önce)"Jimin seni geldin canım? Bak yemek sıcak soğutmadan ye istersen."
Dış kapıyı kapatırken salondan gelen hoseok hyungun sesine gülümsedim. 1 yıldır nerdeyse her anımda o vardı. Bana çok güzel destek çıkıyordu. O olmasa ne yapardım diye düşündüm içimden.
'Hayır hyung aç değilim, canım birşey istemiyor. Duş alıp uyuycağım.'
Salonun kapısına yaslanıp ona baktığımda bir çift gözün hüzünlü bakışlarını yakaladım. Bu bakışların sebebini biliyordum. Kollarını açıp yanına gelmemi söyleyen gözlere dayanamayarak yanına adımladım. Kollarına sığınarak sarıldığımda gözlerimden istemsizce yaşlar gelmişti. Hoseok hyung taehyung ve beni biliyordu. Ayrılığımızın üstünden 1 yıl geçmişti ve hoseok hyung her zaman yanımda olmuştu. Ne kadar bana taehyung'a geri dönmemi söylesede bunu yapamayacağımı söylüyordum. Benim o kadar cesaretim yoktu. Ondan ayrıldığımdan beri üzüntüm vücuduma yansımıştı. Gün geçtikçe kilo veriyor ve psikolojik olarak çöküyordum. Hoseok hyungda buna şahit oluyordu. Avukatlığa devam ediyordum ancak girdiğim her davada kaybettiğim için bir kaç aydır ara vermiştim. Bugünde sadece hava almak için dışarı çıkmıştım.
Hoseok hyungtan ayrıldıktan sonra yanındaki koltuğa oturmuştum. O hala bana 'git ona' der gibi baksada ona bakacak yüzüm yoktu. Gidemezdim.
"Jimin ikinize de yazık. Bak gün geçtikçe sağlığından oluyorsun. İşine de ara verdin. İkimizde birbirinize iyi geliyorken bu ayrılık niye?"
Yapmazdım işte. O daha yeni düzelmişken, uygulamayı satıp yeni yeni şirketin başına geçmişken olmazdı.
"Hyung anlamıyorsun. O işini yeni eline aldı. Eğer yanına gidersem sanki parası için gitmiş gibi olacağım. Ben öyle gözükmek istemiyorum hyung. Çıkarcı gibi gözükmek istemiyorum."
Hoseok hyung ellerimi tutarken konuşmaya başladı. Ellerimi sanki güç vermek ister gibi sıkıyordu.
"Jimin bak siz üniversiteden beri birbirinizi tanıyorsunuz. Taehyung sana çok aşık , öyle düşünmeyeceğindem eminim. İkinizde birbinize çok aşıksınız. Ayrı kalmanız yazık olucak."
Kafamı iki yana salladım. Yapamazdım.
(günümüzden 1 yıl önce)
Hoseok hyung ile dışarıdaydık. Dışarı çıkmak için o ısrar etmişti. Onun kafesinde kahve içtikten sonra benim isteğim ile taehyung ile eski evimize gitmek istemiştim. Onun orayı tamamen satın aldığını ve orda yaşadığını biliyordum. Ayda bir kaç kere sadece onu görmek için bu mahalleden geçerdim. Bugünde yanımda hoseok hyungu getirmiştim. Saat gece yarısını geçmek üzereydi. Taehyung hep bu saatlerde çıkardı şirketten. Kafamdaki siyah şapkayı iyice yüzüme çekerken etrafta gözlerimş gezdirdim.
"Bune oğlum ya. Kendimi takıntılı bir fan gibi hissediyorum. Ünlülerin evinin önünde resmen gizlenmiş onları izliyor gibiyiz."
Susması için işaret parmağımı dudaklarımın üstüne götürmüştüm. Tam da o andan siyah bir Porsche evimizin önünde durmuştu. Atık ezberlediğim plakasından tanıyordum onu.. 95 PJM 13
Hala beni seviyor olduğunu biliyordum ancak yüzüm yoktu karşısına çıkmaya. Onu yüz üstü bırakmıştım bir kere.Arabadan omuzları düşük bir şeilde inmiş simsiyah saçlarına ellerini atıp dağıtmıştı. Yıllar olmuştu ama hiç değişmemişti. Üstündeki siyah takım ona tam oturmuştu. Arabasını kilitleyip cebinden anahtarını çıkarmış evin kapısını açmıştı. İçeri geçip gözden kaybolduğu da ardından bir kaç dakika beklemiştim. Sonra ayaklanıp hoseok hyung ile eve gitmiştik.