Abraxas hastaneden ayrıldıktan sonra Aren düşünmeye başladı. Malfoy'un ona söylediği her şey en hafif tabirle berbattı. Ayrıca tüm bu olup bitenlerin genç Malfoy'la hiçbir ilgisinin olmadığını da biliyordu. Ne de olsa o zamanlar küçücük bir çocuktu, aslında bir bebekti. Sözleri sanki onlara sadık kalmaya çalışsa da kendi ailesinin komplo kurduğundan şüpheleniyormuş gibiydi. Bu konuşmada bile bunu mümkün olduğu kadar maskelemeye çalışmıştı. Aren, Abraxas'ın nasıl hissettiğini biliyordu. Aren bunun nasıl bir his olduğunu, benzer bir durumda insanın nasıl hissettiğini çok iyi biliyordu. Sonuçta bunu kendisi de yaşamıştı. Malfoy'un büyükbabası ve babasının davranışları, ona Lucius'un davranışını hatırlatmıştı... Delici bir baş ağrısı düşüncelerini böldü. İçgüdüsel olarak kafasını tutmak istedi ama tam zamanında bu hareketi yapmaktan vazgeçti. Acı geçtikten sonra nefesini sakinleştirdi ve bunun ne olabileceğini merak etti. Belli ki bir şeyi hatırlamaya çalışıyordu, aklına bir şey geldi ama acı onu durdurdu. Sorun muhtemelen geçmişiyle ilgiliydi, bu yüzden Aren sessizce homurdandı ve o zamana ait hiçbir şeyi hatırlamanın bir anlamı olmadığı sonucuna vardı. Önemli bir şey olduğundan emindi ama kopan ipliği hiç bir şekilde bulamıyordu. Bir süre sonra hemşire iyileşme sürecini kontrol etmek için geri geldi ve onun uyanık olduğunu görünce ona küçük bir doz uyku iksiri verdi. Aren bunu memnuniyetle kabul etti ve uykuya daldı.
Tom geceyi ve koridorlarda devriye gezmeye başlamayı büyük bir sabırsızlıkla bekliyordu. Yasak saati başladığında, kendisine bu gece eşlik etmesi için başka birini teklif ederek Hufflepuff başkanını şaşırtmayı başarmıştı. Teklif, hiçbir itiraza izin vermeyecek bir tonda sunulmuş ve aslında bir tekliften ziyade bir beyana, hatta bir emre benzemişti. Hufflepuff, reddetmeye cesaret edemedi ve teklifi kabul etti. Riddle, hemşirenin Hastane Kanadı'nda geceyi geçirdiği tek zamanın, ciddi ve zor vakaları olduğu zamanlar olduğunu biliyordu. Aksi takdirde hemşire, okul hastanesinin yanında bulunan odasına döner ve yalnızca alarm durumunda, sabahları, hastayı kontrol etmek ve onu kahvaltıya veya derslere göndermek gerektiğinde ortaya çıkardı. Ondan gelen bilgide Gray'in geceyi hastanede geçireceği belirtilmişti, çok kötü bir durumda olmadığı da açıktı. Tom, Holly'nin odasına gideceğini umuyordu, daha doğrusu bundan emindi. Aren'in yanından döndükten sonra sakin davranan Abraxas ile de buna ikna olmuştu.
Riddle hızlı bir şekilde hastane kanadına doğru yola çıktı. Girişi koruyan büyü oldukça zordu ama onu durdurmaya yetmemişti. Karşı büyüyü mırıldanarak içeri girdi ve odaya baktı. Aren pencerelerin yanındaki yataklardan birinde dinleniyordu. Tom sessizce o yöne doğru ilerledi ve yatağın hemen yanında durdu. Çocuk uyuyor gibi görünüyordu. Riddle, yarasına bakmak için küçük bir Lumos attı. İnceledikten sonra bunun gerçekten de İksir dersindeki bir kazaya benzediği sonucuna vardı. Oldukça acı verici olmalıydı. Elbette, solmakta olan kokusunu hissedebildiği merhemi de biliyordu. Artık çocuğun neden örtünmediğini anlamıştı. Aren'in hâlâ uyuyor olması fırsatını değerlendiren Tom, onun uykusunda çok sakin ve rahatlamış olan yüzüne daha yakından baktı. Yeşil gözlü çocuk gerçekten masum görünüyordu ve bu yüzden Riddle aniden Gray'i izlerken tuhaf bir şeyler hissetti. Bu duyguyu tarif edemiyordu. Kaderi ile bağlantı kurduğunda hissettiğine benziyordu. Çocuk bir an için ürperdi ve Tom, üzerindeki ısınma büyüsünün azaldığını hissetti. Hemen büyüyü yeniledi ve Aren'in yatağının kenarında oturarak pencereyi kapattı. O an Gray'in göz kapaklarının yavaşça açıldığını gördü. Bir saniye sonra çocuğun gözleri, yanında kimin oturduğunu fark ettiğinde şaşkınlıkla büyüdü.
"Nasıl olduğunu kontrol etmeye geldim." Gray'in yüzündeki onu büyüleyen ifadeyi dikkatle gözlemledi.
"Gördüğün gibi kendimi iyi hissediyorum. Yarın sabah çıkacağım." Aren, Riddle'ı rahatsız etmeyecek kadar dikkatli bir şekilde ondan kurtulmaya çalışmıştı. Ancak Tom tamamen sakin görünüyordu. Lafı dolandırmadı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN VE AŞK // TOMARRY ÇEVİRİ
FanfictionYol ayrımında duran sen, hangisini takip edeceksin? Çok fazla kazanırken en çok kaybedeceğini mi, yoksa kaybettiğini bilmeden kazanacağını mı? Gücün çok büyük ve güçlü, ama onun da sınırları var. Bu sınırı yalnızca Kader'indeki Kişi kaldırabilir ve...