5

216 17 159
                                    

Yeşim bir kere daha ağlamaya başladığında annesi oflayarak yaptığı işi bırakıp Yeşimin yanına gitti.

Minik kız henüz dört yaşında olmasına rağmen annesini delirtmeyi başarıyordu.

Bu sefer ki ağlama sebebi dedesinin dışarıya çıkıp onu götürmemesiydi, halbuki dedesi camiye, namaza gitmişti.

Minik kızın bu hayatta en çok sevdiği insan dedesiydi ve her fırsatta onunla vakit geçirmek istiyordu.

Annesinin oyalanması için Yeşimin önüne koyduğu her şeyle Yeşim bir süre susup tekrar ağlamaya başlıyordu.

Fakat annesinin Yeşimle ilgilenecek zamanı yoktu. Akşama karşı komşuları yemeğe gelecekti ve yemek hazırlaması lazımdı.

Aklından bunları geçirip kızını nasıl susturacağını düşünürken aklına karış komşunun oğlu Ferdi geldi.

Yeşim Ferdiyle çok iyi geçinirdi, bazen öyle zamanlar olurdu ki Yeşimi kimse durduramazdı.

Ferdi dışında kimse.

Meyra hemen Ferdinin annesini arayıp durumu anlattığında Diane onu anlayışla karşıladı ve iki dakika sonra Ferdi kapılarındaydı.

"Yeşim, kızım bak kim geldi" annesinin seslenmesiyle oturduğu yerden kalkıp burnunu çekerek kapıya doğru yürüdü minik kız.

Kapının önüne gelip minik oğlanı gördüğünde az önce ağladığı için dolu olan gözlerine rağmen kocaman gülümsedi.

"Ferdi!" minik kızın kendisini görünce sevinmesiyle güldü ve elini ona uzattı Ferdi.

"Yine ağlayıp anneni delirtmişsin ay çiçeği, gel dışarı çıkalım seninle" yarı kızar gibi söylediği şeyle Yeşim annesine baktı, dışarı çıkmak için izin istiyordu.

Annesi iki miniğin bu hallerini yüzünde küçük bir tebessümle izlerken kafasını gidebilirsin der gibi salladı Yeşime.

Ferdi Yeşimi ay çiçeklerine benzetirdi, ablası ona ay çiçeklerinin yüzünü güneşe döndüğünü anlatmıştı bir keresinde. Ferdi de Yeşimin güneş aşkını aynen ay çiçeklerine benzettiği için ona ay çiçeği derdi.

Herkes bunu çok tatlı bulurken bundan hoşlanmayan bir kişi vardı, Yeşimin babası.

Yeşimin babası minik kızını özellikle Ferdiden çok kıskanırdı. Ferdinin babası Feyzullah da en yakın arkadaşıyla bu konu üzerinden sürekli dalga geçerdi.

Kimse bilmezdi ama Ferdinin Yeşime düşkünlüğü başkaydı, minik kız sürekli düştüğü için minik oğlan cebinde sürekli yara bandı taşırdı mesela.

Minik kız saçlarını da çok severdi ve asla kestirmezdi, ama rüzgarlı havalarda saçlarının yüzüne yapışmasından rahatsız olduğu için minik oğlan ablasından çaldığı tokayı hep bileğinde taşır, Yeşim ne zaman saçlarından rahatsız olsa hemen bağlardı saçlarını.

Ferdi henüz sadece beş yaşında olmasına rağmen yaşına göre oldukça olgun davranır, Yeşime Mertten daha çok abilik ederdi.

Zaten Mert Yeşimle fazla vakit geçiremezdi çünkü babasının isteği üzerine şehir dışında amcasının yanında gittiği kursları vardı, eve sadece tatillerde gelebiliyorum ama bu arkadaşlarıyla arasında asla bir soğukluk yaratmıyordu.

Bu yüzden Yeşimle genelde Ferdi ilgilenirdi ve bu durumdan ikiside hiç şikayetçi değildi.

Yeşim hemen dışarı çıkmak için ayakkabısını giyerken annesinin sesini duydu "Ferdinin yanından ayrılma kızım"

Abimin Arkadaşı {Ferdi Kadıoğlu} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin