ᯓ★28

55 6 18
                                    

⚠SINIR:10 oy 15 yorum.


Sırıtması iyiye işaret miydi?
Sizce?

Kucağına oturmamın ardından belime sardı kollarını. Bende ellerimi omuzlarına koydum. Boynum, boynumda hissettim dudaklarını, dilini emiyordu boynumu.

Gelir gelmez seks mi yapılır Tanrı aşkına?
İnsan bi hal hatır sorar, resmen bir öküz.
Aslında memnundum şuanki durumdan boynumu emişi falan...he dimi?

Boynumu emmeye devam ederken yavaşça çeneme çıktı dudakları, sonra da dudaklarıma.

Dudaklarımız birlikte dans ederken, eli tişörtümün içinden geçti. Soğuk hatta buz gibi eliyle -dışardeyken üşümüştü sanırım- belim yay gibi gerildi. Dişledi alt dudağımı, bir tat geldi. Kan tadı gözlerim istemsizce kırmızıya döndü. Heeseung bu durumdan oldukça memnundu, gülümsedi.

"Daha ister misin bebek?"

Derin, içten, seksi sesiyle konuştu. Bu sesine bile azabilirdim.

"Neyi ister miyim?"

Elimi tutup boynuna dokundurdu, tek kaşını kaldırıp bana baktı. Gülümsedim. Yapmalı mıydım? Ya kendimi durduramazsam?

"Sunghoon. Kendini durdurabilirsin merak etme bebeğim."

Doğru zihnimi okuyabiliryordu. Lan!? Az önce dediklerimi de mi okudu o zaman...

Dudaklarımın üstündeki kana yaklaştı, dilini alt dudağımın üstünde gezdirdi. Gözlerimin içine bakarak. Sonra geri çekildi, sırıtarak.

Boynuna yaklaşmadan önce gözlerimin rengi değişmişti, sırıtışından anlamıştım. Dişlerimi boynunun üstünde ilk başta gezdirdim. Sonra yavaşça konuştum.

"Sana mührümü bırakıcağımı biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum bebeğim. Senin mührünü taşımayı ne kadar istediğimi biliyorsun."

Başımı sallayıp, dudaklarımı boynuna değdirdim. Ardından dişlerimi geçirdim. Tenim bembeyaz olmuştu, hissediyordum. Heeseung'un eli belimde gövdemi ısıtıyordu. Buz gibiydim.

Dişlerimi geçirmiş, zevk ile emiyordum boynunu. Belimde istemsizce hareket etmiş olucak ki, belimi kendine bastırıyordu. Omzundaki elimi boynuna çıkardım ve okşadım. Ondan gelen zevk seslerini duyuyordum. Bu beni daha da zorluyordu kendimi tutmak için.

Dişlerimi çıkardım boynundan gözlerim hafiften kapalı bir şekilde nefeslendim. Boynundan akan kanları dilimle temizledim, tadı çok güzeldi. Başımı kaldırdım. Heeseung dudaklarıma öpücük kondurdu. Kanlı dudaklarıma. Onun kanı. Yaptığım şeye gülümsedim, gözlerimin rengi eski haline tam dönmemişti sadece biri tam dönmüştü. Alnımı alnına yasladım. Belimdeki elleri sırtıma çıkıyordu yavaş yavaş.

Elleri bile beni yükseltiyordu. Kucağında ileri-geri sürtünmeye başladım. Göz temasını kesmiyorduk. Heeseung dili ile yanağına baskı yaptı, çok seksi duruyordu. Durdum. Dudaklarına yöneldim, başladık. Öpüşümüz bir yarış gibiydi. Hangimiz en hızlı olursa o üste geçer gibi öpüşüyorduk. Derinleştirmek için kafamı sola yatırdım. İstediğim gibi de oldu. En son hatırladığım kadarıyla dillerimiz birbirine çarpıyor, emiyorduk. Islak sesler eşliğinde.

Artık nefessiz kaldığımda geri çekildim. Boynundaki ısırığı görmek yine göz rengime yansımıştı. Gülümseyip boynuma gömdü kafasını. Dudaklarını, ıslak dilini hissediyordum. Emiyordu, ardından da ısırdı. İnledim. Dişlerini hissettim boynumda, gülümsüyordu.

Ben halen kucağında olduğum için ayağa kalkıp yatak odasına gitti, beni kucağında taşırken. Biraz yaramazlık yapıyordum. Boynunu emiyordum. Birden sırtımı soğuk duvarda hissettim.

"Akıllı dur. Yoksa birazdan sana acımıyacağım bebeğim."

Gülümsedim.

"Acıma bana babacık."

Duyduğu kelime ile tek kaşı havalandı ve sırıttı. Bu sırıtış aklında kötü şeylerin olduğu bir sırıtıştı. Biraz korkmuş olsamda umrumda olmadı. Tekrar başladım boynunu emmeye. Yatak odasına geldiğimizde beni yatağa bıraktı. Gömleğinin düğmelerini açtı, yavaşça. Dizlerimin üstünde doğrulup, konuştum.

"Daha hızlı olur musun BABACIK. Seni bekleyen var."

Babacık kelimesine özellikle baskı yapmıştım. Seni bekliyen var derken de deliğimden bahsediyordum. Gömleğinin düğmelerini aynı hızda çözerken, o da konuştu.

"Babacık demek he. Bu kelimenin sana olacak katkısı nedir biliyor musun bebeğim?"

Üstüme doğru eğilmiş, ellerini iki yanıma koymuş derin ve beni yine yükselten sesiyle konuşmuştu. Dilimi dudaklarımda gezdirdim. Direkt gözleri oraya kaydı.

"Babacığı beğenmedin mi? Oppa mı demeliyim? Veya hyung?"

Dilini yanağına bastırırken, bacağıyla da sikime bastırıyordu.

"Bilmem. Seni sikerken hangidini inlemek istersen onu söyle."

Yanaklarım kızarmıştı. Sonunda gömleğini çıkardı. Gözlerimi kaslarında gezdirdim.

"Çok bakma da eskimesin."

"Benden başka birine de bu manzarayı gösterme diye eskitiyorum işte."

Ellerim karın kaslarında gezerken söylemiştim. Alttan ona bakıyordum. O da bana üstten. Boynuma yöneldi yine aynı şeyleri yaptı. Ama daha zevkli ve sert bir şekilde. Sözlerimle onu hırçınlaştırmış istediğimi almıştım. Üst vücuudma çarpan nefesiyle tişörtümün çıkarıldığını anlamıştım. Eli kot pantolonumun kemerine gitti. Açtı kemerimi, pantolonumun düğmesi ve fermuarı ile birlikte. Attı odanın bir köşesine.

Kendide aynı şeyi yaptı. Birbirimizin önünde çıplak duruyorduk.

"Senin için hazırlamamı ister misin?"

Parmaklarımı yalarken söylemiştim.

"Benden ayrı kalınca neler öğrenmişsin. Yoksa porno mu izledin?"

"Oh, yakalandım."

Tek kaşı kalkmış yalan söylediğimi anlamıştı. Bende iki parmağımla kendimi genişletiyordum.

"Yalan söylememelisin babacığına karşı. Değil mi bebeğim?"

İnleyerek evet dedim. Sikinin kalktığını görüyordum. Gülümseyip parmaklarımı deliğimden çıkardım. O da sonunda yatağa oturmuştu, sırtı neyseki başlığa yaslıydı. Kucağına oturdum. Biraz yüseldim. Sikini bana ayarladı yavaşça oturmaya başladım. O ise belimden tutup birden sikinin tamamını içime almamı sağlamıştı. Çığlık atarcasına inledim.

"Acımıyacağımı söylemiştim."

Ellerim omuzlarını bulmuştu. Kucağında biraz hareket edip biraz alıştım. Ve zıplamaya başladım. Her yükselişimde derin bir nefes alıyordum. Oturduğumda ise inliyordum. Bu ona yetmemiş olucak ki beni tek hamledi altına aldı. Ellerimi buraz kaldırmıştım ki tek eliyle bileklerimden tutup üstümde sabitledi. İçime yavaşça, bilerek girip çıkmaya başladı. İnlemelerim daha da artmıştı. İnlemelerimin arasında zar zor konuştum.

"A-ah dah-a hızlı-ah."

Bunu dememin üstüne durdu.

"N-neden durdun?"

"Sik benim sikim ister dururum ister durmam."

"L-lütfen sana ihtiyacım var."(Cok cringe oldu amk l-lutfen 👉🏿👈🏿)

Gülümsedi hızla içime girip çıktı. İnlemelerim yükselmiş, oda da yankılanıyordu. Ağzım inlemelerimden dolayı kapanmıyordu. Terlemiştim. Heeseung dudaklarında olan o tatlı, keyifli gülümsemesi ile beni izliyordu. Gözlerimi bile zar zor açıyordum. Sonunda ikimizde boşaldık. Terden alnıma yapışmış olan saçlarımı geriye aldı ve dudaklarıma tatlı bir öpücük bıraktı.

"Bir tur daha yapabilir miyiz babacık?"




.
844 word
Cus ilk defa bu kadar fazla yazdim snairim kzilar.

Bu bolume sinir koyma sebebbim artik yorum ve oy gelmiyor ve yazma istegim de bununla birlikte gelmiyor uzgunum.

Kendinize iyi bakin saglicakla kalin gorusuurzz.

Teacher's Pet ☆HeehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin