ᯓ20

87 4 7
                                    

Sabah uyandığımda yanıma baktım, gitmişti. Üzülmüştüm ama okul vardı, orda onu görebilirdim. Yataktan kalktım, lavaboya gittim. Sonra da günlük rutin işte.

....

Okula gitmek için yola çıkmıştım. Bana doğru biri geliyordu, Beomgyu. Neden geliyordu ki? Bir sorunu mu vardı? Umarım bir sorunu yoktur çünkü o çok iyi ve tatlı biri.

Ona gülümseyip el salladım o ise, benim yaptığımın tam tersi bir şekilde -ciddi bir surat ifadesi veya sinirli?- geldi yanıma. Tam ağzımı açmış 'günaydın' diyecekken, kolumdaki keskin bir acıyla gözüm doldu, konuşamadım.

Koluma baktım, kan olmuştu. Beomgyu bana zarar vermişti, aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama, kendi isteği ile yapmış gibi durmuyordu çünkü, onun da gözleri dolmuş ve elleri titriyordu. Kısa ve sessiz bir şekilde özür dilediğini de duyabiliyordum.

Elindekine baktım. Bu tanıdıktı, bunu birinde görmüştüm ama kimde? Elindekini bıçak sanmıştım ama o hançerdi. O hançeri birinde görmemiştim o hançer, kehanet kitabında yer alıyordu. O hançeri çalmış mıydı? O hançer neyseki yıllar önce gerçekleşmiş bir kehanetin simgesi(?) idi.

Bu sefer karnımda hissettim acıyı. Etraftaki insanlar tek kelime etmiyor, sadece izliyorlardı. Beomgyu çığlık attı, bunu yapmak istemediği belli oluyordu. Zorla yaptırılıyordu.

Bunu arkasındaki Yeonjun ile de anlıyabilirdiniz zaten. Beomgyu'nun elindeki hançeri tutmuş, karnıma saplamıştı. Acı ile minik bir inleme bıraktım. Gözüm kararmaya ve geriye kaymaya başaldı, bayılacaktım.

Yeonjun zevk ile geriye doğru gitti. Güçlerimi kullanmam gerekiyordu, ama melez olduğumun anlaşılmasını istemiyordum. Akışına bıraktım. Bayıldım, yere yığıldım.

....

Gözümü açtığımda hastane odasındaydım, yani sanırım. Elimde sıcaklık hissediyordum. Elime baktım, Heeseung elimi tutuyordu. Odada göz gezdirdiğimde, koltukta uyuyan Jay ile Jake'i görmemle pencereye kafamı çevirdim.

Hava kararmıştı, sabahtan beri mi burdaydım ben? Kaç saattir burdaydım? Arkadaşlarım ve sevgilim ne zamandar beri burdalar, yanımdalar? Yeonjun piçine ne oldu? Beomgyu iyi mi?

Ve bir çok soru daha beynimde yankılanıyordu. Elimi tutan el, elimi bıraktı. Ne olduğuna baktım. Heeseung bana endişe, korku ve dolu gözlerle bakıyordu. Elimi yanağına koyup okşadım.

"İyi misin güzelim? Ağrın var mı? Birşey ister misin?"

"Heeseung...

Derin bir nefes aldım dolu gözlerimle, yanağını okşarken.

...iyiyim. Ağrım yok(hatay var olur mu), merak etme. Sadece seni istiyorum. Beni düşündüğün için teşekkür ederim, hayatım."

Göz yaşlarımı tutamamış ve serbest bırakmıştım. Heeseung'ta aynı şekilde gözyaşlarını tutamamıştı.

Birlikte sessizce ağlıyorduk. Dışarda esen rüzgar ile. Ay'ın yansıttığı güneş ışınları ile. O ışnların yanında hediye gibi gelen yıldızlar ile birlikte. Rüzgardan esen ağaç yaprakları ile. Ve en önemlisi, sevgimiz ile birlikte ağlıyorduk. Bu gece herşeyimiz ile ağlamıştık.

O, ona bakarken gözlerim parlıyacak şekilde. Ona bakarken kalbim hızla sanki bir koşudan çıkmışım gibi atıcak şekilde. Ellerimiz kenetlenecek şekilde. Kalolerimiz bir olacak şekilde. Onunla her zaman mutlu olacağım şekilde, parlasın istedim gözlerim.

Onun o tapılası gözleri de umarım benim istediğim şekilde bana bakar. Sevgiyle, huzur ile. Çünkü ben sana öyle bakıyorum. Her zaman mutlu oluruz, umarım.










.
⌞ 443 word ⌝

Selamlarrr. Bence tatli ve hos bir bolum oldu ben begendim umarim siz de begenmissinizdir. Cringe olmussa kusura bakmayin. Sizleri cok seviyorum.

Lutfen oy verin ve yorum yapin yoksa yazma hevesi gelmiyor

Yazim yanlisi varsa kb

Sizi seviyorum gorusuruzz

Teacher's Pet ☆HeehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin