ᯓ★19

78 7 10
                                    

Gülüşmelerimiz, birbirimizin dudakları ile sonlanmıştı. Dudaklarımın üstündeki zarif, narin ve yumuşacık dudakları, benim yükselmeme yetiryordu. Şimdiden yükselmişsem, birazdan olacaklara nasıl dayanıcaktım? Şuan sadece bu öpüşmemizin çok ilerlememesini diliyordum.

Ama öyle olmadı. Dudaklarını, dudaklarıma daha sert ve istekli bir şekilde bastırıyordu. Öpüşümüzü derinleştirmek adına belimi sardı, kendini hissettirecek kadar. Belimi tutuşuyla, dizlerimin üstünde doğruldum.

Kendime engel olamadım, olmalıydım. Olsaydım, şuan boynumu emiyor olmuyacaktı. Hem ilerlememesini istiyordum hem de, ilerlemesini sağlıyordum. Ne yapıyordum ben böyle?

Gözleri turuncuya dönmüş, belimdeki kollarını daha da bastırıyordu, boynumu daha sertçe öperken. Belimdeki elini tişörtümün içinden geçirdi, hissettiğim sıcaklıkla belim, yay gerilir gibi gerildi.

Heeseung daha fazla dayanamayıp, tişörtümün içindeki ellerini çıkardı ve dudaklarıma tekrardan yaklaşıp, öpmek yerine konuşmaya başladı.

"Bence odana gudelim oranın daha güzel bir havası var. Ve odandaki tek ışık, ledler sadece yanarken seni altımda istiyorum."

Cazip bir fikir. Cevabımı dudaklarına yaklaşıp, yalayarak belirttim. Sırıttı. Dizlerimin arkasından tutup kucağına çekti, ben kucağına düşünce minnak bir inleme bıraktık, aynı anda salona.

Bacaklarımı beline sardım, o da ayağa kalktı ve üst kattaki odama ilerledi, bana beni ne kadar sevdiğini anlatırken. Odaya geldiğimizde -neyseki kapı açıktı bu yüzde rahatça odadaydık şuan- beni yatağa bırakmak yerine, yere indirdi ve kendisi çalışma masamın önündeki sandalyeye oturdu.

Ne yaptığını, eliyle bacağına vurmasıyla anladım. Yanına ilerledim tam önünde durdum, gözlerime baktı bende onunkilere. Benim gözlerim buz mavisi olmuştu, onunkilerde ateş kımızısı. Işıklar zaten kapalıydı, dizimi bacak arasına yerleştirdim ve masaya uzanıp kumandadan ledlerin ışığını açtım. Mor yandı, Heeseung ellerini çıplak belim ile sırtımda gezdiriyordu.

Mor ışık değildi istediğim, kırmızıydı. Tekrar bastım ledlerin rengi kırmızı oldu, Heeseung'un üstünden kalktım. Üstümdeki gözlerini hissediyordum. Üstumdeki tişörtü çıkardım, Heeseung'a eğilip yüzümü yüzünûn hizzasına getirdim. Burnumu burnuna sürttüm, dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

"Şuan kendimi hazır hissetmiyorum ne yapmalıyız?"

"Seni şuan si-" sözünü tamamlamasına izin vermeden kucağına sertçe oturdum. İnledi. Ben onu inletmiştim, zafer benimdi. Artık hiçbirşey umrumda değildi, amacıma ulaşmıştım. Gerisini ona bıraktım.

Tek hatırladığım onun altında zevk ile inlediğimdi...














.
⌞ 313 word ⌝

Cok kisa ve sacma bi bolum oldu lan neyse araya arada belki boyle bolumler katabilirim Yada isterseniz smut. FIKIRLERINIZI YORUMLARA YAZIN LUTFEN. Ha bide siz yorum yapmayinca ve oy vermeyince benim yazma hevesim gidiyor. O yuzdennnn lutfen yorum yapin ve oy verin Allah rizasi icin ya su garibana neyse KSBDHXHGDH bugun bolum atmamisim ya atim dedim yoksa atmicaktim unutmusum kitabi KSHHSHSHD

Kitabimiz en son baktigima gore 300 olmus tebrik ediyorummm okuyanlara da cok tesekkur ederimmm sizi seviyorummm hello etiketinde de 1. Olmusuz vee English etiketinde de 3. Olmusuzzz. (Taslakta bolum biriktirdigim icin bunu attigim zaman bu olanlar yok olmus olabilir bunu ayin 7sinde yazdim 7 haziran yani neyse sizi seviyorumm)

Yazim yanlisi varsa kb
Oy verin ve yorum yapin lutfen
Girusuruzzz

Teacher's Pet ☆HeehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin