3.3 ^final^

2.3K 235 37
                                    

Altımdaki kısa şortla aynadan kendime bakarken derin nefesler alıyor ve evin içinde gezinip duruyordum. Bu sefer gerçekten istediğimi alacaktım sanırım. Ve Jungkook'un bana çok güzel bir gece yaşatacağına da emindim.

Söylediği gibi üstümü giyinmemiştim ama bu şekilde çok utanmaya başladığımı hissettiğim için dolaptan oversize beyaz bir tişört geçirmiştim üstüme. Eğer çıplak olmamı istiyorsa bunu kendi yapmalıydı.

Oturma odasına geçip kendimi koltuğa attığımda daha da sabırsızlandığımı hissediyordum ki gelen kapı sesiyle hızlıca kalkarak kapıya koştum.

Jungkook nefes nefese bir şekilde suratıma bakarken kaşlarımı çattım.

" Jungkook neden nefes nefesesin? " bir elini kapıya koyup soluklanmaya çalışırken diğer eliyle alt sokağı işaret etti.

" Bir tane kamyon yolun ortasında durmuş mal indiriyordu. Bende bekleyemedim, arabayı oraya park edip koştum. " cümlesini bititir bitirmez patlamamla birlikte o da gülümsemiş belimden tutarak beni içeri sokmuştu.

" Sen ciddi misin? " kapıyı ayağıyla kapatarak beni ilerletmeye devam ettiğinde oturma odasına geldiğimizde durmuştuk.

" Hoşuna gitti değil mi? " alt dudağımı dişleyerek kafamı salladığımda beni kendine daha da çekerek suratını boynuma gömdü. Uzun öpücüklerini boynumda hissetmek beni mahvediyordu ve ayakta duracak gücüm kalmamış gibi hissediyordum.

" Çok özledim seni. " kafasını tekrar suratıma çıkarttığında dudaklarıma bakıyordu.

Cevabımı onu öperek göstermek istediğim için hızlıca dudaklarına kapanmış, sertçe öpmeye başlamıştım.

" Yatak odama gidelim, beni kucağında götür Jungkook lütfen. " mızmızlanmaya başladığımda Jungkook'un koyulaşan gözleriyle kendimi bir anda kucağında bulmam bir olmuştu. Bunu istemiştim çünkü artık ayaklarımın beni taşımayacağını düşünüyordum.

Sonunda odama geldiğimizde beni yavaşça yatağa bırakarak üstündeki tişörtü çıkartmıştı. Gerçekten kafayı yemek üzereydim. Yatakta biraz doğrularak bana yaklaşmasını bekledim. Dizlerimin üstünde kendini yatağıma bıraktığında bir elimi boynuna dolayarak diğer elimi kaslarında gezdirmeye başlamıştım. Bunun hoşuna gittiğini çok net anlayabiliyordum. Ben bu çocuğu nasıl tavlamıştım be!

Onun yaptığı gibi boynuna öpücüklerimi bırakırken onun bir eli ensemi bulmuş, beni kasıklarına kadar itmişti. O dizlerinin üstünde daha da yükselirken ben hızlıca pantalonunun düğmesini açmış ve indirmiştim. Baksırını da o indirdiğinde yüzüme değen penisini hızlıca ağzıma aldım.

" Sikeceğim seni. " resmen tıslayarak ağzımdan çıkan penisini tekrar ağzıma ittiğinde inleyerek dilimi devreye sokmuştum. Bir süre saçlarımdan tutarak onu ağzıma almamı sağladıktan sonra yine saçlarımdan çekiştirerek ayırmıştı beni.

" Bu kadar yeter. " omuzlarımdan yatağa ittiğinde boşluğuma geldiği için direkt yatağa düşmüştüm. Yatakta dağılan saçlarımla hoş göründüğümün farkındaydım ki zaten Jungkook'ta bakışlarıyla bunu kanıtlıyordu.

Üstümdeki oversize tişört iyice sıyrılmış olduğundan çokta zorlanmayarak çıkartmıştı. Sabırsız bir şekilde her yerimi öperek baksırıma ulaştığında onu da hızlıca çıkartmıştı. İç bacak kısımlarımı iz bırakacak çekilde öpmeye başladığında artık inlememi tutamıyordum bile.

" Arkamı döneyim Jungkook! Lütfen arkamı döneyim dayanamıyorum artık. " ağlarcasına konuşmam üzerine beni umursamıyormuş gibi parmaklarını ağzıma soktuğunda gözlerimi sıkıca yumarak buna izin verdim.

make you mine | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin