1.6

3.1K 376 74
                                    

taehyung

Tam anlamıyla başım çatlıyordu. Dün her ne kadar abartmayacağımızı söylesekte tabi ki abartmıştık. Sabah alarmı duymamıştım bile, Jimin uyandırmasa ameliyata geç kalırdım. Zaten Jungkook'la aramız bozuktu, bu sefer gerçekten biterdim.

Her zaman ki gibi üç ameliyata girmiştik ve sonunda dinlenecektim. Bu yüzden ameliyattan çıkar çıkmaz koştura koştura kantine iniyordum ki merdivenlerden yuvarlanmam kaçınılmaz olmuştu.

Neyse ki son dört basamak kala düşmüştüm. Gözlerimi sıkıca yumarak insanların başıma toplaşmasını dinledim. Dizlerim acıyordu.

" Bay Kim? İyi misiniz? " gözlerimi açarak bana doğru bakan hemşireye kafamı salladım.

" Sorun yok. " yerden tutunarak ayağa kalktığımda dizleriminde yırtıldığını gördüm. Sanırım fazla sürtmüştüm.

" Pansuman yapalım isterseniz? " oflayarak ellerimi çırptım.
 
" Kendim yapabilirim boşuna mı doktoruz. "
şu durumda bile espri yapmaya çalışıyordum çünkü insanlar bana resmen acıyarak bakıyordu.

Herkes düşebilirdi bunda ne vardı ki?

O sırada görüş açıma giren Jungkook'la gözlerimi kırpıştırdım ve dişlerimi sıktım. Gözlerim doluyordu sanırım, onu görene kadar bir şey yoktu oysa ki.

Kaşlarını çatmış bir şekilde bir bana, bir dizlerime bakıyordu. Daha fazla dayanamayarak indiğim merdivenleri tekrar çıkmaya başladım.

Pansuman odasına gitmeden önce altımdaki pantolondan kurtulmak istemiştim bu yüzden odama geçtim.

Yanımda diz üstü bir kapri ve tişört vardı. Onları hızlıca giydim, zaten bugunlük işim bitmişti ve eve gidecektim. Yine de kartımı takarak odamdan çıktım ve pansuman odasına gerekli malzemeleri almaya girdim.

" Bay kim? İyi misiniz? " yine hemşirelerden biri hızlıca yanıma geldiğinde gülümsemeye çalıştım.

" Bir şey yok pansuman yapacağım şimdi. "
dolaptan antiseptik alarak sedyeye oturdum ve yaranın üstüne sürmeye başladım. Canımın yanmasıyla tıslayarak dolan gözlerimi sildim.
Gerçekten ağlayacaktım, çok az kalmıştı.

O sırada eğildiğim için görüş alanıma giren ayakkabılarla kafamı kaldırdım hızlıca. Jungkook gelmişti.

" Yarayı temizlemeden mi pansuman
yapacaksın? " gözlerimi devirdim ve işimi yapmaya devam ettim. O kadar kötü bir şey yoktu ortada üstünü kapatsam yeterliydi. Cevap vermediğim için tekrardan konuştu.

" Pansuman yapmayı mı bilmiyorsun yoksa kendini mi önemsemiyorsun? " derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. Zaten başka bakabileceğim bir yer yoktu.

" Önemli bir şey değil. Üstünü kapatsam yeter. "
kaşlarını kaldırarak ciddi miyim diye baktı. Yeterince ciddi olduğumu gördüğünde dolaba ilerledi ve birkaç malzeme çıkartıp yanıma geldi.

Bir anda önüme çöktüğünde dudaklarımı ısırdım.
Elimdeki antiseptiği alarak kenarı koydu ve elindeki bezle önce yaramı temizledi. Bu sırada bende hem canımın acımasından dolayı, hem de gereksiz bir duygusallıktan dolayı ağlamamak için kendimi sıkıyordum.

Jungkook dizlerimi temizledikten sonra tekrardan antiseptik sürdü ve yaramın olduğu yere pamuk koyarak gazlı bantla üstünü kapattı.

İşi bittiğinde malzemeleri tekrar dolaba koydu ve yanıma geldi. Odadaki hemşire ne ara çıkmıştı bilmiyordum ama baş başa kaldığımız için gerilmiştim.

" Ağlamak istiyorsan ağla. Kendini sıkıp duruyorsun. Canını mı acıttım? " artık burnum sızlamaya başladığında gözümden bir yaş inmişti.
Jungkook derin bir nefes alarak sedyede yanıma oturdu ve bana doğru döndü.

make you mine | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin