16

65 7 11
                                    


Demir sabahın altısında uyandığı için gergindi. Normalde uyumayı sever ve uykusundan genelde ödün vermezdi. Ama bu iki günlük tatil için 6 da uyanmayı göze aldı. Genelde yazın tatil yapmazdı işleri o kadar yoğun olurdu ki ancak kış tatillerine giderdi. Severdi kayak yapmayı yazdan da pek hoşlanmazdı zaten. Kış insanıydı.

Şimdiyse heyecanlıydı Antalya' ya gideceği için mi Derin'i göreceği için mi karar veremiyordu. Ya da kabullenmek istemiyordu. Zaten ona daha Kalkan'a gideceğini bile söylememişti. Büyük ihtimalle yine iş birliği için çıktığı bir yolculuk sanıyordu Derin. Demir ise Antalya'ya vardığında haber vermek istiyordu. Ne tepki vereceğini bile kestiremiyordu. Zaten normalde bu tatil teklifini de kabul etmezdi. Sadece görmek istiyordu ona bu kadar aşık olan mesajlarda yüzünü güldüren uzun zaman sonra ilk defa ilgisini çeken kadını.

Demir araba yolculuğunu Derin'in ne tepki vereceğini düşünerek geçirdi. Sevinir miydi ? Hiç beklemediği kesindi.
İçten içe kızdı Demir kendine "yeter amınakoyım düşünme artık. Belki görüşmek bile istemez."

Düşünceleri bunları söylese de Demir biliyordu Derin'in onunla görüşmemek istememesi gibi bir durum yoktu. Sadece belki biraz kızardı haber vermediği için sonra utanırdı, telefonda görüşürken bile utanmıştı. Buz mavisi sütyeni ile konuştuğunu anladığında ki halini anımsadı Demir, güldü kısık sesle.

Düşünceleri Derin'in peşini bırakmazken arabasını Burak'ın evinin bahçesine park etti. Umarım uyumuyodur diye düşündü yoksa büyük ihtimalle dayak yiyecekti. Zile basmak istemedi kapıyı Beril'in açma ihtimali vardı. Onun yerine telefonunu çıkarıp aradı arkadaşını.
Burak telefonu açmak yerine kapıdan çıkmayı tercih etmişti.

Burağın çıktığını gören Demir telefonu kapatıp cebine koydu ve arabaya doğru yaklaşan arkadaşını bekledi. Burak bir valiz kadar büyük olmayan çantasını bagaja yerleştirip sağ ön koltuğa geçti.

"Lan cidden altıda gelmişsin amk. Nasıl uyandın sen"

Demir arabayı çalıştırırken, "Kaçta uyanacaktım mal herif altı demedik mi." Diye çıkıştı arkadaşına

"Dedik dedik de sen uyanamazsın biz 8 de yola anca çıkarız demiştim ben. Paşamız fazla meraklı sanırım sarı avukatı görmeye."

Meraklıydı ne vardı. O kadar konuşmuşlardı görmek istemesi garip gelmemeliydi.

"Sanane lan kes sesini biraz ben süreyim sonra yatıp uyurum arkada"

Burak zorlamadı araba sürmeyi hep sevmişti. Hatta bazen araba yarışlarına bile katılırdı. Severdi heyecanı eğlenceyi meydan okumaları. Arkadaşları da bu yüzden sürekli ona meydan okur gaza getirirdi. Hatta en son meydan okunmasında şuradaki çizmeli kızı öpemezsin baksana kimseye yüz vermiyor demişti selim.

Meydan okumayı tamamlamak isteyen Burak ise hiç düşünmeden gidip öpmüştü kızı sonra kızın sevgilisi varmış. Hatta en son adam kıza beni nasıl aldatırsın diyordu. Kız da önce bir Burağ'ı tokatladı sonra da sevgilisini. O günden sonra Burak daha temkinliydi meydan okumalarda. Her şeye hemen atlamıyordu.

Araba yolculuğu bittiğinde ve otele yerleştiklerinde Demir ilk Derin'in mesajlarına cevap vermişti. Yine önce günaydın demiş sonra da biraz Demir'e yürüyüp konudan konuya atlamıştı. Demir Antalya da olduğunu söylemedi bugün değil yarın söylerim dedi. Hem bu akşam burada ki arkadaşları ile buluşacaklardı. Erteledi.

Önce bir öğle yemeği yediler sonra Burak ile akşam arkadaşları Aktuğ'nun mekanında buluşmak için anlaştılar.

MUHTEMEL AŞK | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin