21

50 7 25
                                    

Kocamvaris: iz (16:24)

Kocamvaris: yemeğe kendin gelebilir misin?

Kocamvaris: biliyorum ben alacağım dedim ama gitmem gereken bi iş çıktı

İz: sorun değil

İz: ben gelirim de

İz: ne işin çıktı birden

Kocamvaris: yemekte anlatırım

Kocamvaris: kusura bakma tekrardan

İz: sen iyi misin

İz: ne var söylesene Demir

Kocamvaris: iyiyim önemli bir şey değil

İz: iyi peki

İz: bi haller var sende ama hadi hayırlısı

"siyah giymesem mi acaba ya"

Aynada üstümde ki siyah mini elbiseyi süzerken telefonu ile uğraşan arkadaşıma sormuştum bu soruyu. yemek için hazırlanıyordum 1 saat kalmıştı. ve ben hâla ne giyeceğime karar verememiştim. çok abartı olmak istemiyordum, ama özenli de olmak istiyordum. çok da bi seçeneğim kalmamıştı zaten o kadar çok elemiştik ki.

Işıl telefonunu bir kenara bırakıp ayağa kalktı ve tek elimden tutup beni etrafımda döndürdü.

"kızım tabiki de siyah giyeceksin bir de buğulu bir göz makyajı yaptık mı fena olursun. hem ne giyersen giy senin yıldız parçan gözlerin." dedi

"fazla ciddi olmayım ama böylede ? daha tatlı bir şeyler mi giysem"
diye sordum. tereddütte kalmaktan nefret ediyordum. normalde o kadar planlıydı ki herşeyim hiçbir şey için ekstra düşünmeme gerek kalmazdı. şimdiyse elbisemin rengi için 20 dakikadır düşünüyordum.

"sakın pembe falan giymeyi düşünme Derin. Bu elbise de karar kıldık. Zaten geç kalacaksın hadi makyajın başına otur artık. Adamı kapıda mı bekleteceksin?" diye konuştu. ve yatağıma oturup telefonu ile uğraşmaya devam etti.

Bende elbisemi son kez süzüp değiştirmemeye karar verdim. ve makyaj masama otururken Demir'in beni almayacağını arkadaşıma söylemeyi unuttuğumu hatırlayıp konuştum.

"Ben kendim gideceğim mekana. Demir'in önemli bir işi çıkmış"

Işıl söylediklerim ile telefonundan gözünü kaldırıp sorgularcasına konuştu. "Ne demek işi çıktı davar mı bu adam hem davet ediyor hem kendin gel diyor." sonrasında hah diye bir ses çıkardı sinirlenmişti. "çıkar kızım elbiseyi gitmiyorsun hiçbir yere"

sinirlenmekte haklıydı. Bende sinirlenirdim ama önemli bir şey olmasa yapmazdı böyle bir şey diye düşünüyordum. Büyük de bir sorun değildi benim için benim arabam ne güne duruyordu canım. Nemlendiriciyi yüzüme dağıtırken Işıl'a cevap verdim.

"Abartma canım. bir yere gitmesi gerekiyormuş ne deseydim gitmiyorsun Demir beni alacaksın mı ?"

"Sen demiyor muydun ? sana değersiz hissettiren erkeklerden uzak dur diye. Bu sence olumlu bir hareket mi ?"

"Tamam abartmak istemiyorum ama sence de biraz fazla değer vermiyor musun arkadaşım ?"

Veriyordum. hemde fazlasıyla ama bu benim elimde olan bir şey değildi. Bana değersiz hissettirmemişti ki bu, ne işi çıktığını merak etmiştim sadece onu da yemekte söyleyeceğini söylemişti. Bugün pozitif kalmaya çalışıyordum. kötü senaryoları düşünmek yoktu. Düşen yüzümü topladım yanaklarıma allık uygularken aynadan arkamda ki yatakta oturan ışıl'a gülümsedim. Endişe edip sorgulaması beni güldürmüştü.

MUHTEMEL AŞK | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin