Bir kahve fincanının telvesi gibi bir şeydi sana bakmak... Bakışlarımı simandan çeksem dahi ne zihnimi çekebiliyor ne de yüreğimden silebiliyorum.
Kürsüden inmeye yeltenmişken benden cevap beklemek üzere yanaşanlara döndüm.
_ ulan manyak! Ne yaptın lan sen ne yaptın?
Öfkeyle suratıma fırtlattığın kelimelere cevap vermeye dahi cesaretim yoktu be Mira.
_ Sinan neden?
Mina'nın naifçe mırıldandığı sorunun ardından kaldırıma doğru ilerlemeye başladım. Bugün cümleler eksik, ben bugün o eksik cümlelere nokta koydum... Mikrafondan yankılanan sese doğru yönelirken kulaklarım, diktim başıma şişeyi.
" evet üzücü bir olay ne diyeceğimi bilemiyorum ama okulumuza bu denli zarar veren bir çocuğun yeri burası değildi..."
Ne bu şimdi bok herifin yaptığı hüzün kaygılı bir sitem. Sinirden parmaklarım uyuşurken önümde dikilen Mira benden hala bir cevap bekliyordu.
Elimde duran şişeyi dudaklarımdan çekip ona doğru uzattım.
_ ne bu şimdi? Lan konuşsana ne bok yaptıysan anlat.
Şişeyi elinin tersiyle yere doğru fırlatmıştı. Ben acının ham maddesiyim. Af dileyemediğim bedenime dahi mahçupken size ne desin bu hikayesinde mürekkebi bitmiş Sinan?
_ öl lan geber! Sen ne halt ettiysen işte öyle geber.
Mira sinirle giderken elimle dudağımın kenarını silip doğruldum yerimden. İnce uzun sokak bugün içimdeki sen kokan mısralara eşlik ediyordu.
_ Sinan!
Duraksamıştım gözlerim yeri izlerken koşarak önüme doğru geçti Mina.
_ bana ne olur bunların bir kabustan ibaret olduğunu söyle.
_ kabus öyle mi? Bencilsiniz lan! Sabahtandır herkes ne yaptın? Diye soruyor ulan birinizde çıkıp karşıma demediniz Sinan iyi misin?
_ değilsin!
_ nerden biliyorsun lan nereden?
Mina ürkmüş bir Ceylan gibi titriyordu karşımda.
_ iyiler kaybeder ben iyi değilim demedin mi sen?
_ kaybettim lan!
Tam gidiyorken tuttu kolumdan.
_ Sinan... Bunu sana yaptıran ne bilmiyorum ama ihanet ettiğin gençliğinden bir gün af bile dileyemeyeceksin!
_ Mina bırak...
_ ben...
_ sen ne?
_ Sinan sen beni öptün!
_ yani?
_ sen var ya iğrençsin Sinan! Dudağıma kazıdığın o mutluluğu kanata kanata sökerim ben ama sen bittin benim için.
Kolumu çekip yürümeye devam ettim.
Flashback
Adımlarım depoya doğru ilerlerken sessizliğin içinde yankılanan bok nefesinin sesi duyuluyordu. Ellerim cebimde ilerlerken sırtı dönük halde duruyordu önümde.
_ geldin demek ha şerefsiz!
_ Sinan!
_ ulan Sinan...
_ sadete mi gelsen acaba?
_ biliyor musun Sinan ben aslında çok iyi bir herifim kıymetimi bilmiyorsun.
_ ne zırvalıyorsun be!
Önüne doğru dönerken gözlerim o iğrenç takımında gezinmeye başlamıştı.
_ Sinan Mina çok güzel bir kız biliyor musun? Narin... Sen hiç yakışmıyorsun onun yanına.
_ kes lan sesini!
Cılız parmaklarımla gömleğinin yakasından tutarken kahkaha atmaya başlamıştı.
_ pavyonlar güzelinin biricik oğlu Sinan!
Parmaklarım yakasından sıyrılırken nemlenen gözlerimle iki adım geriye çekilmiştim.
_ baban kim senin Sinan?
_ nerden öğrendin lan sen bunu ha nasıl!
_ Mina senin bir piç olduğunu biliyor mu Sinan? Sana baban kim diye sorarsa ne diyeceksin ona? Annem kimi memnun ederken rahmine düştüğümü bilmiyorum mu diyeceksin?
_ şerefsiz...
_ şimdi Sinan efendi! Seninle bir anlaşma yapalım.
_ yapamazsın, kullanamazsın bunu!
_ öyle bir yaparım ki! Bütün okulun önünde benden özür dileyip yaptığın bokları itiraf edeceksin... Ve çıkışını talep edeceksin.
_ yapmazsam...
Elinde duran telefonu elime tutuşturdu bir anda.
_ yayarım bunu!
Videoyu izlemeye başlamıştım. Annem üzeri çıplak halde gülüp konuşuyordu. Baya sarhoş halde.
" Sinan bir piç! Ondan nefret ediyorum... Babasının kim olduğu bile belli değil."
Gözlerimin önü bulanıklaşmıştı adeta. Telefon elimden düşerken terketmiştim orayı.
***
Sahil kenarına yaklaşırken yarım kalan şişeyi diktim başıma._ piç Sinan!
Sinirle şişeyi fırlatırken dizlerimin üzerine doğru düştüm. Kimsenin umurunda olmayan bir insanın yokluğuda dokunmaz ki kimseye. Ben kimsenin lafıyla ezilecek değildim ama sen kadın sen... Senin bir lafınla binlerce kırık kemikle yaşamayı öğrenirim kilolarca enkaz altında.
Gece bir örtü gibi salınmıştu yeryüzünün kubbesine. Çıplak ayaklarla hissettiğim soğukluk bedenimi zemheriye çeviriyordu. Bakışlarım donuk ve hissizdi bugün. Benim dualarımda hayatım gibi tükendi. Ne dilde mecal kaldı ne de yürekte.
_ piç Sinan duydun mu lan bugün sana bok diye iğrendiğin adam aynı muameleyi yaptı...
O evin önünde sendelerken bedenim içerden bir adam çıkmıştı.
_ hayrola delikanlı iyi misin?
Başımı ona doğru çevirdim şaşkınlıkla. İlk defa birisi bana iyi misin diye sordu. Ne diyebilirdim ki?
_ sen evi toplarken birşey mi unuttun? Bizde tam yerleşemedik daha. Benimde senin yaşlarında ikiz çocuklarım var biliyor musun?
Rol mü yapıyordu yoksa gerçekten tanımadığı birini mi düşünüyordu.
_ şey sizden birşey istesem kabul eder misiniz?
Gözlerim ıslanmaya başlamışken eğdim başımı önüme doğru.
_ tabii oğlum buyur?
Bu iyiliğin karşısında titreyen mahçup sesim cılızca yankılanmıştı dudağımdan.
_ Bu gece odamda uyusam olur mu?
Kabul etmeyeceğini bilsemde yine de içimde tutmamıştım...
_ gel tabi ya eşlik edersin bana bende yalnız uyuyamam Allah yolladı seni ha!
Odama doğru sürüklerken yıkık bedenimi arkamdan bakakalmıştı. Kapıyı aralayıp içeride gezdirdim gözlerimi... Yatağıma doğru uzandım birden. O denli soğuktu ki bedenimin titremesine engel olamıyordum. Bir anda içeri giren kişiyle aniden doğruldum. Elinde bir yorgan vardı.
_ üşürsün delikanlı... Eşyalar henüz gelmedi ama bu seni sıcak tutar.
Yatağın ucuna doğru bırakıp birşey demeden çıkmıştı. Başımı yastığa dayayıp yumdum sıkıca gözlerimi. Odaya tekrar girmişti gözlerimi açmasamda hissedebiliyordum bunu. Yorganı omuzlarıma kadar örtmüştü. Odanın perdelerini çekerek kapıyı sessizce kapatıp çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL DOLUSU AŞK
Ficción General_ Şeytanla evlenilmez Bira! _ şeytandan korkma onu bu hale getirende bizler değil miyiz? İçimizdeki kötülük şeytana gaz vermezse üzerimizde bir itibarı kalır mı? _ Sinan... _ şeytanla yaşayacağım bir ömür var önümde! Siz kendinizi insan zannetmeye d...