2.bölüm Yaz Okulu

17 2 0
                                    

Dün akşam babamla tartışmamızdan sonra bizimkilere partiye gelemeyeceğime dair bir mesaj atıp , odama çıkmıştım. Hayır arabayı yakmak nedir ya? İnsan bu kadar cani olamaz. Belkide kendisinin benden daha kötü olduğunu kanıtlamaya çalışıyordur? Ama ben zaten babamın benden daha kötü olduğunu biliyorum. Ve gerçekten dediğini yapar. Odama çıktığımda ilk işim saçlarımı toplayıp , üstümü değiştirmek oldu. Sonra ise dişlerimi fırçalayıp, yatağıma girdim. Bugün olanları düşünmeyip kendimi uykunun kollarına teslim ettim. Ama şimdi neredeyim? Tabi şu yaz okulu saçmalığı için kolejin kapısında otobüsü bekliyoruz. Ya tamam hadi eyvallah tehdit ile zorla kabul ettik bu işi, ama neden arabam ile gitmeme izin vermiyorsun be adam? Neymiş efendim benim de onların arasına katılıp onlarla aynı yerde gitmem lazımmış. Ya sanki onlar fakir de biz tek zenginiz arabaya binip gidince onları aşağılamış olacağım. Olum onlarda zengin hem ben bunla övünecek ne yaptım bu zamana kadar? tövbest ya. benim yaz okulu saçmalığı ortaya çıkınca, çetede benimle gelmek zorunda kaldı. Bizim bu zamana kadar yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi ve bundan sonrada gitmez. Olayı duyunca onlarda ailelerine söyleyip geldiler. Aslında vicdan azabı duyardım yazlarını berbat ettim, tatile belki giderlerdi diye ama. Bu yaz okulu öyle değilmiş. Duyduğuma göre herkese iki kişilik kulübe verilecekmiş. Yani bir kulübede iki kişi kalacak. Dersler yok. Sadece spor faaliyetleri olacakmış. Ve asıl bombaya geleyim. Sadece bizim okul yok bu yaz şeysinde. Düşmanımız ATALAY KOLEJİ yani cinconlar ile birlikte bu tatil geçecek. yarışma zırvalıkları felan da duydum ama onları tınlamaya gerek yok çünkü katılmayacağım. O ne ya sanki iki küçük çocuğu yarıştırmak gibi. Şu anda tek temennim bu yaz okulu saçmalığının beni ilgilendiren bir şeyin olmaması. Benden ve çetemden uzak dursunlar yeter. Zaten sabahın köründen beri buradayız. İyice sıkılmaya başladım. Ben öyle yere dalmış bakarken Giray beni dürtüp ileriyi işaret etti. ATALAY'IN cinconları teşrif edebilmişlerdi. Şöyle onları bir süzdüm. Hepsinin egosu tavandır şimdi. Belli ki bu yaz bize eğlence çıktı. Ne kadar dışarıdan siyah gibi görünsem de benim de güldüğüm, eğlendiğim zamanlarım var. Ve ben en çok böyle baba parası yemesini bilen, egosu tavan, kendilerini beğenmiş tiplerle oynamasını seviyordum. Kendilerini herkesten üstün görüyorlar. Oysaki bizim okulu ve beni ayrıca çetemi çok iyi tanıyorlar. Arkamı dönüp :

"Sizce de bu yıl çok eğleneceğiz gibi geliyor mu? Yoksa ben mi yanlış bir hisse kapıldım?" dedim. Başak birini görmüş gibi ATALAY cinconlarının olduğu tarafı işaret etti.

"Gizem neden sana bakan bir meteor görüyorum. Resmen seni gözleriyle yedi. Tanıyor musun bu cinconu sen?"dedi. Gösterdiği yere dönüp nereyi işaret ettiğine baktım. İnanmıyorum bu kadar tesadüf olmaz herhalde. Bide buraya doğru geliyor. Hemen yüzümdeki ifadeyi düzeltip hiç bir duyguyu barındırmamaya çalıştım. İşte en çok bu huyumu seviyorum. Şaşkınlığımı çabucak gizledim. 

"Evet maalesef tanıyorum."dedim.Ve sarpa döndüm. Bu çocuk bana ayak bağı olacakmış gibime geliyor ya hadi bakalım hayırlısı.Yanıma geldiğinde durup:

"Merhaba" dedi gülümseyerek. Allah aşkına ne yapayım ben şimdi? Ben işte bu yüzden kimseye iyi gizemi göstermiyorum. İyilik yaptıysam o orada dursun. Geri dönüşü olmasın bana. Sadece kızı bulup teslim ettim. Seni dün o kadar tersledim ve sen gelmiş bana merhaba mı diyorsun? Deme ya görmezden gel. Sarp yanıma geldiğinden beri on veya on beş kızın yüzü bizim tarafa döndü. Hemen onlara dönüp kötü bakışlarımdan atmaya başladım. Bu ifademden sonra hepsi önüne döndü. Sarpa dönüp:

"Ne istiyorsun?" dedim. Yüzünde memnun kalmış gibi bir ifade belirdi. Sanki benim ona böyle bir cevap vereceğimi tahmin etmiş gibiydi.

"Tanışmak istiyorum desem ya da dün için teşekkür etsem?" hayır bu çocuk salak mı? Neden tanışmak istiyor? Zaten çok dikkat çekiyor bir de gelmiş karşıma tanışalım diyor. Ya istemiyorum kimseyi.

Karanlığına HapsolmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin