𝐍𝐢𝐤𝐢
Duştan çıktıktan sonra, Sunghoon gelmiş ve kahvaltıyı hazır etmişti bile.
Sandalyeyi çekip masaya oturdum ve birlikte kahvaltı yapıyorduk. Şuan bir kafede olsak hiç de birlikte gelmiş gibi gözükmezdik.
İkimizde susuyor, konuşmuyorduk.
Ara ara göz ucumla ona bakıp nasıl hissettiğini anlamaya çalışıyordum ama bu imkansızdı. Dışına hiç yansıtmazdı.
Yemeği bitirdikten sonra tabakları tezgaha koydum.
"Teşekkür ederim Sunghoon. Ben artık gideyim"
"Sen nasıl istersen Niki, kendine dikkat et, bu kadar içme bir daha"
𝐒𝐮𝐧𝐠𝐡𝐨𝐨𝐧
Niki evden gittikten sonra, evi biraz toplarken Niki'nin aldığı parfümü gördüm.
Sunoo'nunki ile karşılaştırdığımda, bana daha çok hitap eden bir kokuydu ama ben hiç düşünmeden Sunoo'nun parfümünü sıkmıştım.
Koltuğa oturup biraz düşündüm. Çok mu kötü davranıyordum ona? Liseden beri hiç yüz vermemiştim. Gözüm Sunoo'dan başkasını görmemişti.
𝐍𝐢𝐤𝐢
Öğle uykusundan kalktığımda saat 17.38'di. Telefonumun çalmasıyla, masaya uzanıp telefonumu aldım.
"Alo?"
"Alo Niki"
"Efendim Sunoo"
"Canım çok sıkıldı ya. İş güç olmayınca. Bana gelsene"
"Ha? Yani olabilir, başkaları da olucak mı?"
Tabi ki de Sunghoon'dan bahsediyordum. Daha sabah onun evinde uyansam bile onu şimdiden özlemiştim.
"Yok, onun randevusu varmış"
"Ne randevusu?"
"Arkadaşlarıyla"
"Peki, tamam, geliyorum"
Hazırlandıktan sonra Sunoo'nun evine gitmek için otobüse bindim. Kulaklığımı taktım ve camdan dışarıyı izlemeye koyuldum.
𝐒𝐮𝐧𝐨𝐨
Niki geldiğinde, ona kahve ve tatlı ikram ettim. Balkonda birlikte sohbet ettik.
O, lise anılarımızdan bahsediyordu. Bense pür dikkat onu izliyordum.
İlk görüşte aşık olmuştum Niki'ye. Çünkü o çok yakışıklıydı, güzel bir tarzı vardı.
Tanıştıktan sonra, kişiliğinin de çok güzel olduğunu anladım. Dört dörtlük bir erkekti. Bense onu yanında sönük kalıyordum.
Onun gözleri her yerde Sunghoon 'u arıyordu,benim gözlerim onu.
Ben, onda bir arkadaşken ;o, bende hayatımın anlamıydı. Ne vardı beni görseydi, bilseydi, anlasaydı?
Hani bazen her şeyi içinize atarsınız ya. Çok düşünürsünüz, kimseye anlatamazsınız ama. İşte bende de öyle Niki.
Bir yanım, söyleme sakın diyor. Sakın yapma! O seni sevmiyor, üzülürsün, kırılırsın, dayanamazsın diyor.
Diğer yanımsa, söyle ona bilsin diyor. Söylemezsen asla ona sahip olamazsın, başkalarını sever, seni görmez diyor.
Peki ben hangi yanımı dinlemeliydim?
"Sunoo? Heyo! Niye daldın olm"
"He? Yok, burdayım. Bir şey soracağım sana"
"Hm"
"Böyle içinde bir şey var ama kimselere anlatamıyorsun. Özellikle bir kişiye. Ama artık için içini yiyor, duramıyorsun. Bu durumda olsan ne yapardın Niki?"
"Hay, güzel soru. Ben söylerdim ya. Eğer kimse ben söylemeden anlamıyorsa derdimi, gider söylerim. Nolucaksa olsun derim"
"Peki. Nolucaksa olsun."
"Evet"
"Ben seni seviyorum Niki"
𝐍𝐢𝐤𝐢
Sunoo'nun itirafı ile far görmüş tavşana döndüm.
Nasıl yani?
Bunca zaman en yakın arkadaşım beni seviyordu ve ben onu hiç görmemiş miydim?
Sunoo bende çok özeldi. Benim biricik arkadaşımdı, dert ortağım, dostumdu. İyi günde, kötü günde her zaman yanımda olurdu.
Peki ben Sunoo'ya aşk adı altında bakabilir miydim? Ah, bilmiyorum.
Ama Sunghoon... Ben Sunghoon 'a aşıktım.
"Niki, bak. Bunu sana beni sev diye söylemedim. Biliyorum, sen beni sadece arkadaş gibi görüyorsun. Önemli değil. Ben... Sadece bil istedim"
Ah Sunoo. Ne kadar da iyisin. Her zaman sadece başkalarını düşünüyorsun.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle dikkatim dağıldı. Gelen bildirimi açtım.
𝐩𝐫𝐤𝐬𝐮𝐧𝐠 kullanıcısı az önce bir gönderi paylaştı
𝐩𝐫𝐤𝐬𝐮𝐧𝐠
𝐩𝐫𝐤𝐬𝐮𝐧𝐠: my man 🤘
♡5.308 kullanıcı beğendi
Benim sevdiğim adam istediği gibi her yerde geziyor, beni seven adamsa şuan benim yanımda.
Adamım. Ha? Hiçbir zaman umurunda olmadım Sunghoon. Hiçbir zaman beni sevmeyeceksin.
"Sunoo"
"Efendim Niki"
"Benimle çıkar mısın?"