Bölüm 6

20 4 2
                                    

𝐍𝐢𝐤𝐢

Gözleri kızarmış, rengi solmuş, ayakta çok halsiz duran bir Sunghoon görüyordum.

Daha fazla dayanamayıp bıraktı kendini yere, bayıldı. Hemen içeri girdim ve onu kucağıma alıp odasına götürdüm.

Yatırdıktan sonra elimi alnına koydum ve ateşine baktım. Ah Tanrım, çok ateşi vardı.

Üstündeki tişörtü çıkarıp dolaptan bir atlet giydirdim. Mutfaktan bir bardak su getirip yavaş yavaş yüzüne damlalar koydum.

Çok kötü gözüküyordu. Ya farketmeseydim onu? Ne olurdu hali kim bilir.

Lavaboya gittim ve küçük bir havluyu ıslattım. Geri Sunghoon 'un yanına gelip havluyu alnına koydum.

Mutfağa gittim ve ona sıcak bir çorba hazırlamaya koyuldum. Dolapları karıştırıp ilaç bulmaya çalışıyordum. Sonunda ilaç dolu bir çekmeceyi açtığımda gözlerime inanamadım.

İlaçları incelemeye başladığımda çoğunun üzerinde 'depresyon' hapları olduğunu gördüm. Sunghoon depresyonda mıydı?

Şuan buna düşünecek vaktimin olmadığını bildiğim için, çorba hazır olunca bir ağrı kesiciyle birlikte Sunghoon 'un yanına döndüm.

"Sunghoon, Sunghoon. Hadi çorba iç. Biraz rahatla"

Yavaş yavaş araladı gözlerini. Hiç hali yoktu. Ölü gibi duruyordu. Ya ölmüş olsaydı, ne yapardım?

Yastığı ve Sunghoon' u dikleştirdikten sonra, kaşık kaşık çorbasını içirdim. İlacını da verdim. Daha sonra tepsiyi mutfağa götürdüm.

Mutfaktan çıkıp Sunghoon 'un odasının kapısından, izledim biraz onu. Zar zor nefes alıyor, gözlerini kısıyordu. Çok acı çekiyor olmalıydı.

Sessizce yanına geldim ve bende yatağa uzandım. Elimden destek alarak başımı kaldırdım ve onu izlemeye başladım.

Bunu farketmiş olmalı ki, o da yüzünü bana döndü.

"Niki... Her şey için çok teşekkür ederim"

"Önemli değil Sunghoon, ne yaptım ki?"

"Ben... Özür dilerim"

"Neden özür diliyorsun Sunghoon?"

"Ben seni küçümsedim. Zaten beni seviyor diye hiç gitmezsin sandım. Bak şimdi yalnız kaldım, sensiz"

"..."

"Ama... Ama. Artık bir ilişkin var. Sunoo ile çok güzel bir çiftsiniz..."

"Evet... Evet"

"Neyse Sunghoon. Saat çok geç oldu, ben artık gideyim"

"Niki... Beni yalnız bırakma"

O kadar çok istiyordum ki kalmayı. Ama kalırsam Sunoo'ya ihanet etmiş olurdum. Sessizce çıkıp gittim o kapıdan.

𝐒𝐮𝐧𝐨𝐨

Uyanır uyanmaz telefonumu alıp Niki'yi aradım. Dün, akrabaların yanından o kadar geç gelmiştim ki, gelir gelmez uyuyakalmış ve Niki'ye haber verememiştim.

"Alo, sevgilim"

"Efendim Sunoo?"

"Dün haber veremedim. Çok özür dilerim. Neredesin, bana gelsene"

"Önemli değil Sunoo. Otobüsteyim, geliyorum"

"Tamamdır sevgilim"

Niki eve geldiğinde birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Sohbet ettik, dizi izledik, tatlı yedik.

Üç Kalp ¦¦ HoonkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin