BÖLÜM 5

3 0 0
                                    

  Rengar gözlerini yumuşacık bir yatakta açtı. Oldukça dinç ve dinlenmişti. Günlerdir burada yatıyor ve yanında ki hizmetçi kadınlar onun yaralarını tedavi ediyor, yemeğini yediriyor ve her türlü bakımını üstleniyorlardı. Bu sayede Rengar çabucak iyileşmişti. Uyandığından beri vücudunda acı hissetmiyordu. Ağrıları ise neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Yataktan kalkıp doğruldu. Ardından kenarda asılı duran kıyafetleri eline aldı ve giyinmeye koyuldu. Kıyafetler oldukça şık duruyordu. Resmen soyluların giydikleriyle aynıydı. Aynada kendisine bakıyor ve biraz olsun kendisinde garip buluyordu. Tam o sırada kapı açıldı ve içeriye genç bir kadın girdi. Önünde eğilerek selam verdi ve ''efendim eğer hazırsanız Lord Nick sizi kahvaltı salonuna davet ediyor'' dedi. Rengar kafasını sallayarak ''peki'' dedi. Kadınla beraber kahvaltı salonuna girdiler. İçeride uzun bir masa ve etrafında bir düzine düzgün giyimli insan oturuyordu. Rengar içeri girince hepsi ayağa kalktı. Rengar tüm bu olanlara oldukça şaşırmıştı. Hala nerede olduğunu ve şuan neler yaşadığını bilmiyordu. Lord Nick hemen yanına geldi ve ''efendim benimle gelin'' dedi. Kolundan tuttu ve onu masanın baş köşesine oturttu. Ardından diğer insanlarda sandalyelerine oturdu. Lord Nick biraz çekimser bir şekilde ''size karşı kabalığımızdan dolayı özür dileriz. Böyle bir karşılaşma yaşanmasını hiç istemezdik'' dedi. Rengar etrafa boş boş bakındı ve ''biri bana ne olduğunu anlatabilir mi? Atımla ormanda hızla giderken kafasına bir ok saplandı ve kendimi yerde buldum. Gözümü açtığımda bir odada uyandım. Daha sonra koca bir ejderhaya yem edilmek istendim. Ardından güzel bir odada hayatımda hiç görmediğim bir hizmetle karşılaştım. Buna anlam veremiyorum'' dedi. Lord Nick gülümseyerek ''bizler gaspçı kralın emrine zorla girmiş olan batı lordlarındanız. Lord Ramsey'in kalesini feth ettiğiniz haberi kaçan askerler tarafından tüm lordlara iletildi ve hakkında ölüm emri çıkarıldı. Kaleye saldırı düzenlemek için önden bir keşif ekibi gönderdik. Onlarda yolda sizinle karşılaşınca atınızı vurup esir olarak buraya getirdiler. Bizde sizin Rengar olduğunuzu öğrenince idamınızı gerçekleştirmek istedik'' dedi. O sırada Rengar sözünü kesti ve ''buraya kadar bende anladım. Benim anlamadığım konu o ejderha ve sonrası'' dedi. Lord Nick tedirgin bir şekilde ''ejderhanın karnını doyurmamız gerekiyor. Uzun bir süredir kayalıkların arasındaki ejderha ininde hapis halde. Onu kraliyet askerleri fark edip öldürmesin diye oraya hapsettik. Ancak çok fazla et yiyor. Bu yüzden idama mahkum edilen kişileri ona yem etmemiz gerekiyor. Ejderha önce yakar sonra yer'' dedi. Rengar sinirli bir şekilde ''peki ya ben. Ben şuan ejderha midesinde olmam gerekiyorken neden burada kahvaltı masasının en baş köşesine oturtuldum'' dedi. Lord Nick derin bir iç çekti ve ''efendim ejderhanın normalde sizi yakıp öldürmesi ve ardından midesine indirmesi gerekirdi. Ancak siz orada yanmadınız. Ejderha ateşinde bir insan yanmıyorsa bunun tek bir nedeni vardır. O kişi ejderha kanı taşıyordur. Yani siz ejderha kanı taşıyorsunuz. Üzerinizdeki kıyafetler küle döndü ama siz öylece ayakta dikiliyordunuz. Hiçbir şey olmadı. Hatta ejderha bile aynı kanı taşıdığınızı fark etti ve itaat etmek için sizin önünüzde kafasını yere eğdi. Bizler Kral Arca ve onun oğlunun son ejderha kanı taşıyıcısı olduğunu düşünüyorduk. Onlarda krallık gaspçıları tarafından öldürüldü. Kral'ın kardeşleri ve yeğenlerinin de öldüğünü düşünüyorduk. Ta ki sizi görene kadar... Siz ejderha kanı taşıyan gerçek tahtın yaşayan tek varisisiniz. Konuyla alakalı güvendiğim ve ejderha kanına sadık olan tüm lordları buraya davet edip onlara bilgi verdim. Tüm lordlar ve onun orduları gerçek varis olan Kral Rengar'ın emrindedir'' dedi ve ardından ayağa kalkıp kılıcını havaya kaldırdı. Hemen ardından masada oturan diğer tüm lordlar ayağa kalkıp kılıçlarını havaya kaldırdı ve hep bir ağızdan ''yaşasın Kral Rengar'' diye haykırmaya başladılar. Rengar şok olmuştu. Öylece onların haykırışlarını izliyordu. Köylülerle karşılaştığından bu yana başından geçen tüm bu olaylar tesadüf olamaz diye düşündü. Ardından donuk bir yüz ifadesiyle ayağa kalktı. Masada duran kadehi eline alıp havaya kaldırdı. Rengar'ın etrafındaki tüm lordlar sanki büyük bir zafer kazanmış gibi coşkuyla bağırmaya ve kılıçlarını havaya kaldırmaya devam ettiler. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ejderha Kanı: Taht DestanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin