BÖLÜM 3

437 55 18
                                    


BÖLÜM ÜÇ

BÖLÜM ÜÇ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sadece bir haftalığına sen onlarda, Berat bizde kalacak. Öz ailenizi tanımak isteyeceğinizi düşünerek böyle bir karar aldık." diye konuşan Çınar Bey'e ifadesizce baktı Arel. Onu umursamadan kahvaltısını etmeye devam etti.

Çınar Bey'in yanında oturan Güney ise nedensizce huzursuzdu. Bir şeylerin yanlış gittiğinden o kadar emindi ki. Karşısındaki çocuğun davranışları bildiği gibiydi ama aynı zaman da o kadar farklı geliyordu ki Güney onda neyin yanlış olduğunu anlamıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra kahvesinden içti. 

Babasıyla birlikte şirkete geçmesi gerekiyordu çünkü son iki gündür ortaklık için imza attıkları bir şirket sorun çıkarıyordu. Bugün onlarla görüşüp bir sonuca ulaşmak istiyorlardı artık.

"Tek başıma giderim."

Çınar Bey başını kaldırıp kızıl saçlı oğlana baktı. "Seni bırakırdık biz." dedi ama oğlan başını istemem şeklinde sallayınca devamını getirmedi. "Sen nasıl istersen Arel." 

Son günlerde şu masaya oturmak bile canını sıkar olmuştu artık. Eskiden baba ve abi dediği bu insanlara bakmak bile istemiyordu. Birde Çınar Bey'in bu hevesli gibi gözüken hareketleri sinirlenmesine neden oluyordu. 

Yıllardır karısının ölümüne neden olduğunu düşünerek sevgi göstermediği çocuğa bunca zamandır haksızlık ettiğini bilmesine rağmen gidip karısının ölümüne sebep olan asıl oğluna kollarını açmış olması delirtmek üzereydi onu. Nasıl bu kadar utanmaz olabiliyordu?

Kendi kendine gülerken ağzına salatalık ve domatesten atıp çiğnemeye başladı. Çınar Bey ve Güney oğlana baktı. Arel kendi kendine gülerken kiraz reçelinden ekmeğine sürüyor, diğer ikisini umursamadığını daha ne kadar belli edebilirdi ki artık?

Reçelli ekmeğinden ısırıp, "Oda ayarladınız mı?" diye sordu ama buna şimdiden pişman olmuş gibi hissediyordu ki çok sürmedi. Çınar Bey, "Senin odanda kalabilir diye düşündüm." dediğinde gülümsedi, o soruyu sormak yerine dayak yemeyi tercih ettiğini fark etti çünkü dayak yemek bile canını daha az yakardı.

"Öyle olsun."


˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚


"Taha Bey, Çınar Bey ve Güney Bey sözleşmeyi feshetmek istiyor. Bu işi daha fazla zorlaştırmamanızı tavsiye ederim sizlere." diye konuşan avukat hanım, önündeki belgelerde gezdiriyordu gözlerini. Güney ve Çınar Bey, avukatın iki yanında oturmuş Taha Bey'e ve oğluna bakıyordu. Onlarında ortalarında erkek bir avukat vardı.

"Bunun için geçerli bir neden sunmanız gerekiyor avukat hanım."

"Şuan burada bunu açıklarsam sizi zor duruma sokmuş olurum avukat bey. Fikrimce çok uzatmadan, feshedelim."

çalınmış yıllarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin