1. Bölüm

64 6 1
                                    

Felix her zamanki gibi okuldan çıkmış ve arkadaşı Seungmin'le eve doğru yürüyordu. Sohbetleri devam ederken Felix'in telefonu çalmaya başlamıştı. Babasının aradığını görünce hızlıca açmıştı. "Efendim baba?" Babası genelde aramazdı akşamları eve gelince oğluyla konuşur ve yemek yerdi sonrada erkenden yatardı. "Evde benim odamda bir paket var kahverengi bir kese kağıdı gibi onu alıp attığım konuma getir, bekliyorum." Diyerek kapatmıştı telefonu. Seungmin'ine dönerek durumu anlatmıştı. "Dur koşacak mısın o kadar yolu, taksi çağıralım sana." Felix kafasını sallayarak onaylamıştı arkadaşını. Bir kaç dakika içinde okulun önünde bir taksi bulup binmişti Felix. Adam hızlı sürdüğü için yaklaşık beş dakika içinde eve ulaşmıştı. "Şey evden bir şey alıp geleceğim bekleyin." Hızlıca taksiden inip eve girdiğinde babasından mesaj gelmişti acele etmesini söylüyordu. Acele ederek babasının dediği paketi bulmuştu. Taksiye tekrar bindiğinde gideceği adresi söylemişti. Adam sürmeye devam ederken çocuğa dikiz aynasından bakarak sordu. "Bizim gittiğimiz yeri biliyor musun?" Felix hayır anlamında kafasını salladığında adam devam etti. "Ormana yakın bir ev resmen ormanın içinde sen ne yapıcaksın ki orda?" Ne meraklı bir adam ama Felix sohbet etmeyi severdi ve devam ettirdi. "Babam orda çalışıyor, yoksa gitmem öyle yerlere." Adam tekrar önüne döndüğünde konuştu. "İyi öyleyse, bir kaç dakikaya orda oluruz." Felix'e gülümseyerek gaza biraz daha basmıştı. Felix'te arkasına yaslanarak yolu izlemeye devam etti. Araç yavaşça evin önünde durduğunda Felix geldiklerini anlamıştı. "Teşekkür ederim ama bir kaç dakika beklemeniz lazım." Dediğinde adam onaylar mırıltılar çıkarmıştı. Sarışın çocuk arabadan inip eve baktığında gözlerini kocaman açmıştı.

 Sarışın çocuk arabadan inip eve baktığında gözlerini kocaman açmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ev güzeldi ve taksicinin dediği gibi ormanlık alandaydı. Büyük bir kısımda karanlıktı, korkmuştu çocuk babası burda on yıldır çalışıyordu ama ilk defa geliyordu. "Felix, oğlum!" Evin içinden çıkan babası hızlı adımlarla oğluna yaklaştığında gülümsemişti. "Teşekkür ederim oğlum tam zamanında geldin." Felix çantasından paketi çıkararak babasına uzattı. "Önemli değil baba." Elinden paketi alarak oğluna bakarken evin kapısı açılmıştı. "Lee!" Patronunun seslenmesiyle bakışlarını çevirdiğinde hızlıca yanına ilerledi Bay Lee. "Buyrun efendim." Felix olanları izlerken gözlerini kısmıştı. "Paketi abime teslim et." Babası hızlıca oğlunun yanına dönüp konuşmuştu. "Sen git artık benim işlerim var." Felix istemsizce onaylar mırıltılar çıkarara arkasını dönmüştü gitmek için ama kalın ses durdurmuştu. "Hey çocuk!" Arkasını döndüğünde babasıyla konuşan adam ona doğru yürüyordu tam önünde durduğunda Felix kendinden büyük bedene bakmaya başlamıştı. "Kimsin sen?" Sakince sorduğunda babası Felix'in yerine cevap verdi. "Kendisi oğlum, adı Felix efendim." Baba oğul adamın karşısında duruyorlardı Felix'in aksine babası fazla sakindi. "Adamlarımdan biri götürsün seni." Dediğinde Felix kafasını hayır anlamında sallayarak cevap verdi. "Gerek yok ben taksiyle geldim bekliyor hatta, yani gideyim ben." Lafını bitirdikten sonra adamın konuşmasını beklemeyerek hızlı adımlarla evin bahçesinden çıkıp taksinin beklediği yere ilerledi. Bu sırada da tuttuğu nefesini bırakmıştı. Kolayca korkmazdı ama adamın gölgesi bile yetmişti korkmasına. Ayrıca ortamda soğuk ve karanlıktı buda etkili olmuştu korkmasına. Taksiye ulaştığında adam sormuştu. "Geldiğimiz eve mi gideceğiz?" Felix onayladığında hareket etmişti araç. Çocuğun aklında sadece o adam dolaşıyordu yolu izliyor gibi görünüyordu ama aklı hep o adamdaydı. Birde yol boyunca arkalarından gelen siyah jip. Bu sefer yavaş gittikleri için yirmi dakika sürmüştü yolculuk ücreti ödeyip indiğinde etrafına göz gezdirdi sarışın. Evet evlerinin çaprazında siyah jip vardı aynı arabaydı bu. Tesadüf olduğunu düşünerek eve girmeyi başardı Felix. Okulda yorulmuştu ama bir sürü ödevi vardı. Okulda derece yapan çocuklardan biriydi. Oldukça başarılıydı okulda. Ödevlerini yaklaşık iki saatte bitmişti çocuğun babasını beklemişti uyumak istemedi çünkü onu rahatsız eden bir şeyler vardı izleniyor gibiydi. Bunu hissettiği için bütün perdeleri sonun akadar çekmişti hatta. Gece yarısı olduğunda gelemeyeceğini anlayınca odasına gidip pijamalarını giyerek yatağına uzanmıştı. Bir kaç dakika içinde rüyalar alemine giriş yapmıştı.









Tanıtım amaçlı kısa olsun istedim diper bölümler gerektiği kadar uzun olucak, okumak için bir şans verin beğenirsiniz belki iyi okumalar:')

Sadece Benimsin/Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin