İyi okumalar bebişlerr...
Gözlerini birkaç kez kırptıktan sonra tamamen açmıştı sarışın. Gördüğü tek şey büyüğüne ait omuzlardı. Alt dudağını dişlerinin arasına alarak ısırmıştı.
İstediği tek şey Hyunjin'in hâlâ uyuyor olmasıydı. Lâkin haberi yoktu büyüğünün hiç uyumadan onu izlediğinden.
Yavaş bir şekilde vüdunu geriye çekmeye çalıştığında Hyunjin'in kolları sarışını kendine çekmişti. "Uyanmışsın."
Korktuğu başına gelmişti sonunda. "Evet, lavaboya gidicektim." Kafasını kaldırdığında siyah irislerle karşılaşmıştı. Hyunjin kollarını gevşettikten sonra tamamen çekmişti.
Felix'te bunu fırsat bilerek hızlıca kalkmıştı yattığı yerden. Hyunjin onun her hareketini izlediği için eli ayağına dolaşmıştı.
Hızlı adımlarla kapıya ilerlediğinde büyüğünün sesini tekrar işitmişti. "İşini bitirdikten sonra aşağıya gel." Arkasını dönerek kafasını onaylar anlamda sallamıştı.
Kendi odasına geldiğinde derin bir nefes almıştı Felix. Dün gece ki gibi hissetmeye başlamıştı tekrardan. Düşündüğü şeyin olması en son isteyeceği şeydi, ona göre...
İşlerini hallettikten sonra aşağıya inmek için kapıya yöneldiğinde kuvvetli bir ses duymuştu. "Felix!"
Bu ses kesinlikle Seungmin'e aitti. Gözleri şokla açıldığında hızlıca kapıyı açarak aşağıya koşmuştu. Merdivenlerin sonuna geldiğinde Seungmin'i Hyunjin ile karşı karşıya görmüştü. Chan ise Seungmin'in arkasındaydı.
"Seungmin?" Duyulucak sessizliğe karşı konuştuğunda arkadaşı hızlıca ona dönmüştü.
Titrek bir nefes verdikten sonra Seungmin hızlıca arkadaşına sarılmıştı. İkili öyle bir sarılıyordu ki sanki yıllardır birbirlerinden uzaktı.
Bu sarılma Hyunjin'in araya girmesi ile bozulmuştu. "Abarttın sende, çocuk." Seungmin buna karşılık tıslarcasına tekrar bağırmıştı. "Sen karışma!"
İstese evinden çıkarırdı bu çocuğu fakat onu durduran iki sebep vardı. Birincisi küçüğü, ikincisi ise abisi Chan. Onu buraya getiren de oydu zaten.
"Neden bana hiç haber vermedin, neden bana ulaşmadın?" Seungmin arkadaşına bu konuda kırgındı. Her saniyesini paylaşırlardı bu nedenle bu olanlardan haberinin olmaması onu fazlasıyla sinirlendirmişti.
"Herşeyi geçtim bu adam ne alaka?" Diye sorduğunda sarışın yanıtlamak için dudaklarını aradığında Hyunjin öksürerek bölmüştü.
"Şey odama gidebilir miyiz?" Felix çekingen bir şekilde sorduğunda büyüğü onaylar mırıltılar çıkarmıştı.
Vakit kaybetmeden Seungmin'in elinden tutarak yukarıya çıkmaya başlamıştı.
Kendi odasına girdiklerinde Seungmin derin bir nefes alarak konuştu. "Birde izin istiyor-" devam edeceği sırada sarışın olan elleriyle arkadaşının ağzını kapatarak susturmuştu.
"Bir susta ben bir konuşim." Ellerini yavaşça çekerek yatağa oturmasını söylemişti Seungmin'e. Birlikte karşı karşıya bağdaş kurarak oturmuşlardı.
"Babam kendi getirdi beni buraya." Konuşmaya başlar başlamaz Seungmin şokla gözlerini açmıştı.
"Nasıl, neden yaptı bunu?" Şaşkın bir şekilde sorduğunda Felix sertçe yutkunduktan sonra devam etti. "Borcu oluşmuş bir şekilde Hyunjin'e, ödeyemem gibi sözler dönmüş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin/Hyunlix
FanfictionBabasının istediği paketi teslim etmek için babasının çalıştığı yere gitmek zorunda kalan çocuğu babasının patronu fark eder. - Sen kimsin? -Kendisi oğlum, adı Felix efendim. Okumak için şans verin seveceğinize eminim desteklerinizi bekliyorum, İyi...