Lisa ve sarışın çocuk baya kaynaşmışlardı. Lisa çocuğun moralinin düzelmesi için her türlü şakayı yapmıştı. Bu nedenle evde sadece ikisinin kahkahası duyuluyordu. Bu gülüşmeler kapının hızla açılmasıyla bölünmüştü. Gelen tabikide Hyunjin'di.
Genç kadın hızlıca ayağa kalkarak Felix'in önünde durmuştu. "Size onu çıkarmanız için izin verdiğimi hatırlamıyorum!" Diye bağırdığında Chan merdivenlerden inerek karışık vermişti. "İzin aldığımı hatırlamıyorum." Abisinin sesini duyunca daha fazla sinirlenmişti. "Öğrenmesem çocuğu o odada bırakacaktın."
Tamamen kardeşinin karşısına geçerek ellerini göğsünde birleştirmişti. "Sen karışma." Tıslarcasına söylendikten sonra abisine omuz atarak Lisa'nın karşısına geçmişti. "Hadi o inatçı kafasına göre davranıyor, sen peki?" Olabildiğinde sakin konuşamaya çalışıyordu Hyunjin. "Ne yapayım, dayanamadım onu öyle bırakmaya." Sarışın olanın kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı korkudan mı böyle olmuştu bilmiyordu.
"Gidin artık siz, zaten yapacağınızı yapmışsınız." Burnundan soluduğu belliydi bu nedenle çok uzatmadan çıkmak için kapıya yeltendiklerinde Chan son bir uyarıda bulunmuştu kardeşine. "Sakin davran, yanlış bir hata yapma." Dediğinde Hyunjin gözlerini devirerek tepki göstermişti. Ev tamamen sessizleşmişti artık. Sarışın olan ne yapması gerektiğini bilmeden hareket etmeyi tercih etmişti.
"Özür dilerim." Ayağa kalkarak sessiz bir şekilde konuşmaya devam etti. "Ben istediğim ordan çıkmayı hepsi benim hatam." Kendince suçunu hafifletmeye çalışıyordu Felix. Büyüğüne büyük bir sinir besliyordu fakat hissettiği duyguyu belli ederse tekrar ceza almaktan korkuyordu.
Hyunjin yavaş adımlar ile çocuğun karşısına geçtiğinde nefes vererek konuşmuştu. "Suçunu anladın-" sarışın olan lafını hızlıca bölmüştü. "Evet çok iyi anladım bir daha kaçmaya çalışmayacağım." Tek derdi kendini ifade etmekti ama bunda çok aceleci davranıyordu. "Kaçmaman gerektiğini anlamışsın fakat bazı kuralları hâlâ unutuyorsun."
Dediğinde Felix anlamamıştı neyden bahsettiğini. "İlk gün sana dedikleirmi hatırlıyor musun?" Hyunjin sorduğunda sarışın olan biraz düşünmüştü fakat hatırlayamamıştı. Kafasını hayır anlamında sallayınca Hyunjin devam etti. "Bu evde uyman gereken kurallar var birinci kural ise bendim." Yeni yeni hatırlamaya başlamıştı Felix. Sessizce konuşmuştu bu sefer. "Hatırladım." Kafasını hafifçe aşağıya indirmişti.
Kendi farkında değildi fakat büyüğünün gözünde öyle sevimli duruyordu, sesini yükseltmek bile istemiyordu Hyunjin. Biliyordu küçüğünü istemedende olsa incitmişti ve evet Hyunjin ilk defa pişmanlık duyuyordu. "Felix." Sağ eli ile çocuğun çenesini yavaşça yukarı kaldırarak göz göze gelmelerini sağlamıştı.
"Kurallarımı unutma tamam mı?" Sakin bir ses tonuydu bu hatta rica eden bir ton. Sarışın olan içten içe şaşırmıştı büyüğünün bu hâline. "Unutmayacağım." Demişti fakat kendince unutması an meselesiydi. Sonuçta bu zamana kadar altta kalmamış hep dik başlılık yapmıştı.
1 hafta sonra...
Olanların üzerinden bir hafta geçmişti ve ikilinin arası gayet iyiydi. Bügün ise sarışın okula başlayacaktı. Aslında Hyunjin ilk günlerden kaydını başka bir okula almıştı fakat olanlardan dolayı anca vakit olmuştu.
Felix erkenden kalkmış lavaboya giderek rutin işlerini halletmişti. Yeni okulunun formasını giydikten sonra çantasını alarak merdivenlerden aşağıya inmeye başlamıştı. Büyüğü onu kahvaltı masasında bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin/Hyunlix
FanfictionBabasının istediği paketi teslim etmek için babasının çalıştığı yere gitmek zorunda kalan çocuğu babasının patronu fark eder. - Sen kimsin? -Kendisi oğlum, adı Felix efendim. Okumak için şans verin seveceğinize eminim desteklerinizi bekliyorum, İyi...