Cehennem'e.

27 2 0
                                    

Bölüm İki: Cehennem'e.

Aynı şeyleri tekrar yaşamak senin kaderin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynı şeyleri tekrar yaşamak senin kaderin. Bundan kaçamazsın.

⊹ ࣪ ˖ ✩ 𓏲 ₊ ’

"Şaka yapıyor olmalısın." Nobara odada volta atarken konuşmaya devam etti. "Öldüğünü söylemiştin."

"Ölmüştü. Hem de gözlerimin önünde." Sessizliğe büründüğümde durup yanıma geldi ve oturup elini omzuma kattı.

"Ama bu zarf, bu not... Ondan geldiğine emin misin?"

"Bilmiyorum. Kafam çok karışık."

"Maki'yi arayacağım. Belki bize yardımcı olur."

"Delirdiğimi düşünecek."

"Sakinleş Hikari, öyle bir şey olmayacak."

Rahatlamam için gülümsediğinde ben de ona gülümsedim. "Tamam."

"Fakat anlamadığım bir şey var. Seni nasıl bulmuş? Yani eğer sandığımız kişiyse."

"Ondan her şey beklenir."

"Yakınlarında sana ulaşabileceği biri olmalı. Bir tanıdık." Bir süre düşündü ve beni güldürmek istermiş gibi konuştu. "Belki de o sosyopat herif kendini iyice pisliğe bulaştırıp mafya falan olmuştur."

Kıkırdadım. Onun varlığıyla gerginliğim biraz da olsa azalmıştı. Çalan kapıyla ayağa kalktım. Maki gelmişti ve yanında da bir adam vardı.

"Yuji ile gelmek zorunda kaldım." dedi sağındaki kişiye doğru bakarak. "Senin için sakıncası var mı Hikari?"

"Hayır, buyrun."

Maki aşina olduğu salona geçerken adam da bana gülümseyip arkasından gitmişti.

"Doğru mu anladım," dedi Yuuji ve elindeki zarfı masaya bıraktı. "Eski bir arkadaşınızın, yani Hikari'nin eski sevgilisinin yolladığı bir zarfla tekrardan ortaya çıktığını düşünüyorsunuz ama aslında ölmüştü. Belki bir arkadaşınız sana eşşek şakası yapmak istemiştir. Yine de kayıtlara bakacağım. Adamın adı neydi demiştiniz?"

Duyduğum sözlerle yutkundum. Onun adını ağzıma almaya dilim varmıyordu.
"Megumi... Megumi Fushiguro."

Maki uzaklara dalmış gibiydi. "Bu cidden garip. Dört yıl sonra neden şimdi?"

"Eğer o kazada gerçekten ölmemiş ve öldüğünü sandığınız kadar ağır yaralanmışsa... Tahminimce iyileşmesi ve ortaya çıkmak için hazır hissetmesi zaman almıştır. Yine de, bunun bir şaka olabileceğini göz önünde tutup panik yapmayalım."

Yuji haklı olabilirdi. Belki de sadece paranoyak gibi davranıyordum. İki polis de bir süre sessizce düşüncelere daldılar ve sonunda gitmek üzere ayağa kalktılar.

O sırada Nobara televizyonu açmıştı, en sevdiğimiz program birazdan başlayacaktı. Misafirlerimizi geçirmek için salondan çıkarken duyduklarımla olduğum yere sabitlenince diğerleri de benimle birlikte ne olduğuna bakmak için durdu.

"...Bunun bir intihar olduğu düşünülüyor. Adamın elinde tuttuğu notta ise şu sözler yazılıydı: Tam bir piç kurusu olduğum ve sana kaltak dediğim için üzgünüm. O, beni hak ettiğim yere gönderdi. Cehennem'e."

Şok içinde televizyona bakarken ölen adamın bu sabah benle tartışan adam olduğunu fark ettim.

"Bu adam..." Diğerleri anlamamış şekilde bana bakarken zorla konuştum. "Bu sabah benimle tartışmıştı, işe giderken. Adımı nereden biliyor? Neden intihar etti..?"

"İntihar ettiğini sanmıyorum. Seni korumak isteyen biri bunu yapmış. Bu da demek oluyor ki..." Nobara'nın sözünü Maki bitirmişti. "Megumi ölmemiş. Seni takip ediyor ve izliyor, yakınlarında olmalı."

"Bu olay ilginçleşmeye başlıyor." dedi Yuji kaşlarını kaldırmış televizyona bakarken. "Eh, en azından eşşek şakası olmadığını anladık. Değil mi?"

Herkes birbirine baktı. Megumi geri dönmüştü. Benim için.

Obsessed. | Megumi Fushiguro.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin