9.Bölüm

100 12 94
                                    

Ayyyy merhabalarr, biraz geç geldi ama idare ediverin kaç gundur eve giremedim.

Sizi şöyle bölüme alayımmmm

Sizi şöyle bölüme alayımmmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Betül Kutoğlu

Arabada diken üstünde oturur gibi yerimde tekrar kıpırdandım.

"Rahat değil misin?"

Semih'in aynaları kontrol ederken sorduğu soruyla ona doğru döndüm.

Tişörtünü yırtacak gibi duran kol kasları gözüme çarpınca yutkunarak bakışlarımı kaçırdım.

"Yok, yani rahatım. Neden olmayayım ki?"

Parmaklarıyla direksiyonda ritim tutarken, yola bakmaya devam ederek cevap verdi.

"Çok gergin gibi duruyorsun, o yüzden sordum."

Başımı iki yana sallayarak önüme döndüm.

Ne kadar kalmıştı acaba gelmemize?

Semih sanki beni duymuş gibi başka bir sokağa girerken cevap verdi.

"Bir on dakikaya varırız bu arada. Sakin ol tamam mı? Gerilmen gereken bir durum yok. Birde oraya sevgilim olarak gidiyorsun, ben temas edince falan rahatsız olursan gizleme."

"Tamam, diğerlerinin sevgililerinden ya da eşlerinden gelen başka biri var mı?"

Kafasını salladı. "Yanlış bilmiyorsam İrfan abinin, Mert abinin, Serdar abinin, Hakan abininin bir de Ferdi abinin karısı gelecek."

Merakla ona döndüm. "Hangi Mert? Günok mu, Müldür mü?"

"Günok."

Cevabından yedi sekiz dakika sonra arabayı bir yerin önünde durdurdu. Bana dönerek kaşlarıyla kapıyı işaret etti.

"Hadi bakalım."

Ben kapıyı açarken Semih çoktan çıkmıştı. Arabanın arkasından dolanarak yanıma geldi.

Çantamı arka koltuktan alırken Semih'in elini bana doğru uzattığını gördüm.

Centilmenliğini yerim senin.

Hafiften kızarırken elimi Semih'in eline uzattım. Benim elime göre biraz daha büyük olan, damarlı elini inceledim.

Hoay maşallah.

Elbisemi düzelterek arabadan inerken kapıyı kapattım. Semih parmaklarını parmaklarımın arasından geçirerek beni koskocaman bahçeli bir restoranın içine doğru ilerletti.

İlerlerken anahtarı kapıda ona bakan valeye yakalaması için attı. Genç çocuk anahtarı yakalarken bize gülümseyerek arabaya ilerledi.

Ben o sırada tek elimle çantamı koluma takacakken Semih konuştu.

"Çantanı bana ver istersen."

Boncuklu çantamı ona uzattım. Bu sırada Semih hem çantamı alıp hem de restoranın kapısını açtı.

~•KESKİN KILIÇ•~ Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin