4.Bölüm

179 12 70
                                    

barisa biraz üzüldüm yazarkene ama yapick bisey yok😔😔😔😔😔
--------------------------------------------

Seçkin Altınel

"Şey... Seçkin? Ahsen'i neden orada bırakıp çıktık? Biraz fazla kaba davranmıyor musun ona karşı? "

Elimin altındaki direksiyonu daha sıkı kavrarken yutkunarak gözlerimi yolcu koltuğunda oturan karıma değdirip tekrar yola döndüm.

Cidden sanki biraz fazla mı hayvanca olmuştu? Bir de yanında o sarı yolunmuş tavuğa benzeyen lavukla yan yana bırakmıştım.

Kaşlarım çatılırken sinirle bir nefes verdim. Allah'tan ona çaktırmadan peşine koruma takmıṣtım.

Gözlerimi tekrar Elif'e çevirirken üzgünce bana baktığını gördüm. Bu kızı Ahsen ile evlendirseydik keşke!

"Merak etme karıcığım, yanında Betül ve o cingöz Esra varken hiçbir şey olmaz ona."

Elif gerginlikle yutkunarak gözlerini kaçırırken başını eğdi. "Ama bacağı kırılmıştı."

Evin önünde dururken arabayı park ederek Elif'e döndüm.

"Hadi in de eve girelim, eğer migrenin falan varsa ilaçlarını içersin."

Başını sallayarak kemerini çözüp arabadan çıktı. Ben de telefonumu şarjdan çıkararak indim.

Beni beklediğini görünce gülerek kolumu omzuna atıp kendime çekerek eve doğru yürüdüm.

Bayağı da kısaydı.

"Sormayı unuttum, babam bir şeyler anlattı ama ben tam olarak çözemedim. Siz niye nezarethaneye girdiniz?"

Elif parmaklarıyla oynarken cevap verdi. Bu sırada eve girmiştik. Kendimle beraber onu da koltuklara doğru yönlendirdim.

"Şey, Ahsen beni maça götürmüştü ya hani? İşte orada," Aklına gelenler komik gelmiş olacak ki kıkırdadı. "Arkamızdaki ülkücü dayılarla konuşup bir anda ulumalarını istedi. Sonra bir anda herkes uluyunca, ırkçılıktan dolayı almışlar sanırım."

Zaten biliyordum ama benimle konuşsun diye sormuştum. Gülümseyerek ona bakarken aklıma uzun zamandır bir şey yememiş olma ihtimali geldi.

Ayağa kalkıp mutfağa giderken sordum. Amerikan mutfak olduğundan hala birbirimizi görebiliyorduk.

"Aç mısın? En son ne zaman bir şey yedin?"

Gözlerini kaçırırken kızardı. "Acıktım ben biraz."

Dolabın kapağını açarken sordum. "Sebze soslu makarna yapayım mı? Yer misin?"

Kafamı omzumun üstünden ona çevirdiğimde gülümseyerek başını salladığını gördüm.

E bize de yapmak düşerdi o zaman.

Betül Kutoğlu

Ufukta evlilik?

Ufukta? Evlilik?

Öh be! Yok artık, bunu da soramazsın!

Kızararak elimi alnıma koyarken gözlerimi ön tarafa çevirdim. Barış sırıtarak elini Semih'in bacağına koyarken aynadan göz kırptı.

"Bu yaza Semih ile Rize'de düğünümüz var. Bekleriz hepinizi."

Gözlerim büyürken tükürüğümün boğazıma kaçmasıyla öne doğru eğilip öksürmeye başladım.

Ahsen alayla konuştuğunda daha çok öksürdüm. "Karagümrük yanıyor diyorsun yani?"

Semih hızla bana doğru dönerken, bacağındaki eli itti "Of Barış abi! Niye aniden öyle şeyler söylüyorsun!"

~•KESKİN KILIÇ•~ Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin