13.Bölüm

96 10 16
                                    

AY NALET GELSIN YARIN OKUL VAR AFLAMAK ISTIYORUM OF OF OF

------------------------------

Betül Kutoğlu

Benim miydi?

Toka? Benim?

Ne işi vardı onda benim tokamın?

Hala şokla ona bakarken, elini yüzümün önüne getirerek salladı.

Kendime gelmeye çalışarak açık kalan ağzımı kapattım. Daha sonra titreyen sesimle şaşkınlıkla konuştum.

"Nasıl benim tokam? Benim tokamın sende ne işi var?"

Elini ensesine atarak sıvazlarken cevap verdi.

"Geçen gün kahvaltıya giderken arabamda düşürmüşsün. Bende vermeyi unuttum. Böyle bir tepki vereceğini bilseydim gördüğüm anda getirirdim."

Ona karşı verdiğim yanlış tepki aklıma gelince utançla dudağımı ısırdım.

Sanırım kızarıyordum.

Başımı önüme eğerken bir iç çekişle mırıldandım.

"Semih, ben... Özür dilerim. Ben sandım-"

Başını sallayarak beni devam ettirdi.

"Sandın ki başka bir kadının tokasını sana taktım. Gerçekten dışarıdan bakınca o kadar şerefsiz mi gözüküyorum? Alındım."

Ben daha çok utanırken Semih bana doğru bir adım attı.

Göz ucuyla ona bakarken yüzüme doğru eğildi. Yutkundum.

Masmavi gözlerine hayranlıkla bakarken Semih yavaşça fısıldar gibi konuştu.

"Sanırım çok kıskandın beni. Sadece bu ihtimali düşünerek bile bu kadar delirdiysen, gerçek olsaydı ne yapardın çok merak ediyorum."

Kaşlarım çatılırken geriye doğru bir adım attım.

"Ben seni kıskanmadım. Beni küçük düşürmüş olabileceğinden dolayı sinirlendim. Sonuçta basının gözünde sevgiliyiz."

Başını tabii tabii der gibi sallayınca daha çok sinirlendim.

"Semih ciddi bir şey söylüyorum."

Omuzlarını silkti.

"Biliyorum, zaten ben kimim ki beni kıskanasın değil mi?"

Semih'in konuşması, dediklerimi aklıma getirince bütün kızgınlığım uçup gitmişti.

Mahcupça ona bakarken bir elimle elbisemin eteğini avuçladım.

"Semih, söylediklerim için gerçekten çok özür dilerim. O an ki sinirimle nasıl davranacağımı bilemedim. Kırıcı konuştum. Gerçekten çok özür dilerim."

"Önemli değil, ama eğer anlaştıysak artık şu kafeye geri dönelim olur mu? Ne de olsa bir kere sipariş verdik."

Tamam der gibi gözlerimi kapatıp açınca elini önüme doğru kadınlar önden der gibi uzattı.

Hareketiyle ufak bir şekilde gülümsedim ve az önceden yanağımda kalan yaşları elimle nazikçe silerken kafeye yürümeye başladım.

Yukarıya çıkıp tekrar aynı yere oturunca masada siparişlerimizin olduğunu gördüm.

Semih biz masaya oturur oturmaz konuştu.

"Yüksek ihtimalle söylemek istemeyecsin ama ben bu durumu bilmeye hakkım olduğunu düşünüyorum."

~•KESKİN KILIÇ•~ Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin