Jin artık Namjoon'u daha fazla üzmek istemediği için İngiltere'ye gitmeye karar verdi. Ve Namjoon'a artık özgür olduğunu bildirmek için evine gitti. Gittiğinde tae koltukta yatıyor ve Jungkook'un onu öpmek üzere olduğunu görünce ses çıkarttı;
"Öhöm öhöm"
Tae gözlerini açar açmaz dibinde Jungkook'u görünce korkup kalktı;
"Ne yapmaya çalışıyorsun sen!!"
"T-tae a- b-ben"
"Sen ne Jungkook beni uykuda öpmeye çalışıyorsun yoksa... Her gün öpüyor muydun?!"
"S- saçmalama tae"
"BANA TAE DEME SADECE NAMU DER SEN DIYEMEZSIN!!"
"üzgünüm ben sadece-"
"Sanırım yanlış zamanda geldim"
Tae Jin'e döndü;
"Yanlış zamanı bırak sen hangi sebeple geldin?!"
"Ahh ben-"
"Ağğğğ ne oluyor yaa sabah sabah hangi cesaret meleği beni kaldırdı?"
"Ah bebeğim uyanmış hoş ay Günaydın"
"Ah sen neden erkenden kalkıp gittin kalkınca sana sarılamadım!"
Jin kendi kendine; ah ne büyük kayıp bende olsa hadi neyse kokuma hasret derdim ama bu çocuğun nesini özlemiş olabilir...
"Jin! sen neden geldin?"
"Namjoon özel konuşabilir miyiz?"
Tae namjoon'u arkasına alarak;
"Hayır konuşamaz-"
"Tae sorun yok!"
Tae içinden
Ahh bana TAE dediğinde kalbim eriyordu bin kere daha dese bıkmam...
Namjoon ve Jin bahçeye çıkarlar.
"Ben senin artık güvende olduğunu söylemek için geldim.."
"Sevindim"
"Artık ben İngiltere'ye gidiyorum Kai senin yanımda olduğunu düşünüp peşimden gelicektir merak etme!"
"P-peki sen güvende olucak mısın?"
"Hıh evet beni merak etme artık gideyim ben..."
Giderken Namjoon kolundan tutup kendine döndürür ve yanağına bir öpücük bırakır;
"Hep arkadaşım olarak kalacaksın bunu unutma Jin bu öpücükte arkadaş öpücüğü yanlış anlama!"
"Hıh"
Diyip gitti...
"Ne diye öpüyorsun onu?"
"Arkadaşça öptüm tae!"
Gidip Jungkook'un omzuna elini atarak;
"Iyi bende Jungkook'u öpeyim"
"Öp"
Tae dudağına yaklaşır;
"Dur TAE ben dudaktan öpmedim..."
"Benim için fark etmez öpücük öpücüktür"
Diyip bastırarak Jungkook'un yanağından öper;
"Tae sen bugün kaşınıyorsun galiba!"
"Niye ki sende yanaktan öpmedin mı?"
"Böyle tutkulu öpmedin yağğ"
Kollarını bağlayarak sinirle mutfağa gider, tae'de koşar gibi yapıp ağır adımlarla yanına gider.
"Çen beni kıskandın mı çen"
"BAK TAE BANA BEBEK MUAMELESI YAPMANDAN SIKILDIM YETER!"
"tamam tamam"
Dudağına hafifçe öpücük bırakır.
"Sen yılan işini biliyorsun!"
"Yılların tecrübesi diyeyim"
"Yılların dediğin ikinci seneyi daha doldurmadık"
"Olsun o bir sene benim için on yıl gibiydi seninle geçen her dakikam çok değerli.."
"Tae böyle konuşman kalbime dokunuyor..."
"Dokunmaya devam etsin o zaman "
Bu sefer tutkulu şekilde öperek;
"Sensiz ben ne yaparım namum..."
**
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.