KALPSİZ KALP

1.6

Gece yolcuları- Meyhaneler sen

Okuldan çıktıktan sonra hemen eve gelmiştim ve üstümü başımı değiştirmiştim. Sonra da banyoya  girmiştim. Her tarafım boyaydı. Bütün okula rezil olmuştum. Ya anlamıyorum neden ya neden. Bu kızın benimle olan alıp veremediği ne anlamıyorum. Ben kendi halinde okuluna giden bir kızım. Etliye sütlüye karışmam neden bunlar benim başıma geliyordu. Bunları düşünürken gözlerim dolmuştu ağlamamak için zor duruyordum. Eğer dışarı çıkmayacak olsam odama geçip ağlardım.

   Eminim ki bu Emirin başının altından çıkmıştır. Rüya böyle şeyleri düşünebilecek biri değil. Neyseki annem evde yoktu. Babamda uyuyordu. Beni bu halde görmelerini istemezdim. Üstümü giydikten sonra  eşyalarımı da alıp evden çıktım. Neyseki otobüs hemen gelmişti ve binmiştim. Daha fazla dayanamayarak otobüste ağlamaya başlamıştım. Kendimi tuttukça daha da ağlama isteği geliyordu bu yüzden kendimi zorlamayacaktım. Sonra bir anda patlayabilirdim.

   Eve geldiğimde içeri girmiştim. Melek abla yedek bir anahtar vermişti artık eve onunla giriyordum. Rüya evde yoktu. Biraz olsun rahat edecektim. Eve girdikten sonra Sevim abla Melisanın elindeki tepsiyi elime tututuşturmuştu. Tepsiyi Emirin odasına çıkartamam gerekiyordu. Biraz çorba bir de bitki çayı vardı. Demek ki hasta olmuştu bu yüzden okula gelmemişti.

   Yukarı çıktıktan sonra odasının kapısının önüne geldiğimde biraz bekledim. Sonra da kapısını çalıp içeri girdim. Çok kötü gözüyordu. Yüzü bembeyaz olmuştu. Yatıyordu bende rahatsız etmek istemediğim için elimdeki tepsiyi masasına bıraktım. Tam odandan çıkacakken yerdeki gitara ayağım çarpttı ve yere düştü. Emir de uyanmış olacak ki konuşmaya başladı.

"Ne oluyor Melisa sen misin? "

"Size çorba ile bitki çayı getirdim. Aslında Melisa getiriyordu ama Melek abla benim elime tutuşturdu o yüzden ben getirdim. "

"Ama isterseniz Melisayı çağırabilirim. "

"Yok onu istemiyorum. "

"Ben çıkayım siz dinlenin. "

"Gitme! "

"Pardon? "

"Yani ben çorbayı içemem kolum rahatsız da. "

"Ee benden ne istiyorsun? "

"İçirmeni mesela. "

"Neden ben içiriyorum Melisayı çağırayım o içirsin size. "

"Ben senin içirmeni istiyorum ama. "

"Hem senin bu halin ne paçozlara dönmüşsün. "

"Peki ben içireyim. " dedim sorusunu yanıtsız bırakarak.

Masadan sinirle çorba kasesini elime aldım. Ve yatağa oturdum ve içirmeye başaldım. Emir de oturabileyim de kenara çekilmişti. Sanki yanına yatacam amk neyse sakin İrem küfür yok.

"Sen ağladın mı? "

"Yoo."

"Yalan söyleme ağlamışsın gözün kıpkırmızı olmuş. " dedi ve gözümün altını sildi. Bana neden dokunuyordu ya. Neden göz yaşımı siliyordu.

"Sizene bundan. "

"Ne oluyor? "

"Bir şey olmuyor. "

"Saçında da kırmızı kırmızı bir şeyler var zaten. "

"Bir de bilmiyormuş gibi yapma ya. "

"Neyi ya gerçekten bilmiyorum. "

"Hem ben hastayım bir kere bir şey yapamam. " bunları söylerken bir yandan da beni inceliyordu.

"Beni incelemeyi keser misiniz."

"O zaman sende ne olduğunu anlat. "

"Kardeşin bütün okulun önünde koca bir koca kırmızı boyayı kafamdan aşağı döktü. "

"Benim böyle bir şeyden haberim yok. "

"Eminim öyledir. "

"Gerçekten yok. "

"Hem dedim ya bulaşmayacağız sana diye. "

"Neyse ne sonuçta ben rezil oldum sizde eğlendiniz. "

"Ben eğlenmiyorum şuan farkındaysan. "

"Ne yapıyorsanız yapın beni ilgilendirmiyor sonuçta. "

"Neyse çorbanız da bittiğine göre çıkabilirim. " dedim ve çorba kasesini de alıp odandan çıktım. Acaba gerçekten haberi olmayabilir mi. Belki de Rüya ile Deniz planladı.

Aşağı indim evde hala kimse yoktu. Sadece çalışanlar ve Emir. Bende Sevim ablanın yanına gittim. "İrem kızım bugün senin tek bir işin var oda Emir beye bakmak. " neden ben ya off.

"Neden ben Sevim abla ben başka iş yapsam. "

"Melek alışverişe gitti, Melisa bahçede havuzla ilgileniyor, Ayşe ve Aysel de garajı temizliyolar. "

"E bende gördüğün gibi yemek yapıyorum. "

"Tamam şimdi yanından geliyorum çorba içirdim. "

"Tamam bir şey isterse seslenir zaten. "

Umarım bir süre beni çağırmazdı. Çünkü yarım saatte yorulmuştum. Bütün gün bununla uğraşırsam eve gidene kadar pertim çıkardı. Yukarı çıkmıştım Melek ablanın odasına. Genelde dinlenmek istediğim zaman orayı kullanırdım. Melek abla burda dinlenebileceğimi söylemişti. İki ayaklarımı uzatayım demiştim ama uyuyakalmışım.

                                   ...

Telefonum çalıyordu ve onun sesinden uyanmıştım. Arayan Emirdi hemen açtım. Saat 7 ye geliyordu. Bir buçuk saat uyumuştum.

"Pansuman yapmayı biliyor musun? " diye sormuştu. Ben nereden bileyim pansuman yapmayı ya.

Konuşmama izin vermeden konuşmaya devam etti.  "Hemen yanıma geliyorsun yanında da ilk yardım malzemeleri al " dedi ve suratıma kapattı. Neden benden bunları istiyordu ki.. Bir yerine bir şey mi olmuştu diye düşünmeden edemedim.

Pansuman malzemelerini de alıp yukarı çıkmıştım. Kapısıda çalıp odasına girdim.

"Çabuk ol, yatapa otur ve elindekileri aç. "

"Ama ben pansuman yapmayı bilmiyorum. "

"Ben sana anlatacağım. "

"Ayrıca neden pansuman yapacağım ki bir yerinde bir şey yok. "

"Tişörtümü sıyır. " tişörtünü sıyırdım ve sırtı kan içindeydi. Hey yerinde gazlı bezler sarılıydı. Gazlı bez ile sarılmıştı ama yine de kanıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Bir günde nasıl bu hale gelmişti. Yada onu bu hale kim getirmişti.

                                     ...

Herkese hello artık kitabımızda oy sınırı var ve sınır dolmadan bölüm paylaşmayacağım. Sınır 5 oy. Bence siz yaparsınız 5 oy nedir ki. Hemen oylayın ki bende bölüm atayım. Hadi ben gidiyom bbbbb.