tetra

17 1 0
                                    

"Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir Yalnız ben biliyorsam bu aşktır Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır" -Özdemir Asaf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir
Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir
Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir
Yalnız ben biliyorsam bu aşktır
Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır"
-Özdemir Asaf

130924


Jungkook bir akşam kapıdakinin o olduğunu görmeden önce alacaklı zannettiğim bir heyecanla kapımı çalmıştı, o zaman arkadaştık tabi. Kapıyı açıp onu içeri aldığımda ne olduğunu sordum ve o da hemen hazırlanmam gerektiğini beni bir yere götüreceğini söyledi. "Güzel olacağın için yanına yakışmak istedim, nasılım?" dediğinde "aptal, her zamanki gibi çok iyisin." dedim. Onu onaylayarak odama ilerledim ve dolabımı açtım, beyaz kolları lastikli bir bluz giyip altına kot bir pantolon seçtim, birkaç kolye ve bileklik taktım, saçlarımı taradım. O zamanlar saçlarım sarıydı. İşim bitince Jungkook'un yanına gittim ve hazır olduğumu söyledim. Beni baştan aşağı süzdü, yutkundum ve bu anı atlamak için yanına yürüdüm, sonra birlikte kapıdan çıktık yol boyunca ne o tek bir kelime etti ne de ben konuşsun diye bir hamlede bulundum. Deniz kenarında ikimizinde sevdiği bir iskeleye gittik. Ahşap iskelenin kenarına oturdu bacaklarını sallandırdı, bende yanına geçtim. Kafasını bana çevirdi, derin derin baktı gözlerime ve konuştu:

"En sevdiğim romanların romantizm akımının hüküm sürdüğü dönemde yazılanlar olduğunu bilirsin, Venedik Taciri'ni Romeo ve Juliet'ten daha çok sevdiğimi, tiyatro türünde aşık olma sürecinin yeterli yansıtılamadığını düşündüğüm için Shakespeare'in eserlerini okurken bir sahneyi kafamda canlandırmadan sonraki sahneye geçmediğimi bilirsin, betimleme okumayı çok sevdiğimden Stefan Zweig'i çok sevdiğimi, Gurur ve Ön yargı'nın ilk baskısı yanımda olmadan seyahat etmediğimi de bilirsin, şiir okumayı sevdiğimi de iyi bilirsin." sustu gözlerini gözlerime dikti, gözlerinde kendimi gördüm.

Ben kendimi onun gözlerinde görünce sevdim.

"Dilek tutmam." dedi, ellerimi avuçları arasına aldı, gökyüzüne baktı ve bir yıldız kaymadan biraz önce şöyle devam etti sözlerine "ama bugün dileğimi, onun gözlerinin içine bakarak tutmak istiyorum" diye fısıldadı, tekrar gökyüzüne baktı ve benimde bakmam için işaret etti, gözlerimi baktığı tarafa çevirdiğim anda bir yıldız kaydı. "dilek tut." dedi, böyle söylemesiyle ona tekrar döndüğümde gözlerimin içine baktı ve "tek dileğim sensin.." nefesi kulağımdaydı. Deniz durgun ve insanı buradan alıp götüren bir rüzgar ediyordu. Hava bulutsuz, yıldızlıydı.

"Kim Taehyung, bir aşk romanını kafamda canlandırırken bizi hayal etmeme izin verir misin? Romantik roman okumakla kalmayıp tarihin en büyük aşk romanının yazarları olalım mı?"

Myosotis ≮ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin