KONSEY

8 2 2
                                    

YAZARDAN...

Gece ve Evren bir süre daha birbirlerine bakmaya devam ediyorlar .

Cenk kendini tutamayıp " oha lan dalga geçilen ezik sanılan kız beyaz insan çıktı aq" diyor şaşkınca .

GECEDEN...


Yan tarafımda ki kızıl çocuğa
" GERÇEKTEN TAKILDIĞIN TEK NOKTA BU MU . KEHANETİ HİÇ DUYMADIN MI " diye öyle bir bağrıyorum ki herkes afallıyor .
Diğer yanım da ki çocuk " harbi ya kehanet diye bir şey vardı da... Neydi ya " o an ona mala bakıyormuş gibi baktım .

Ben ona bakarken bir diğer çocuk
"İnsanların donma süreleri bitti yavaş yavaş canlanıyorlar . Dikkat çekicez arka  bahçede ki bankalara gidelim." Herkes başını sallıyor bende mecburen gidiyorum .

Arada bir sarışın çocuğa öfkeli kaçamak bakışlar atıyorum . Oda bana atıyor . Arka bahçedeki banklara gelince dördü karşıma oturuyor . İçlerinden biri "önce tanışalım " diyor . "Siz iyice kafayı yemişsiniz ne tanışması " diyorum.

Sarışın çocuk " bir beyaz insan ile tanışmak istediğimi kim söyledi "diyor kibirle . Ona öfkeli bakışlar atıyorum " ben seninle çok mu tanışmak istiyorum sanki " diye çemkiriyorum . Bana öfkeli bakışlar atıyor . Tam bir şey diyeceksen sözünü kesiyorum " durum çok ciddi burada seninle tartışacak zamanım yok!" Dedim . Çocuklardan biri " tanışmamız konuşurken daha rahat iletişim kurmamızı sağlar " diyor . Mantıklı geldiği için kafamı sallıyıp onaylıyorum . Şimdiye kadar en mantıklı konuşan siyah saçlı çocuk " ben Kerem siyah insanım " diyor. Kahverengi saçlı çocuk " ben Mert ben de siyah insanım ve biz hepimiz siyah insanız " diyor . En boş boğaz çocuk yani kırmızı saçlı çocuk "ben Cenk " diyor. En son sarışın çocuk göz devirip iç çekip " ben Evren bende siyah insanım  " diyor .


-onun siyah insan olduğunu talihsiz bir olay sonucu öğrenmiştim - kafa sallıyorum
"Ben Gece beyaz insanım " diyorum. Kafalarını salladılar . Küçük çaplı bir sessizlik oldu . Cenk " şu kehanetin üstünden bir daha geçsenize ben unuttum biraz " diyor.  Yanındaki Mert denilen çocuk  alayla " yoksa gece yıldırım çakarsa canavarlar dünyaya gelir gibi bir şey mi. ?" Diye soruyor


Bende "  NE KADAR CAHİLSİNİZ YAA. OLAYIN CİDDİYETİNİN HÂLÂ FARKINA VARAMADINIZ MI . KEHANETİ BİLMEMEK NE . ALAY ETMEK NE YA" Diye bağrıyorum .

Yüzümde ki alaycı ifade hemen kayboluyor. Sonra daha sakin bir sesle " kimse yok demi "diyorum.
Etrafa bakıyorlar " yok" diyor Kerem. "Yinede işimizi sağlama alalım " diyip zamanı donduruyorum sonra soruyorum
"Kehaneti bilen hiç mi yok " diyorum . Kerem " ben biliyorum ama biraz unuttum" diyor . Mert ve Cenk "biz de biliyorduk ta unuttuk  " diyorlar. Evren "ben biliyorum " diyor .

" Şimdi bilmiyenlere veya unutanlara bir kere anlatçam " diyorum. Derin bir nefes alıp kolyeme dokunuyorum ve ortamız da garip bir kaç şekil ve yazılar beriliyor " kehanetin bir kısmına göre :  bir beyaz insan ve siyah insanın kolyeleri birbirine temas ederse bu bir felaket olurdu." Diyorum . Mert merakla atılıyor
" Peki devamı ?" Diyor . Göz devirip "o bizim durumumuzla alakalı değil " diyorum. Cenk " olsunn söyle merak ettik " diyor. İç çekip tekrar göz deviriyorum ve devam ettiriyorum " kehanetin diğer kısmına göre: ' ...ama bir beyaz ve siyah insan birbirlerine aşık olup öpüşürlerse bu bir yıkım ve son olurdu ' diyor " diyorum sonra devam ettiriyorum " zaten böyle bir şey imkansız olamaz " diyorum kesin bir dille . Evren de " aynen imkansız olamaz " diyor . Sonra Kerem " peki  ne yapmamız gerekiyor " diye sordu. Sanırım bu grupta ki en mantıklı ve akıllı insan oydu .

" Bende bilmiyorum konseye gitmemiz gerekiyor " dedim . Mert " ne gerek var agaa yasa" diye mızmızlanınca ben de " ARTIK SEN BİR SUSSANA NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ . SEN HÂLA SAÇMA SAPAN KONUŞUYOSUN " sonra çok yükseldiğimi anlıyorum ve " siz kendi konseyinize ben kendi konseyime gideyim " diyorum . Cenk tam bir şey söyleyecekken Evren " uzatmayın lan kız haklı konuşalım konsey ile " diyor . İlk defa haklı konuştu . " Ben gidiyorum konsey ile konuşmaya " diyorum ve tam gitçekken Evren " eee biz birbirimizden nasıl haber alcaz " diyor . Ona doğru yaklaşıp "telefonunu ver " diyorum ve elimi uzatıyorum . Telefonunu açık bana uzatıyor . Bende hemen numaramı girip kendimi çaldırıyorum .

Oradan uzaklaşıp zamanı çalıştırıyorum ve hemen Santakyaya gidiyorum "ışınlanıyorum " oradaki bir kaç tane  tanıdığa selam verip hemen konsey binasına gidiyorum . Kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıyorum ve kapıyı çalıyorum içeriden"gel" komutu gelince içimden "ne olur çok kötü bir şey olmasın , ne olur çok kötü bir şey olmasın" diyerek içeri giriyor şans ama (!) tüm konsey burada ! Cesaretimi toplayıp "benim size bir şey söylemem gerekiyor " diyorum .  Konsey üyelerinden biri " evet kızım seni dinliyoruz " diyor. Derin bir nefes alıp " başkan çok kötü bir şey oldu " diyorum. " Ne oldu kızım " diyor . (Bu arada bebikler başkan kadın olsun )  Bende "şimdi şöyle..." Diyip olanları anlatmaya başlıyorum...

⚫⚪⚫

EVRENDEN...

Beyaz kızdan sonra bizde Entakyaya gidiyoruz. Konsey binasına doğru yürürken Cenk "lan ya çok kötü bir şey olursa " diye felaket tellallını yapıyor . Tabi Mert durur mu " ulan ya güzlerini kaybedersen " diye atılıyor. Ve felaket tellallına ortak oluyor .

Kerem " bunlara katılmak istemiyorum ama kötü bir şey olabilir" diyip oda ortak oluyor . En sonun da dayanamayıp " LAN SAÇMALAYIP DURMAYIN EN FAZLA NE OLABİLİR BİR ÇARPIŞMADAN AMK ABUK SUBUK KONUŞUYORDUNUZ SI!Ç!C@M ARTIK AĞZINIZA HA " Diye bağrıyorum .

Bunlar bi önce afallıyorlar sonra eski hallerine geri dönüyorlar .
Mert " kanka ne diye bağrıyorsun fikrimizi belirttik alt tarafı " diyor . Ben ona ters ters bakıp "sen fikrini belirtme kardeşim " diyorum . O "iyilik de yaramıyor hem sen kehaneti ne çabuk unuttun " diyor.

Birde o vardı offf . Her neyse öyle böyle konseyin kapısının önüne kadar geliyoruz .
" Siz burada bekleyin ben tek gireyim "diyorum . Cenk " istesen de gelmem zaten " diyor . Ona göz devirip kapıyı tıklatıyorum içeriden "gel"   komutu gelince giriyorum . Ve lafı dolandırmadan " size söyleyeceklerim var başkanım " diyorum .başkan bir kaç saniye beni inceleyip " söyle oğlum seni dinliyorum " diyor.
Bende hiç lafı kıvırmadam uzatmadan direk olanları olduğu gibi eksiksiz bir şekilde anlatmaya başlıyorum ...

Bölüm sonu.

Nabersiniz ?
Bölümü sevdiniz mi ?
İyi gidiyor mu sizce ?

Her ne ise sizi seviyorum sütlü çikolatalarım

ESENLİKLE KALIN
HOŞÇAKALIN.

YAZAR
  KAÇAR... 🥳






904 KELİME




SİYAH VE BEYAZIN AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin