2›

36 5 3
                                    

°Sevmiyorum, nefretim çok fazla. Sadece elini tuttum, o da anılarımıza ayıp olmasın diye.°

-

"Jeongin?"
Kendisine bakan kin ve nefret dolu gözlere baktı, hâlâ kabustan devam ediyordu hayat. Bu hareket 6 yılın kalan yerden ilişkinin devamını sürdürebilir miydi? Yoksa şuan birbirilerinin ellerini bırakıp, bu sefer olmayan ilişkiye direkt bir son mu verilebilirdi? Son yol ne olacaktı?
"Belanı bul, ama önce Kızımızı büyüt.
Onunda yalnız kalmasına izin verme, Babasının yaşadığını yaşamasın.
Değil mi?"
Gözlerinin içine bakıyordu, ama nefretle. Sadece Kızının geleceğinin, iyi olmasını istiyordu. Bu yüzden Changbin'in canını almayacaktı şuan, tıpkı ailesinin canının alındığı gibi.
"Kızım yüzümü bile bilmiyor, Senin yüzünden. Aileme dokunmasaydın herşey çok iyi olabilirdi, mutlu aile tablosunda isimlerimiz geçerdi."

"Ailene dokunmadım, Sarışınım."
Şuan evrenin en zıt kutuplarındaydılar, aşık gözler ve nefret dolu olan gözler.
"Evet dokunmadın, öldürdün.
Ama aynı pisliği Ben yapmayacağım, Kızımı ailesiz bırakmayacağım. Sonuçta Onun için sadece Sen varsın, fakat Benim yüzümü bile bilmiyor, 5 aylıktı Biz boşanırken."
Eline baskı yaparak, nefret ettiği Kişiyi yukarıya çekmişti. Hayal kırıklığıyla baktı bu sefer, fazlasıyla kırgındı, üzgündü. Ama en çok kin ve nefret besliyordu, ne yazık ki hıncını alamıyordu. Küçük masum Kızı için.
"Her gün Seni görmeyi hayal ettiğini düşündün mü? Zaten sana çok benziyor; düz saçlı, çekik gözlü, gamzeleri var. Sadece tek bir özelliği çekmemiş ne Sana ne de Bana."
Kızının hakkında duyduğu bilgileri dinledi merakla, ama hâlâ durgun duruyordu.
"Gözleri yeşilden, griye döndü."

"Duygularım, Onun gözlerinde yaşanmış desene Seo Changbin? Renkli resime su damlası düşmüş ve resimdeki tüm renkler kaybolmuş, ama orada ki su damlası asıl gözyaşıydı."
6 yıl önce yaşananları hâlâ dün gibi hatırlıyordu, bu nedenle de taşmış olan nefreti artıyordu daha beter. Ailesi katledildi sonuçta, başka hangi duyguyu ilave edebilirdi ki?
"Jeongin, ailene gerçekten dokunmadım. Kendi yediği bok ortaya çıkmasın diye, Bana suç attı Sikik Patronun."
Alayla gülmeye başladı, ardından az önce bıraktığı elden akan kanlara baktı. Eve gidince o ellerle Kızını sevecekti, bilmiyordu ki Babasının ne türden bir pislik olduğunu?
"Ailemi öldürdüğün zaman...
O lanet ellerin gene kanlıydı.
Ve Sen o acımasız ellerinle Kızıma dokunuyorsun?"

"Jeongin yeter-"
Bir anda parlamıştı Sarışın olan, hem suçlu hem güçlü olan kişi kendisine emir veremezdi. Özellikle ailesinin katili olan.
"NE YETER NE?"

"EUN-SUAH, SADECE SENİN KIZIN DEĞİL."
Karşılık olarak O da parlamıştı, Kendisinin de hakları vardı. Özellikle en hassas noktası Kızı ise, çok çok hakkı vardı.
"O ÇOCUĞU TEK BAŞINA YAPMADIN SEN JEONGİN."

"Changbin, sırası değil."
Patron'dan gelmişti ses,
kamera ve kulaklık olduğunu unutmuştu.
"Kusura bakmayın Patron."
Kulaklığına dokunarak söylemişti, ardından uzun bir silah yönelmişti kendisine.
"HAYATIMIN KATİLİSİN PİSLİK!"
Derken sinirinden ağlamaya başladı, hayatı gerçekten acıydı. Ama eski sevdiğinin yaptığı daha da acı eklemişti.
"Vur Jeongin-Ah."
Bulanık görüyordu etrafı Sarışın olan, vurmak istiyordu. Hatta vuracaktı, bir yandan da kendisini durdurmak için cebelleşiyordu, iş kızına patlayacaktı.

"Beni vuracağın, o lanet silahından çıkan kurşunu bile öperim."

Gözlerinden yaş akmaya devam etti, ama üzüntüden değil sinirindendi.
Hayır şuan gözünün önüne kızı gelmeliydi, yoksa kızının, ailesinin katili kendisi olacaktı.
"Sarışınım, sana hâlâ aşığım. Gittiğin zamandan beri kimseyi gözüm görmedi, o kadar aşığım ki. Kelimelere sığmaz anlatsam. Sana olan aşkımdan dolayı, Kızımız en çok Sana benziyor."

Take A Shoot ✔ JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin