°En kötü acılar yaşandığı zaman bedende iz bırakır, tıpkı anıların kalpteki izleri gibi.°
-
"Bizi neden bırakıp gittin?"
Elini yüzüne götürdü ve ağlamaya başladı küçük kız, ufacık çocuğun gururuna bile dokunmuştu.
"Eun-Suah, herşey bildiğin gibi değil tatlım... Kötü anılarımız oldu.""Peki... Ama bir daha bırakmayacaksın değil mi? Baba?"
Elini yüzünden çekip baktı bir süre küçük kız, artık ailesinin bir arada olmasını istiyordu.
'Baba' kelimesini duyunca gözünden yaş süzülmüştü, ya ileride Jeongin ile yaşamak isterse?
"Bırakmam, söz.""O zaman, sarılalım mı?"
"Sarılalım, Babacığım."
Sarışının yaklaşmasıyla, sarıldılar bir süre. Hayal kırıklığıyla izleyen Changbin'den habersizlerdi, Onlar şuan mutluyken kendisi tam tersiydi.
Sadece ileride Kızının, Jeongin'i seçmesinden korkuyordu. Çünkü Sarışının her ne yapacağı belli olmazdı.
"Artık bir aileyiz! Dimi Baba?"
Küçük kızının, kendisine seslenmesiyle aktif olmuştu. Ardından olumlu anlamda başını salladı.
"Öyleyiz bir tanem.""Ama siz? Sarılmadınız bile?..."
Durgun bir şekilde söylemişti, zaten ailesinin bir araya gelmesi için beklemişti. Hayallerinin başarısız olduğunu düşünmeye başladı."Hayır Kızım, biz gayet iyiyiz. Sen uyurken biz sarıldık."
İkiliye baktı küçük kız, pekte inanmış gibi durmuyordu.
"Peki Baba.""Sarılmamızı mı istiyorsun?"
Soru Sarışın olandan gelmişti, Küçüğünün saçlarını okşarken. Olumlu anlamda başını salladı küçük kız, ardından birbirilerine baktı eski çift. Ayaklandılar biraz birbirilerine yaklaşıp, ellerini doladılar bedenlerine. 6 yıl önceki hareketleriydi bu, Changbin'in gözleri daha çok doldu.Gülümsedi küçük kız.
¬
¬
¬Aylar(8) geçmişti, Eun-Suah saçlarına toka takıyordu. Çok mutluydu, uzun bir zamanın ardından ailesiyle pikniğe gidecekti.
"Baba!"
Sesine karşılık olarak, ses geldi yan odadan. "Efendim?!"Küçük kız aynanın başından kalktı, koşturarak Babasının odasına gitti.
"Bunları saçıma takmak istiyorum, ama saçımın arkasını göremiyorum."
Kurutma makinesini kapatıp, komidinin üzerine koymuştu ve Küçüğünü elinden çekip kucağına oturtmuştu. "Ben takarım Aşkım?"
Demişti kıkırdayıp, kızının yanağına öpücük bırakırken. Gülmüştü küçük olan. "Ya sulu sulu öpme!" Kaşlarını çatıp gülümsemesine son verirken konuşmuştu. Ardından yanağını sildi.Kahkaha attı Changbin, ardından kızının elindeki tokaları aldı ve küçüğünün saçlarına takmaya başladı. "Özür dilerim Suah-ya!"
Tokaları takınca kızını indirdi kucağından, dudağını büzüp baktı.
"Baba üzüldü..." demişti elini yüzüne götürerek, gözyaşını siliyormuş gibi yaparak."Yaa..."
Küçük kız da dudaklarını büzüp, sarılmıştı Babasına. Ardından yanaklarını birleştirdi Babasının yanaklarıyla. Baba-Kız oturmuş dudak büzmüşlerdi, kaşlarını çatarak.
"Özür dilerim Baba."Zil çaldı, küçük kız Babasından ayrılarak koşmaya başladı.
"Babam geldi! Babam geldi!""Düşeceksin, koşma!"
Küçük kız kapının önünde durdu ve parmak uçlarına basarak kapının kulbuna tutundu, kapıyı açtı.
"Baba!"
Eğilmişti hemen Sarışın, bir dizinin üstüne çöktü ve küçüğü kendisine sarılınca karşılık verip kollarının arasına aldı Onu, ardından ayağa kalktı minik bedenin saçına öpücük kondururken.
"Babam!?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take A Shoot ✔ Jeongbin
FanfictionAyrı Mafyaların, keskin nişancıları olan; eski eşler Changbin ve Jeongin suikast sırasında karşılaşırlarsa ne olur? "Beni vuracağın, o lanet silahından çıkan kurşunu bile öperim." #CHANGİN #JEONGBİN #SKZ #BANGTAN #TXT