Öğretmen - Minsung

Han Junseo

"YENİ GELEN HAN JİSUNG NEREDE!"

Hemen oraya dönmüştüm. Kapıdaki kişiyi gördüğümde koşarak ona gidip sarılmıştım. Bu kuzenimdi! Kuzen olduğumuzu ortaokulda öğrenmiştik.

"Ya Jisung bir daha buluşamayız sanmıştım"

"Bende Junseo!"

Felix ve ekibide şaşkınca bizi izliyordu. Changbin hariç.

"Ya Jisung bizi hemen sattın olmaz böyle!"

Felix konuştuğunda arkadakiler de hak vermişti.

"Geliyorum Felix"

Junseo'nun yanağına öpücük kondurmuştum oda bu duruma sırıtıp gitmişti. Bende Felix'lerin yanına paytak paytak yürüyerek geldiğimde Felix durar mı hemen söze atladı.

"Junseo ile aranızda ne var?"

Vay be Junseo o kadar bilinen birimi olmuştu artık.

"Oh, Junseo ile kuzen oluruz"

Felix'in ağzı açılmaya başlamıştı. Jeongin konuştu.

"Nasıl huylarınız hiç benzemiyor?!"

Seungminde katıldı.

"Ve o popüler?!"

Sıra Felix'te

"Sen ondan daha sessizsin?"

Bu duruma evet diyemem benim içimi görün siz ehe-

Gergin ortam Changbin'in sesiyle bozulmuştu.

"Lan susun bi uyutmadınız amcıklar"

Hepimiz bu duruma kıkırdamıştık bende cevap verdim ve zil çaldı.
Yerlerimize geçmiştik ama şuan zemin katın koridorunda yürüyorduk. Niye mi? Felix 'yeni arkadaşımıza okulu tanıtacağım' diyerek beni sürüklemişti. Okulu artık tamamen tanıyınca zil çalmıştı. Bende Chan hoca'yı beklemeye başlamıştım.

Chan hoca ile havadan sudan konuşunca derse girmiştim.
Derste Felix elimi kendi eline kenetlenmiş asla bırakmamıştı.

Teneffüs olunca bu sefer Minho hocanın yanına gidecektim ki Felix beni durdurdu.

"Nereye gidiyorsun Jis?"

Ne diyeceğimi bilememiştim

"Ee Minho hoca ile konuşacaktıkta biraz"

Biraz düşündü ve ayaklandı.

"Gel ben seni odasına götüreyim"

Merdivenden inip öğretmenler odasının uzağında kalan yerin kapısına geldiğimizde yukarıda 'Lee Minho' yazdığını fark ettim. Kapıyı tıklattığım sırada Felix uzaklaşmaya başlamıştı. 'Gel' sesi duyduğumda içeri girmiştim.

Minho hoca ile göz göze geldiğimizde konuştu.

"Kapıyı kapat"

Hocanın karşısına geçince söylenmeye başladım. Allah'ım sen bana yardım et bir şey olmasın bana lütfen!

"Otur"

Oturdum.

"Han Jisung, nasılsın?"

Bunun için miydi yani

"İyiyim hocam siz?"

"Bende iyiyim, sınıf öğretmenin olarak senden bazı bilgiler öğrenmek için seni buraya çağırdım"

Kafamı salladım

"Ailen ile sormaya başlayayım numaraları var mı?"

Derin nefes almıştım neden hep aile konusunu açmak zorundalar ki?

"Hocam benim ailem yok. Burda olan kuzenim Junseo var"

Minho hocanın gözleri şaşkınca açıldı.

"Ah, özür dilerim Jisung bilmiyordum"

"Sıkıntı değil hocam alıştım"

"Hmm peki neden bu okula geldiğini sorabilir miyim? Eğitim verişleri iyi değil demiştin ama başka bir nedenide olmalı değil mi?"

Hocanın yunan tanrısı olmasını geçtim zeka fışkırıyor amk.

"Evet hocam, zorbalıkta gördüm"

"Anladım"

Bok anladın kimse yaşamadan anlayamaz ki bu durumu.! Salak.. Beklemeden bir kağıt uzatmıştı. Manyak bi bekle

"Adresini ve telefon numaranı yazar mısın?"

Yazdığımda sırıtmıştı. 'Çıkabilirsin' deyincede çıkıp gitmiştim. Koşa koşa Felix'in yanına gittim.

"Felix! Kanka Minho hocayla da konuştum şükür bitti!"

( öptüm -3- )

"Jisung seni sıkıştırmak istemiyorum ama ne bileyim bize anlatmadığın şeyler var gibi hissediyorum"

Yeni tanıştık olm bune zeka lan

"Evet var"

"Ha? Neden bu kadar açıksın söylesene o zaman!"

Popişime hafiften vurmuştu.

"Yia! Vurma! Burda anlatılacak bir konu değil istersen bugün hepimiz birlikte bana geçelim anlatırım"

"Tamammm, geçeriz değil mi çocuklar?"

"Evet geçeriz"

"Hem daha çok kaynaşırız değil mi?!"

"Evet, evet zil çaldı hadi geçelim yerlerimize"

(...)