15. Bölüm 🌻

265 31 33
                                    

Saat 07.34 ve ben koşuya çıkmıştım. Dünkü eğlenceden sonra eve dönmüştük. Bana ve Hazar'a verilen odaya geçince yatağa uzanıp direkt uyumuştum.  Sabahta uyandığım gibi taksiye binip sahile gelmiştim. Koşuyordum...Koşmak iyi gelmişti. Birkaç gündür yaşadığım olaylardan kaçmak için koşuyordum. Hazar iyi biriydi. Onunla gülüp eğlenebiliyorum ama...Aması var işte. Nasıl hissedeceğimi bilmiyorum.

Başkalarının kararı yüzünden istediğimiz hayatı da yaşayamıyoruz. Birkaç ay sürecek bu oyun benim için bir ifade etmiyor ama Hazar...O ne hissediyor? Hazal'ın kim olduğunu bilmiyorum ama Hazar ile bir geçmişi olduğunu anlamıştım ve bir gün çıkıp geleceğini de  biliyorum. Hissediyorum. O zaman ne olacak? Ona geri döner mi ? Bu oyunda beni yarı yolda bırakır mı ? Onu bilmiyorum işte.

Düşüncelerim beynimi ele geçirirken tempomu hızlandırıp koşmaya devam ettim. Ağustos ayının sonlarındaydık. Sahil de benim gibi koşan ve yürüyen insanlar vardı. Yorulunca banklardan birine oturdum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Elimi kalbime koyarken derin nefesler alıp gözlerimi kapattım.

"İyi misiniz ?" İnce bir kadın sesi duymam ile gözlerimi açtım. Siyah saçlı, mavi gözlü benim yaşlarımda duran bir kız önümdeydi.

"İyiyim...Yoruldum." O da benim gibi koşuya çıkmıştı. Üstünde spor kıyafetleri vardı. Çantasından su çıkarıp bana uzattı. Gülümseyip elinden aldım.

"Otursana." deyince yanıma oturdu. Suyu içip teşekkür ettim. Su iyi gelmişti. Karşımdaki kız sadece başını sallayıp yanıma oturdu. Güzel bir kızdı ama gözlerindeki kırgınlık ve hüznü görebiliyordum. Siyah saçlarını sıkı bir atkuyruğu yapmıştı. Siyah bir tayt ve yarım sporcu atletin üstüne sıfır kol geniş bir tişört giymişti.

Tamamen ona döndüm. "Yorgun görünüyorsun." deyince bana döndü. "Yorgunum..." Sesi kısıktı.

"Fiziksel anlamda değil...Ruhsal anlamda yorgunsun. " deyince gözlerime baktı. "İnsan sarrafı mısın ?" deyince güldüm. "Hayır ama birinin gözlerine bakınca anlıyorum. Senin gözlerinde kırgınlık var...hüzün var...yorgunluk var " Yaşadığı olaylar yormuştu. Mavi gözleri parlamıyordu. Aksine yorgun bakıyordu.

Yavaşça başını salladı. "Evet...Alıştım artık." Hayır alışmamıştı. Kendini kandırıyordu. Elini uzattı. "Nilda Nur." Gülümseyip elini sıktım. " Lara." Konuyu değiştirmek istediğini anlamıştım. Bende ona ayak uydurdum. "İsmin çok güzel."Yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.

"Teşekkür ederim. Senin de çok güzel. Çok sıcakkanlı birisin. Hayat dolusun. Kimsenin seni yıkmasına izin verme. Hep gül...mutlu ol. Herkese inat kahkaha at." sözleri ile Yutkundum. "Sen niye öyle yapmadın ?" Yüzündeki tebessüm de silinmişti.

Kısık sesle " Her zorluğa rağmen hayat dolu bir kızın ruhunu el birliği ile öldürdüler...ardından enkaz bırakarak çekip gittiler. " dedi. Benim de yüzümdeki tebessüm silinmişti. Ne yaşadığını bilmiyorum ama çok fazla yara almıştı. Hayat dolu bir kızın ışığını söndürüp karanlığa mahkum etmişler.

Ayağa kalktı. "Ben artık ölüyüm. Kimse bunu değiştiremez. Sen kendine bu kötülüğü yapma Lara. Işığını söndürmelerine izin verme." Bende ayağa kalktım. Kolunu dostça sıkıp " Öyle deme...hayat süprizlerle dolu Nilda. Belki de yeni bir ışık seni bekliyordur. Asıl sen onlara inat yeniden gül. Kahkaha at...onlara bu zevki verme. " dedim. Eminim  bundan sonra hayatına girecek insanlar ona merhem olacak. Sönen ışığını tekrar yakacaklar.

Gülümsedi. Gülümsemek ona çok yakışıyordu. "Deneyeceğim. Teşekkürler Lara. Belki yine karşılaşırız." Kocaman gülümsedim. "Dediğim gibi...Hayat süprizlerle dolu Nilda." Son kez gözlerime bakıp yanımdan ayrıldı. Banka bıraktığım su şişesini alıp bende ters yöne yürümeye başladım.

Yanlış Rakam / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin