Yanlış Rakam / Yarı Texting

9. Bölüm 🌻

"Kızım yarın gitmiyorsun. Birkaç gün daha bizimlesin." Başım babamın omzundayken ofladım. "Baba gerçekten ayağım iyi. Hafif sızlıyor sadece." Tabiki dediklerimi umursamadı. "Ben diyeceğimi dedim. Burada kalıyorsun." Tekrar oflayıp televizyona döndüm.

Ben İzmir'e dönmek istiyorum ama babam izin vermiyor. Ayagim gayet iyi durumda ama ne annem ne de babam beni dinlemiyor. Hem İzmir'de Nihal'de var. O bana yardımcı olur. Kapı çalınca annem ayağa kalkmıştı. Birkaç saniye sonra Doğu'nun sesi geldi.

"Selam millet! Ben geldim." İçeriye girip ayağımı görünce kahkaha attı. "Yine ne yaptın? Bu ayağının hali ne ?" Yanıma oturunca yerimde dikleştim. O da gülüp saçlarımı karıştırdı. Koluna vurunca biraz geri çekildi. "Sırnaşma be ! Arabamı getirdin mi ?" Doğu göz devirip babama döndü.

"Enişte senin bu kızın hiç aşktan sevgiden anlamıyor. Arabasını biraz çizdimse ne olmuş? Aşkım daha önemli değil mi ?" Babam çayını içerken bakışları televizyondaki haber kanalındaydı. "Senin aşkın bizi ilgilendirmiyor Doğucum. Kızımın arabasını eski haline çevirdin mi onu söyle."  Bakışlarını televizyondan çekmeyip rahat bir tavırla söyleyince koluna sarıldım. "Seni çok seviyorum babam." Saçımı öpünce yüzümde küçük bir tebessüm oluştu .

Bu sırada annem içeriye girmişti."Baba kız aynısınız. Aşk olsun size. Teyzemmm. " Sonda anneme dönmüştü. "Doğu aç mısın? İçli köfte yapmıştım. Getireyim bir tabak."

Doğu hemen ayağa kalkıp "Sen zahmet etme teyzem. Ben alırım." dedi ve koşarak salondan çıktı. Bu haline güldük. En sevdiği yemek olunca akan sular durur onun için.

"Araban kapının önünde ama yarın gitmiyorsun." Anneme itiraz etmek için ağzımı açmıştım ki ayağındaki terliği çıkardı. Şirince gülümseyip "Sen nasıl istersen anneciğim." dedim. İkiside bu halime gülmüştü. 

Doğu elinde tabak ile içeriye girip tekrar  yanıma oturdu. "Teyzem beni evlatlık alsana. " Annem güldü. " Lara ile kavga etmeyecekseniz olur. " dedi.

"Ben bir şey yapmıyorum ki. O ablasına saygısızlık yapıyor. " Doğu kafama vurup "2 ay büyüksün. Ne bu havalar ?" diye söylendi. Annem ikimize göz devirmişti.

"Kavga etmeyin. Geliyor terlik. " Doğu ile sessiz kalınca babam bu halimize güldü. Ona da eğlence çıkıyordu.

"En sevdiğim kuzenim. Benimle İstanbul'a gelsene." Doğu'ya dönüp kaşlarımı çattım. "Niye ?"

Sıkıntıyla ofladı. Yolculuk yapmaktan nefret ediyor.  "Babam gönderiyor. Orada bir adamın yanına gidip dosya alacakmışım. Kargo ile yollasın deyince kafama vuruyor. 1 hafta sonra gideceğim ve tek gitmek istemiyorum." Ben cevap verecekken babam konuştu.

"Gelsin gelsin. İzmir ve Çanakkale'den çıkamadı ki ! Biraz yeni yerler görsün. " Kaşlarımı çattım. Ben İzmir'e gitmek istiyorum. "Baba ! Benim İzmir'de işlerim var. "

Doğu kafama vurunca ayağım ile bacağına vurdum. "Yalan söyleme. Nihal işlerle ilgileniyor. Eniştem izin verdiğine göre geliyorsun ." Mecburen başım ile onayladım.

"İyi...Ama önce İzmir'e gideceğiz. Sonra İstanbul."

"Kızım ben mafya mıyım ? Para sıçmıyorum. Anca İstanbul'a gelirim."

Mafya demişken yaşlı mafyam da İstanbul'da yaşıyordu. Belki onu görebilirim ama önce engelini kaldırmam lazım. "İyi be ! Ben giderim."

Doğu ile biraz daha sohbet ettikten sonra eve gitmişti. Tabi biz daha çok tartışmıştık ve annem bizi azarlamıştı. Saat 23.37 olunca odama geçtim. Yatağa uzanıp Hazar ile mesajlaşmama girdim.  Acaba nasıl biri ? Birkaç gündür konuşuyoruz ve  nedense onu merak etmiştim. Adı ve yaşı dışında onun hakkında bir şey bilmiyorum ama mesajlaşırken sanki on yıllık arkadaşım ile mesajlaşıyorum gibi hissediyorum.