tabu4

7.6K 8 1
                                    

Tabu (4)


*Öncesi*

Ne zamandır kolladığım fırsat birkaç gün sonra geldi. Babam tekrar memlekete gidecekti. Anneme telefon açıp üç günlük iznini o günlere alması için sözleştik. Annemin sorun çıkarmaması hoşuma gitmişti.

Birkaç gün sonra evde yine yalnız kalmıştım. Akşamüstü annem geldi. Elinde alışveriş torbaları vardı. Akşam güzel bir sofra hazırladık. Annem kendine votka, bana bira almıştı.

Annemin üzerinde kırmızı bir bluz altında beyaz bir şort vardı. Kırmızı bluzundan içine giydiği siyah sütyen belli oluyordu. Sütyenin omuzlarındaki lastikleri bluzun omzu genişledikçe ortaya çıkıyor, görüntü içimi gıcıklıyordu.

Beyaz şortunun kumaşından hiçbir külot izi belli olmaması, içine yine tanga türü bir şey giydiğini belli ediyordu. Hafta sonu denize gittiğinden hafifçe esmerleşen baldırları etli ve pürüzsüzdü.

İçtikçe daha çok konuşuyor şakalaşıyorduk. İyice sarhoş olunca onunla sevişebilir miyim acaba diye düşündüm. Konuyu yavaş yavaş erotizme getiriyordum. Televizyondaki mankenlerden konu açıldı.

– Ne kadar uzun bacakları var.

– Bırak anne yaa… Hepsi pörsümüş.

– Olur mu canım, şuna baksana…

– Bu yaşta vücutlarına bak. Televizyondan göründüğü gibi değil, hepsi hayat kadını gibi… Tabi mesleğini namusuyla yapanlar çoğunluktadır belki… Ama parayla çalışanları da varmış.

Annem gülerek,

– Sen hayat kadınlarıyla çok haşır neşir oluyorsun galiba aman dikkat et hastalık kapma…

– Aman açtırma ağzımı… Sanki veren var da yapmıyoruz.

– Neyi veren?

– Neyi olacak anne? Önündekini…

– Terbiyesiz çocuk… Kime çektin ki sen böyle… Neyse… Valla oğlum yaşın genç… Önlemini aldıktan sonra hayatını yaşayacaksın. Bunu bilir bunu söylerim.

– Aynı şey senin için de geçerli anne… Bu hayat zevk almak için, rahat etmek için var.

– Nerde oğlum… Baksana bizim dere çağlıyor, suları boşa akıyor, zavallı dere kuruyacak bu gidişle.

– Ne deresi anne yaaa?

– Hiiiç… Bizim köydeki dere diyorum.

– Haa… Anladım… Benim de ağaçtaki dalın kabuğu soyuldu artık asılmaktan.

– Hangi ağacın?

– Bizim köydeki ağacın… Hani onun kalın uzun bir dalı vardı ya… Asılıp dururdum ona… Onu diyorum.

– Öyle miii?

Bir kahkaha patlattı annem… Öyle şuh bir gülüşü vardı ki, içimin yağları eridi o gülerken… Sonra televizyona döndü yine…

– Offf kızdaki vücuda bak.

– Benden meraklısın anne yaa kaçırmıyorsun hiçbirini.

– Bende böyle vücut olacak…

– Amann ne güzel bak yaşını göstermiyorsun. Piliç gibisin işte. Vücudunda diri.

– Yok be oğlum yaşlandık artık.

– Bırak şimdi taş gibisin be anne.

– Beğeniyor musun beni ? Ciddi ciddi bir kadın olarak yani…

+18 SEKS HİKAYELERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin