+18 SEKS HİKAYELERİ

tabu 9

Tabu (9)

*Öncesi*

Aradan bir kaç hafta geçmişti. Annemle karşı tarafta oturan bir akrabamızın çocuğunun sünnet düğününe gitmek için buluşmuştuk.

Siyah rugandan ince yüksek topuklu iskarpinleri, süper ince siyah naylon çorabı, diz hizasında siyah düz kesim eteği, beyaz gömleği, boynundaki sade gümüş kolyesi, düz taranmış saçları ve hafif makyajıyla annem bir bayan memur edasıyla hanım hanımcık, düğüne gitmeye hazırdı.

Pek vaktimiz kalmamıştı. Acilen çıkmamız gerekiyordu. Ben de takım elbise giymiştim. Annem ayakkabısının tokasını takmak için eğildiğinde elimi kalçasına attım. Elimi tutup çekti.

- “Şişşt yaramazlık yok…” dedi. “Biliyorsun çok az vaktimiz kaldı, acele etmeliyiz. Kuzeninin sünnetine geç kalırsak çok ayıp ederiz, kaç gün önceden haber verdiler.”

Elimi çoraplı bacağına attım. İnce siyah çorabın üzerinden şöyle bir okşadım. Elimi yine hafifçe çekti. Onu kızdırmak istiyordum. Bilerek hoşuna gitmeyecek şeyler söylemeye başladım.

- “Biliyor musun anne? Dayımın karısının götüne hastayım, dibine kadar geçirmek isterdim ona…”

- “Oğlum…!”

- “Ne var anne? Asıl dayımın kızına ne dersin? Oohh aynı annesi gibi, küçücük tefecik… Ama ne koyulur ona biliyor musun? Fındık gibi amcığı vardır.”

- “Terbiyesizlik etme de yürü…”

Elimi annemin memelerine atıp sıktım

- “Ne dersin anne? Dayı kızının amcığı kıllı mıdır daha bu yaşta? Senin amcığın gibi kılları çıkmış mıdır?”

Annemin sinirler tepesine çıkmıştı. Önce,

- “Yapma, gömleğimi buruşturuyorsun…” diye çıkıştı, susmadım. Kulağına fısıldadım

-” Oohhh… Üçünüzü aynı yatakta sikmek isterdim… Üst üste yatırıp sırayla amınıza koymak isterdim.”

- “Oğlum!!! Bunları baştan konuşmuştuk. Sen sapıklığı ele almak istiyorsun anlaşılan… Sesini kes de yürü, çıkalım artık…”

- “Kıskandın mı yoksa kız? Seni sikiyorum da, dayımın karısını neden sikemeyeyim, söylesene bana… Senin amına koyunca sapık olmuyor muyum?”

Hırsla söylenerek elini kapının koluna attı. Kolu tutan elini sıkıca kavrayıp geri çektim. Bana doğru hışımla döndü. O anda anneme şiddetli bir tokat yapıştırdım.

Savruldu, portmantonun dibine düştü. Eteği bacaklarından sıyrılmış baldırları meydana çıkmıştı. Neye uğradığını şaşırmıştı. Eliyle kızaran yanağını tutarak,

- “Ne yapıyorsun sen?” diye haykırdı.

- “Orospu… Altımda inlerken böyle demiyordun ama…”

- “Ne yapıyorsun sen ya? Delirdin mi?”

- “Ne mi yapıyorum? O daracık amcığına geçireceğim senin… Sikeceğim seni kancık…” Annem fantezi yapmak istediğimi anlamıştı.

- “Oğlumm… Şimdi fantezinin sırası değil… Geç kalacağız ayıp olacak.”

- “Siktir ordan orospu… Fanteziymiş. Oğlunum ulan ben senin… İnsan hiç öz oğluna siktirir mi kendini? Yarrak hastası fahişe… Senin gibi annenin götüne koyayım ben… Koyacam da zaten… Merak etme sen…”

Annemi saçından ve kolundan sürükleyip, hafif hafif tekmeleyerek yatak odasına götürdüm, yatağa yatırdım. Çırpınıyordu. Ağzının üstüne bir iki tokat daha geçirdim. Ellerimle gömleğini iki yakasından tutup, cart diye ikiye ayırdım. Bütün düğmeleri koptu, etrafa dağıldı.