10. Korku

5 1 0
                                    

Sabah erkenden kalkmıştım. Güneş işığı yüzüme vurmuyordu. Gözlerimi yavaşça açtım. İlk gördüğüm şey yatağımın yanında ki sandalyeydi. Üzerinde erimiş mum vardı. Her şüyi algılamağa çalışırken birden hatırlamıştım her şeyi. Tabi ya dün gece perdeleri kapatıp fazla karanlık olmasın diye mum yakmıştım.
Bunu neden yapmıştım?
Mutfakta gördüğüm yüz sayesinde korkmuştum. Yatakta dikleştim ve halıya bakmaya başladım. Desenlerini inceledim. Hayır aslında incelemiyordum, sadece düşünüyordum. Daldığım yerden altkattan sesler gelmesiyle irkildim. Ayağı kalkıp merdivenlerden aşağı koştum. Auroraya mı bir şey olmuştu yoksa? Aşağı indiğimde ilk işim mutfağa girmek oldu.

İçeri girdiğimde yere düşen bıçaklar dışında bir şey yoktu. Eğilip bıçakları tezgahın üzerine koydum.

'Aurora'

Cevap gelmeyince bir daha seslendim.

'Aurora nerdesin?'

Yine ses gelmemişti. Duymamışdı sanırım.

Ayağa kalkıp salona doğru ilerledim.
İçeri girdiğimde masanın üzerinde ki not gözüme çarptı.

Elime alıp okumaya başladım.

İçindeyse'Günaydın Elenam. Ben sabah çıkmalı oldum. Kahvaltını güzelce yap ve beni bu gün ziyarete gelme zira geldiğinde beni görümeyeceksin meşgul olacağım. Sabah erkenden dedektif beni almaya geldi ve akşam daha 5 insanın öldüğünün ve 1 bedeniyse seninle olan ormandaki gölde bulunduğunu söyledi. Sanırım sen haklıydın'

Sonuncunu cümleleri okuduğumda kanım dondu. Yine korkmaya başladım yani ben bir katille konuşmuştum bir ölü görmüştüm ve bunlar gerçekti illüzyonda değildi. Lanet olsun ben onu dün gece pencerede görmüştüm.

Mutfaktan gelen seslerle daha da korkmaya başladım.

Salonun kapısına, sanki şu an biri girecek ve ben onu bekliyormuşcasına bakıyordum.

Gözümü kapıdan çektim. Divarda ki aynada kendime baktım. Bu nasıl yüzdü Tanrı aşkına? Sabah elimi yüzümü yıkamadan perişan halde mutfağa inmiştim. Saçlarım dağılmıştı bunların üzerine korkmuş yüz ifadem de eklenince aynada kendime tiksinercesine baktım.

Kendine gel Elena her şey yolunda.
Sakinleş. Evde yalnızsın hiç kimse yok.
Kendime bunları söyledikten sonra aynada kendime bakarak saçlarımı düzelttim ve salondan çıkıp mutfağa gittim.

Ben etrafa bakınırken az önce tezgahın üzerine koyduğum bıçaklar yine düşmüştü. Bir dakika rüzgar mı düşürmüştü? Pencere açık değildi bile-

Kendi kendime düşünürken başımı pencereye çevirdim. Pencere sonuna kadar açıktı!

Ağzım 5 metre açıldı.
Son zamanlar fazla şok geçiriyordum.

Ağzımı kapattım.
Bir gün acaba ne kadar garip ve korkutucu olabilir?

Pencereye doğru yürüyüp sıkıca kapattım. Kapattığımdan sonra yine yerde ki bıçakları götürmek için eğilirken yanımdan siyah gölge geçmişti. Bıçakları götürmeden birden kalktım. O da neyin nesiydi?
Gözlerimi səkıca kapattım derince nefesler aldım. Boynumda hissettiğim sıcak nefetle gözlerimi hızlıca açıp arkamı döndüm. Hiç kimse yoktu.
Bu neydi ya? Biri benimle oyun mu oynuyordu?

Yerde ki bıcakları götürüp tezgaha qoydum. Çabukça merdivenlerden çıktıp banyoya girdim. Berbat görüken yüzümü yıkadım ve banyodan çıktın. Odaya girip sanki evde benden başka biri varmışcasına kapıyı sertçe kapatıp kilitledim. Dolabıma yakınlaşıp kiyafetlerimi giydim.
Ardından aynadan saçlarımı tarayıp kilitlediğim kapının kilitini açıp çıktım odamdan. Aşağı inip even kapısına taraf yöneldim. Üzerimi ve ayakkabılarmı da giyip evden çıktım.

Cidden bu evde kalmak bana iyi gelmiyordu.

Dükkana yol aldım. Addımlarımı hızlıca atıyordum. Yine her zaman ki gibi tüm uğursuzluklar beni buluyordu. Yada ben uğursuzluk getiriyordum. Bıkmıştım bu durumdan artık.
Bunları düşünerek dükkana varmıştım.
Aurorayı ziyaret etmemiştim. Mektubunda meşgul olacağını belirtmişti.

İçeri girip Bayan Ambere selam söyledim. Oda bana selam verip görülecek işleri söylemişti. Ardından dükkandan çıkmıştı. Ve başlıyordu yorgunluk...

_________________________________________
Merhaba güzellikler nasılsınız?
Umarım iyisinizdir. Bu bölümü bir az kısa atmalı oldum. Bunun için çok özür dilerim. Bir daha ki sefere görüşmek üzere hoşçakalın.

VAMPİRE DİARYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin