16. Bölüm

38 5 5
                                    

Dergahta hüzün çiseleyen bir taziye kurulmuştu. Gözlerinin altı iyice morarmış halde gelen adamı selamlayıp tekrar çömeldi mindere Cüneyd. Bakışları donuktu yine. Dimağı kaynıyordu adeta.

_ Cüneyd'im...

Naif sesiyle ona doğru seslenen amcasına bakmadan konuştu.

_ söyle!

Sesi cılız ve titrek çıkmıştı. Uykusuz geçen 3 gün içindeki acıyı fazlalaştırmaktan başka birşeye yaramıyordu.

_ iyi değilsin bak ben buradayım faniler bana da baş sağlığı diler biraz dinlen istersen ha yiğidim?

Başını iki yana sallayıp gelen kişiyle ayaklandı Cüneyd. Elini sıkan adamın Cüneyd'den farkı yoktu adeta. Titreyen bedeniyle Cüneyd'in önüne doğru çöktü. Cüneyd bir terslik olduğunu farkederek çöktü mindere.

_ iyi misin fani?

Sadi sinirle çemkirmişti karşısındaki adama.

_ yahu fani ne derdin varsa hele bir zaman girsin araya Cüneyd efendi bacısını toprağa koyalı kaç saat
oldu ki?

Cüneyd önündeki adamın elini sıkarak yanağına düşen yaşları umursamadan sordu cılız sesiyle.

_ sende mi yakınını kaybettin?

Adam başını hiç kaldırmadan hıçkırarak ağlamaya devam etmişti. Cüneyd ise daha bir elini sıkarak tekrar mırıldandı.

_ hadi anlat fani.

Adam başını kaldırmıştı. O denli ağlamıştı ki gözleri kırık cam parçası kadar keskin ve parlaktı.

_ acın var Cüneyd efendi acımdan anlarsın diye kapına geldim. Benim hanım vefat edeli çok oldu. Kızım Nisa'm... Kayıp! Bulamıyorum.

Cüneyd duyduğuyla bir anda kaldırmıştı başını.

_ kaç yaşındaydı kızın?

Adam derin bir nefes alarak yumdu gözlerini.

_ 19 yaşındaydı...

Cüneyd burnunun sızlamasıyla bakışlarını önüne doğru indirdi.

_ Maşita'mla yaşıtmış... İçindeki alevin ne boyutta olduğunu en iyi ben anlarım ama...

Adam umutla temizledi boğazını.

_ yaşıyor ben inanıyorum benim kızım yaşıyor Cüneyd efendi... Allah'ın rızası için yardım et bana.

Cüneyd tam cevap verecekken adamlar gelmiş ağlayan adamı kenara çekmişlerdi. Cüneyd bakışlarını çekememişti üzerinden.

_ yahu densiz işte! Acısı olan adamdan yardım mı istenir?

Sadi sinirle söylenirken Cüneyd'in bakışlarıyla susmuştu bir anda.

_ sen yaşamadın o duyguyu ne diye konuşursun!

Bir anda ayaklanmıştı.

_ nereye Cüneyd?

Cüneyd onu umursamadan çıkmıştı ortamdan. Kabrin yoluna doğru sendeleyen adımlarla ilerliyordu. Gözleri kabrin yanında ağlayan Feyza'ya dönmüştü. Usulca yaklaşıp mırıldandı.

_ ölüm en büyük hakikattir Feyza!

Feyza Cüneyd'i görür görmez yanaklarını silip doğrulmuştu.

_ Maşita'yı sevmezdin sen! Ne oldu da öldüğü günden beri ağlarsın?

Feyza afallamış halde tam gidecekken sertçe tuttu kolundan cüneyd.

AŞK DERGAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin