24. Bölüm

28 4 33
                                    

Sabah kütüphanede kitabını okurken kapısı aniden açılmış bir anda kaldırmıştı başını. Gelen Kubilay'dı.

_ Cübbo!

_ CüneyD!

_ barışalım lan hadi gel.

Cüneyd derin bir nefes alarak kapattığı kitabı sehpaya bırakarak oturması için işaret verdi.

_ en azından aklın başına gelmiş gibi, içmemişsinde hayrola?

_ dün olanlar...

_ iftira attın, ben bir mazlumun hakkına girdim.

_ tamda öyle sayılmaz aslında.

Cüneyd kaşlarını çatarak baktı suretine.

_ nasıl?

_ Affan Maşita'nın yanına gitti Nur'da gözcülük ediyordu. Kabul Nur'a yakınlaştım hatta sesini çıkarmamasının sebebi de tehdit ettim onu Cüneyd'i çağırırım Affan'ı öldürür diye.

_ yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür biliyorsun dimi? Gerçi sen o zıkkımlada gidersin cehennemede neyse!

_ inanmıyorsan Maşita'ya sor.

Cüneyd aniden doğrulmuş giderken kapı önünde Başak ve Can'a rastladı.

_ Cübbo!

Ellerini arkada bağlayıp duraksadı bir anda.

_ CüneyD!

_ yani Cübbolu CüneyD efendi hazretleri...

_ uzatma Başak işim var!

_ biz senden özür dileyecektik aslında.

Bu sefer Can atılmıştı ortaya.

_ hem sana hediyede aldık.

Cüneyd hafif tebessümle sordu.

_ benim için mi?

Başak başını sallayarak uzatmıştı elindekini. Cüneyd heyecanla eline alarak açmıştı kutuyu. Kutuda gördüğüyle çatık kaşlarla kaldırmıştı başını.

_ bu ne?

Başak önce kutuya bakarak tebessüm etmiş ardından Cüneyd'e dönmüştü.

_ beğenmedin mi?

_ ampul?

Başak afallayınca Can girmişti devreye.

_ biz haline acıdık adamın parası mumlara gidiyor en iyisi ona bir ampul alalım kitaplarını rahat okusun çocuk dedik fena mı ettik?

Cüneyd kutunun kapağını kapatarak hafif bir kahkaha attı.

_ kimsenin aklına gelmezdi bana ampul almak ne diyeceğimi bilemedim şimdi. Allah zihninizi bu ampul gibi aydınlatsın!

_ Maşita'yı istemeye geliyorlarmış.

Diye konuyu değiştirme çabasıyla konuştı Başak.

_ ne zaman?

_ ohoo Cübbo kardeşini isteyecekler ondan bile haberin yok he! Akşam işte.

_ sen nereden biliyorsun Başak?

_ Zeynep söyledi ona da Sadi hoca söylemiş.

Cüneyd birşey demeden hızlı adımlarla ayrıldı oradan. Sadi hocanın odasının kapısını bir kere vurmuş derhal içeri girmişti.

_ hayrola Cüneyd?

_ hayrını bana danışman icab etmez miydi? Bugün babam yoksa ben varım bu kızın başında ben!

AŞK DERGAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin