Cüneyd'den...
Amcamla istişare ederken içeri bir anda giren kişi ile sinirle doğrulttum başımı.
_ Nur hanım hayrola?
Bir iki nefesin ardından endişeyle yaklaştı bana. Sedirden doğrularak dikildim karşısına.
_ iyi misin hanım?
_ abim...
Aklıma bir anda Maşita gelmiş kütüphanenin kapısına yaklaşmıştım. İçeride kitap okuyordu...
_ gel benimle!
Bahçeye doğru hızla çıkarken arkamdan gelmişti.
_ ne oldu anlat?
_ abimi gördüm burada...
_ nasıl?
Birden kaşlarım çatılmıştı.
_ gördüm işte gördüm peşinden koştum yetişemedim gitti.
_ Maşita onu görmemesi lazım!
_ ne yapacağız peki?
Düşünceli halde etrafa göz gezdirirken kapıdan girene döndüm.
_ yine mi ya yine mi of!
Sitemle çemkirirken Kubilay varmıştı yanımıza.
_ ne çemkiriyorsun aga hayırdır?
_ ulan zıkkımlandın mı yine sen?
_ azıcık...
Ayakta yalpalanarak gözü Nur'a dönmüştü.
_ vay artist! Naber güzelim?
_ güzel olduğum doğrudur da sanane be hödük!
_ bana bak ikidir hödük diyorsun!
Birden kızın kolunu tutmuştu sert şekilde.
_ o dilini kesmeyi biliriz!
_ bırak lan kolumu!
Kaşlarım çatık halde çektim kenara Kubilay'ı.
_ sen karışma Cübbo! Bir su meselesi var halletmem lazım.
_ ulan şimdi seni bir halledeceğim ben! Kendimle mi uğraşayım sizinle mi belli değil be...
O sırada Maşita gelmişti yanımıza.
_ Kubiiğğ! Ne ara geldinn?
Kubilay Maşita'ya yaklaşarak yanağından makas aldı.
_ sen büyümüşsün bee!
_ anlamadım 8 yaşında mı kalsaydım?
_ hiç değişmemişsin fıstık!
Bu konuşmalar nereye gidecek diye düşünürken sesleri yükselen Başak ve Can bize doğru yürüyordu.
_ bi siz eksiktiniz zaten sabah sabah tam oldu!
Sessizce mırıldanırken varmışlardı.
_ sanane be sanane!
_ kızım sanane diyemezsin ne işin vardı o herifle diyorum!
_ Can!
Sabır çekerek içeri doğru ilerlemeye başladım. O anda karşıma Sümeyye çıkmıştı.
_ sen hangi ara geldin?
_ az önce Arif ile beraber Sadi hocanın yanındaydım. Sinirli misin sen?
_ yok canım niye sinirli olayım ki bu dergahta insan sinirlenebilir mi hiç!
Dişlerimi sıkarak girdim içeri.