Kaşif

321 35 9
                                    

Z: Nereye gidiyoruz?

K:...

Z: Sana diyorum, nereye götürüyorsun beni?

K:...

Z: Sağır mısın sen ya? Adam gibi cevap ver bari. Kız kaçırır gibi aldın beni evden, nereye gittiğimiz belli değil. Adam gibi konuşuyoruz, cevap vermiyorsun.

K: O zaman sen de adam gibi konuşmak yerine adam gibi sev Prenses. Çözüm çok basit.

Kerem yola çıktığımızdan beri ilk defa bir söz ediyor.

Z: Öncelikle sen bana prenses demeyi kes, çünkü ben prenses değilim. Ayrıca bunun benimle konuşmamanla ne ilgisi var?

K: Seninle konuşabilmem için seni tanımam gerek Prenses. Sen de bana kendi masalını anlatacaksın ve seninle konuşmaya başlayacağım.

Z: Ne masalı Kerem? Eğer bir masal istiyorsan Külkedisi bana uyar.

K: Cindrella'yı mı kastediyorsun?

Z: Tabii, sizin gibi züppeler onu Cindrella bilir ama Türkçesi Külkedisi. Cindrella, saat on ikide prenseslikten külkedisi makamına düşüyor ya, ondan diyorum. Ben de sana kendimi anlatırsam prenses olmaktan çıkıp Külkedisi'ne dönüşeceğim.

K: Ama geride bir de ayakkabı bırakıyor. Sonra da ayakkabının yardımıyla prens Külkedisi'ni buluyor. Evleniyorlar, Külkedisi tekrar prenses oluyor. Ve sonsuza dek mutlu mutlu yaşıyorlar.

Z: Masallar her zaman mutlu sonla biter ama hayatlar maalesef öyle değil. Çok konuşma da bal kabağı bul bana.

K: O ne alaka?

Z: Bal kabağından at arabası yapıp baloya gideceğim ya.

K: Ahahhaha, Zeynep ya :D

Açık kırmızı dudakları dişlerinin önünden çekiliyor ve Kerem'in bembeyaz dişlerini ortaya çıkartıyor. Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilir? "İnsan mı yedin vicdansızın oğlu, bu ne güzellik?" diyesim geliyor ama yok, bu insan yemeyip kendine insandan takma gülüş yapmış. Ve Zeynep Yılmaz yine saçmalama turlarında.

Z: Gülme, sinirimi bozuyorsun.

Daha da sesli bir şekilde gülmeye başlayan Kerem'i durdurmak, deveye hendek atlatmaktan bile daha zor; kabul ediyorum.

K: Zeyneeep...

Z: Ne?

K: Sen Cindrella gibi ayakkabını bırakma, başka bir şeyini bırak.

Z: Kerem ne diyorsun Allah aşkına?

K: Şöyle sutyenini falan..

Z: İsterseniz cariyeniz olarak sizin için bu akşam raks ederek kendimi affettirebilirim hünkarım. Ne zannediyorsun sen kendini, padişah falan mı? İstersen ferman da yayınla, nasıl davranacağımızı bilelim.

K: Sultanım sen olacaksan ben padişah olmaya razıyım güzelim.

Z: Sen hemen bir kamyon al bence.

K: Nedenmiş?

Z: Kamyonun arkasına kocaman harflerle de yaz: "Sultanım sen olacaksan ben padişah olmaya razıyım güzelim. By Öküz"

K: Güzelmiş, yazarım ben bunu.

Z: Değerlendir zamanı gelince, Zeynep Yılmaz'dan dahiyane fikirler bunlar.

Güneş'in ortadan kaybolup yerini Ay'a bırakmasıyla güne akşam egemen olurken kaçırılışımın üstünden tahminimce üç saat geçiyor. Saat dokuz on olmalı. Nereye gittiğimi öğrenmeye bile üşenen ben hala Yağmur'un bunu bana nasıl yaptığını anlamaya çalışıyorum. Bir de avukat olacak... İradesi dışında zorla bir yere götürülen birine bile yardım etmiyor. Doktorların Hipokrat Yemini var da bu avukatların yok mu? Bu konuyu araştırsam iyi olacak.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin