Love me, Please ?

1.BÖLÜM

Çeviri: Betriss

Ç/N: Merhaba arkadaşlar artık comeback yapmanın tam zamanı. Of number'ı bitiremediğim için çok üzgünüm ama yazarın elinden ne çektiğim sizde biliyorsunuz.Bu sefer daha eğlenceli, ihtiraslı bir ficle geldim.Hemde çiftler farklı ilk defa kaisoo dışına çıktım. Umarım beğenirsiniz birinci bölüm felan ara geçiş gibi ama bol smutlu ve entrikalı olacağa benziyor.Bu arada bol yorum yaparsanız çok sevinirim, beğeniden çok ciddi manada yorumları seviyorum. Şimdiden teşekkürler okuduğunuz için. Sizleri seviyorum.heart ifade simgesi

16 yıllık yaşamı boyunca okulda olan sıradan günlerden biriydi, Park Chanyeol kantinde köşede yalnızda ismi Kim Jongin ve Jongin'in kız arkadaşı, çocukluk arkadaşı Do Kyungsoo ile oturuyorlardı.

 

''Yeol hyung, sen Sehun'a olan duygularını itiraf etmelisin diğer çocuklar onun alt tarafını kıpırtdatmadan önce.'' Jongin Chanyeol'e dik dik bakarken söylediği sırada uzun boylu yoda hayallerindeki çocuğun etrafını yakışıklı ateşli insanlarla çevrilmesine baktı, sessizce...

''Nini haklı, Chanyeol. Burada oturma git konuş onunla ve büyük gözlüklerinle bakmayı kes. '' Kyungsoo Chanyeol'e kalp gülüşünü verdiğinde diğerininde genişçe gülümsemesini sağladı.

''Bende onun bana oppa diye seslenmesini çok istiyorum fakat ayrıldığımzdan beri sen bana yardım etmek zorundasın. '' Chanyeol söylediğinde 3'de seslice güldüler. ''Biz sadece üç ay ayrı kaldık, Park Chanyeol. ''Kyungsoo homurdanarak söylediğinde Jongin kıkırdayarak ufakça vurdu. Chanyeol yalandan gözlerini devirdi. ''Hyung aşık olduğun gidiyor, peşinden git. '' Jongin yakın arkadaşıyla olan Sehun'u işaret etti.Luhan kantinden ayrıldığında uzun bacaklarıyla çabucak hayallerindeki kızın yanına gelip ismiyle seslendi. '' Oh Sehun!Sehun-ah. ''

Amigo takımının kaptanını biri çağırıyordu, ardına dönüp baktı. Chanyeol'un pantolonu zorluyordu, ayrıca nefes nefese kaldığında duvardan tutunup soluklandı. (Şişman olduğu için.)

'Evet! Voleybol maçında birbirlerine çarptıklarında Park Chanyeol onu gözleriyle saldırmıştı, ve ilk görüşte aşık olduğu insana bugün duygularını açacaktı. Evet Park Chanyeol! Fighting!'

''Ne istiyorsun? '' Sehun'un ani çıkışı Chanyeol'ün beceriksizce öksürmesine neden oldu. '' Ben- lütfen duygularımı kabul et, Sehun-ah!'' Chanyeol hızla söyledi ve gözlerini sıkıca kapattı. Chanyeol 3 dakika bekledi ve ardından gözlerini yavaşça açtığında karşısında puppy gözlerle bakan Sehun'un en yakın arkadaşı Luhan'ı gördü. '' Ouww çok şirin bu çocuk. '' Sehun bu duygu karşısında gözlerini devirirken, Luhan alayvari üslupla konuştu. Chanyeol kıpkırmızı kesildi ve utançla kafasını yere eğdi.''Harry potter gözlüklere ve şişman insanlara alerjim var, nefret ederim. '' Sehun soğuk birşekilde reddetti ve yürüdü, yanından geçtiği öğrenciler bu durum karşısında kahkaha attılar. Kyungsoo ve Jongin arkadaşlarının korkunç şekilde reddedilmesini dinlediler ve onun adına üzüldüler.

''Harry potter gözlüklere ve şişman insanlara alerjim var, nefret ederim. ''

Bu cümle Park Chanyeol'ün zihninde sürekli dönüp duruyordu, ilk aşkı tarafından korkunç bir şekilde reddedildi, beş yıl geçse bile hala hatırlıyordu.

Chanyeol şimdi 21 yaşında KyungsHee üniversitesinde birinci sınıfa giden , müzikle uğraşan, besteler yapan matilda gitar çalan ve freestyle rap yapan genç bir çocuk haline gelmişti. O matilda gitarı eline alınca kelimenin tam anlamıyla mutluluktan kahkaha atıyor kendinden geçiyordu. Müzik onun bütün dünyasını oluştururken, odasına biri geldi ve Chanyeol'ün boynunu küçük elleri sardı.

''Hey, Channie '' Chanyeol vokal sesliye gülümsedi ve cücenin dudaklarını öptü. '' Hey,merhaba güzellik!'' Chanyeol büyük bir gülümseme verdiğinde diğeri bundan hoşnut olmuştu. ''Yeniden beste ? '' krallara layık genişlikteki Chanyeol'ün yanına oturdu. Chanyeol mırıldandı ve rastgele çaldı.
'' Channie hala onu unutmadığını söyleme bana ? '' Sorarken Chanyeol'ün kasvetli yüzüne baktı. '' Üzgünüm, Baek. Yapamam.'' Chanyeol calmayı durdurdu ve gitarı köşeye koydu. Baekhyun onun yüzünün gülmesi için herşeyi yaptı. '' Channie seni seviyorum, fakat bundan nefret ediyorum. ''Chanyeol devam etmesi için bekledi ve diğerinin gözlerine baktı.

''Eğer onu unutamazsan ilişkimizi sonlandırabiliriz ve bana söz ver bunu sonlandırdığımızda onu sevgilin yapana kadar takip et, tamam mı?'' Baekhyun diğerini tutkuyla öperken geniş bir gülümseme verdi. ''Söz veriyorum seninle olacağım çünkü hiçbir yerde onu bulamadım. '' Chanyeol puppy dudaklarını yavaş yavaş ısırdı Baekhyun ona yeniden gülümsedi.

''Wow wow wow burada ne arıyorsunuz ? Park Chanyeol gri-yeşlimtırak saçın ve havalı ceketinle bir numara duruyorsun. '' Jongin ona doğru yürüdü ve arkadaş canlısı sarılma verdi. ''İyi görünüyorsun, Chanyeol. '' Kyungsoo Jongin'i doğruladı. ''Oh hey, Baek noona !'' Jongin dalga geçercesine el salladı. ''Tatilin nasıl geçti ?'' Dört genç en son proje ödevi için biraraya geldiklerinde Kyungsoo sordu. '' Chanyeol sahilde topu yakalamaya çalışırken düşmesi çok eğlenceliydi. '' Baekhyun anıyı kafasında canlandırırken güldü. Diğerleri kahkahala ile gülünce Chanyeol'de onlara katıldı. '' Sanırsam o uzun bacakların senin için bir dezavantaj , hyung. '' Jongin yodaya sataşırken, Kyungsoo bir tane patlattı. '' Bebeğim, acıttı. ''Jongin acıyan yerini tutarken somurttu.

''Bende onu istedim zaten. ''Kyungsoo huzurlu kütüphaneye geldiğinde diğerinin yanına oturdu. '' Sorun değil Soo. Jongin ondan uzun olmamı kıskanıyor. '' Chanyeol Dongsaenginin asık suratına bakarak kahkaha attı. ''Hayır. '' Jongin dilini çıkardı ve ardından hep birlikte gülmeye başladılar. 

''Çocuklar sessiz olalım, kütüphanede olduğumuzu unutuyorsunuz. '' Baekhyun parmağını dudağının üstüne koyarak sessizliği sağladı.

''Tanrım, sınıfa gidebilir miyiz ? '' Sehun elindeki kitabı çevirirken homurdandı. ''Sehun, ilk dönemden beri kalıyorsun, bu dönemde yeniden kalmak istemezsin değil mi ?'' Luhan arkadaşının tembel tutumuna kaşlarını çattı. '' Babama soracağım okula biraz para versin geçeyim, çokda büyük sorun değil. '' Sehun gözlerini yuvarladı ve elindeki kitabı fırlattığında yanındakilerin yanına düşüp güm sesi çıkardı. 2 arkadaş daha vardı, Kris Luhan'ın erkek arkadaşı sesli grubun tam karşısında oturuyordu.

''Biraz daha sessiz olamazlar mı ? '' Sehun tıslayarak konuştu ve gri-yeşilimtırak boyalı kişiye gözlerini kısarak baktı.

''Bu kim ? '' Sehun sorduğunda Luhan direk olarak arkadaşının baktığı yere baktı. ''Çok tanıdık geliyor. '' Luhan Sehuna baktığı sırada baktıkları kişi önündeki çocuğu öptü. ''Şansın yok Sehun, çoktan kapılmış. '' Kris sıradan bir şekilde söyledi ve telefonuna baktı. '' Hayır o çocuk hala benimle tanışmadı, Wu YiFan. '' Sehun alay ederken Kris gözlerini devirdi.

Sehun ve Kris atışırken Luhan çocuğun dersleri için birkaç kitap alıp oturduğunu farketti. ''Hun... Sehun! '' Luhan çağırırken Sehun memnun olmamış ifadeyle ona döndü. ''NE ? '' Sehun kollarını bağlayarak sordu. Luhan masada yalnız başına oturan çocuğu işaret etti,Sehun Luhan'a bakıp piç şekilde sırıttı. 

Sehun masada Japonca kitabı okuyan kişinin yanına ayartıcı şekilde kalçalarını sallayarak gitti. ''Hey--- '' Sehun önündeki kişiyi görünce şok olduğundan konuşması yarım kaldı. 

''Park Chanyeol ? ''