BÖLÜM 3

468 37 7
                                    

-Love Me Please?-

Çeviri: Betriss


''Hyung, hadi öğle yemeğine gidelim. '' Jongin öğle yemeği saatini kontrol ederken söyledi. ''Yeah Chanyeol, açlıkdan öleceksin, Baekhyun'dan diyette olduğunu kendini aç bıraktığını duyduk. '' Kyungsoo ölümcül bakışlarını gönderdi ve Chanyeol cırlama üzerine yerinden sıçradı.

''Baek~~ Neden söyledin ? '' Chanyeol sevimlice surat astı. Baekhyun kıkırdayarak sevimli Chanyeol'ün tarafına geçti.

''Çünkü Kyungie'ye söylemeseydim yememeye devam edecektin. '' Baekhyun ayağa kalktı ve Jongin Kyungsoo'yla kafeteryaya gitmek için hazırdı.

''Pekala, pekala diğer ders için sıkıcı Japonca kitaplarımı alayım, siz önden gidin çocuklar sizi yakalarım. '' Chanyeol fikrini söylediğinde diğerleri onaylarcasına başını salladı, Baekhyun ise çocuğun yanağını ve dudaklarını gagaladı.

''Çocuklar lütfen PDA'yle durun. '' Jongin gözlerini kurnazca devirdi ve kollarını Kyungsoo'nun beline sardı. ''Şuan yaptığın gibi ?'' Jongin dilini şımarıkça dışarı çıkardığında Chanyeol piçimsi şekilde sırıttı. +

Ve, Chanyeol arkadaşları ile ayrıldı ve Japonca kitabını aramaya koyuldu. Chanyeol sonunda istediği kitabı bulduğunda sıraya oturdu ve 5-6 dakika kitaba göz gezdirdi. Sıkıcı kitapla biraz uğraşmıştı. Birkaç yumuşak adım seslerini duydu ve o kişi tam önünde durdu. Baekhyun dışında kızlardan hoşlanmıyordu ve ilk aşkı yanındaydı, lanet etmedi.

''Park Chanyeol ? ''

Chanyeol kafasını kaldırdı ve gözlüklerinin üzerinden seslenen kişiye baktı. Nefesi kesilmeye başladı.

''Oh Sehun ? ''

5 yıl önce onu sert biçimde redddeden kişiyi görünce hızla soludu, Baekhuyun onu bulmadan önce eks aşkı karşısında görünce zihninde bir küfür savurdu. Tanıdık kişi konuşmaya devam edecekti.

''Channie sen bitird--oh no ''

'Bu!' Chanyeol küfür savurdu, kitabı yan tarafa koyup Baekhyun bileğini kavrayıp kütüphaneden çıkarken Sehun onun bileğini kavradı.'' Chanyeol! Bekle! Beni dinle.!'' Sehun yalvardı ve kavradığı bileği daha sıkıca tuttu, Chanyeol titrekçe inledi ve ona baktı.

'' Üzgünüm ama gitmem gerek. '' Chanyeol sertçe elini çekti ve Baekhyun'u kütüphane dışına sürükledi.

Baekhyun arkasına dönüp baktığında daha yeni Chanyeol'le konuşan kişinin şeytanca sırıttığını gördü. Sehun kaşlarını çattı ve Chanyeol'ün sevimli sevgilisine şeytanca gülümsedi.

''Yani rakibim var öyle mi, huh ? Daha da ilginç olacak. '' Sehun n.ci kez piç şekilde sırıttı ve arkadaşının yanına gitti.

''Gerçek mi ? '' Jongin Kyungsoo tarafından yedirilen salata ağzındayken bağırdı, ve bu davranışı Kyungsoo tarafından çemkirilmesiyle sonuçlandı.

''Kim Jongin, böyle bağırmayı keser misin ? '' Kyungsoo tısladığında Jongin hemen özür dilercesine diğerinin yanağını öptü. Salatayı yuttuktan sonra çifte döndü.

'' Gerçek mi ? Yani --- Böyle seslenebilir miyim ? '' Jongin Kyungsoo'ya baktığında sevgilisinin salakça hareketlerine iç çekti. '

'Yapabilirsin, Jongin. '' Baekhyun kavunlu meyve suyunu yudumlarken söyledi. Chanyeol Baekhyun'un aniden değişen durumuna kaşlarını çattı ve omzunu silkti.

''Tamam, yeniden mi karşılaştınız ? '' Jongin yeniden sordu, diğerleri kafa salladı.

''Wouw , ne küçük dünya ama. ''Jongin dudaklarını büzdü ve sandalyesine geri yaslandı.

''Dünya küçük, Jongin. '' Kyungsoo söyledi ve mutlulukla ev yapımı kimbap'ı yedi, yedirdi.

''Peki, bu konu hakkında ne yapmayı planlıyorsun, Chanyeol?'' Baykuş elinde chopstickleri ile oynarken sordu.

''Şuan için bir fikrim yok. '' Chanyeol iç çekti, Baekhyun onun bel oyuntusuna gülümseyerek masaj yaptı. Chanyeol'de ona gülümsedi ve başını omzuna koydu.

''Aman tanrım, o mu ? '' Kyungsoo'nun gözleri genişlerken diğeri uyuz olmuşcasına ayaklarını sıraya çarptı.

''Park Chanyeol! Sen nasıl öyle çekip gitmeye cüret edersin? '' Sehun inat edercesine bağırdığında diğer öğrenciler kafalarını çevirdiler. Chanyeol kaşlarını çattı ve ayağa kalkıp kule gibi yükseldi. '' Ne--?'' Chanyeol sözünü söyleyemeden önce...

Dudaklarının üzerinde bir çift dudak hissetti ve diğer öğrenciler ve arkadaşlarının nefesleri kesilmişti.
Sehun öpücüğü bozdu ve pis bir şekilde sırıttı.

''Beni aldattığın içindi bu..'' Sehun dudaklarını yaladı ve sahneyi terk etti, Kris ve Luhan salakça Chanyeol'e sırıttılar ve hızla oradan ayrıldılar.

''Park Chanyeol'ün Oh Sehun ile olduğunu bilmiyordum. ''

''Onu benim yapmak için şansım var. ''

''Zavallı Baekhyun.. Umarım o iyi olacak. ''

Baekhyun dişlerini gıcırdattı ve kafetaryadaki öğrenciler hemen dedikoduya başlarken o küçük elleri ile masayı yumrukladı.

''İki kişi bu oyunu oynayabilir, Oh Sehun. '' Baekhyun zihninde kendi kendine konuştu ve Chanyeol'e seslenmek üzere ayrıldı.

Baekhyun izlediği yola doğru hızlandı, sarışını arıyordu fakat şans ondan yana değildi, bulamadı. Nefes nefeseyken Chanyeol'ün onun ismini çağırdığını duydu, pencerenin yanına geçti ve sahte gözyaşları ile hıçkırık koyuverdi. Chanyeol sonunda onu uzun bacakları sayesinde pencere kenarında buldu, hızla ona yönelerek küçük bedene sarıldı.

''Güzelim, üzgünüm lütfen artık ağlama. ''Chanyeol Baekhyun'un bedenini kendine çevirdi ve kulağına yavaşça fısıldadı. Küçük beden hızla sıkıca Chanyeol'ün vücuduna sarıldı.

''Yeol, biliyorum daha öncede söylemiştin. Fakat ben senin gitmene hazır değilim. '' Baek bilerek sesini çatlattı, ve kafasını Chanyeol'ün kalp atışlarına gömdü. Chanyeol dikkatsiz erkek arkadaşına iç çekti.

''Üzgünüm Baek, o kadar ileri gideceğini bilmiyordum. Lütfen ağlama..Ben hala seni seviyorum.. '' Chanyeol kollarını Baekhyun'un minyon bedenine sardı, ve başının üstünü öptü. Baekhyun mızırdandı ve Chanyeol'ün boynunu tutup kendine çekti ve derin bir öpücük verdi. Chanyeol bu öpücüğe gülümsedi.

Sehun merdiven basamağının köşesinde duruyordu, bir çift sinirli göz onları izliyordu ve Sehun sinirle avuçlarını yumruk yaparken tırnaklarını avuç içine geçirdi...

Love me, Please ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin