Burnumdakı kaşınma hissi beni uyutmadı. Ama daha uykuya dalalı 1 saat hiç olmamıştır ya.
Garip bi şekilde içim Ozanın kokusunu duyma isteği ile doldu taştı. Ama duyamadım. -
-Özledimmi? Hayır ya ne alaka. Burnumda ne var ya??
-Kalk hadi uykucuuOzanın sesini duyunca yerimden atladım. Yerimden dediyim battanenin üstü oluyor ya hani o da ayrı bi mesele.
Ozan elinde küçük bi mendille burnumu kaşıyormuş. Ay ne hoş.
-Günaydım.
Dedim yorgun bi sesle
-Günaydın
Dedi Ozan benim aksime çok neşeli bir şekilde ve devam etti.
-Kimi özledin?Ayyy ben onu içimden söylememiştimni ya??
-Kimimi özledim?
-Evet. Ben burnunu gıdıklarken "özledim, yok özlemedim, burnumdakı ne yaaaa" gibi şeyler söyledin. O kadar tenbelsinki kalkıp ne olduğuna bile bakmıyorsun
Ve güldü. Bu gün çok neşeliydi. Gerçekten gülmek çok yakışıyordu ona. Öylesine gülmezdi Ozan. Güldümü yürekten gülerdi. Gözlerinin içi parlardı resmen. Onun gülüşünü soldurmak istemesemde "bakıyorumda bu gün çok neşelisin" cümlesi ağzımdan çıktı.
Tahmin ettiğim gibi gülümsemesi anında yüzünde soldu. Tabi gözlerinin parıltısı da. İçten içe kendime bir küfür savurdum.
-Ormanı seviyorum. Bilmem. Belki de bu durumda gülmek doğru değil ama ne acım olursa olsun..
Derken bir kaç saniyelik sustu.
-Yani. Ne bileyim orman sabahları bana hep mutluluk verir. Öğlen değil, akşam değil. Sabah. Güneş yeni doğar, ağaçların arasından saf ışık süzülür ya. Sanki ağaçların da, güneşinde rengi bir başkadır sabahları. Daha saf, daha temiz, dah güzel. Yeni doğmuş bi bebek gibi.
-Bebekmi?
İstemsiz olarak gülümsedim
-Bebek. Yeni doğulmuş. Hiç bir suçu olmayan. Işıl ışıl gözlerle bakar ya etrafa.
-Evet. Işıl ışıl gözler.. Biliyormusun?
Derken Ozan yüzünü bana çevirip, gözlerini gözlerime birleştirdi. Beklenti halinde bakmaya başlarken boğazımı temizleyip konuştum.
-Sende bi bebek gibisin.
-Bebek?
Demin benim ona verdiğim soruyu şimdi aynı gülümseme ve şaşkınlıkla o bana soruyordu.
-Bebek. Gülerken gözlerin saf, masum bi bebeğinki kadar güzel bakıyor.
Bir anlık gözlerini gözlerimden kaçırmadan öylece baktı. Ve küçük bi kahkaha çekerek ayağa kalktı. Arkasını temizlerken elini bana uzattı.
-Hadi bakalım kalk. Yemek aramalıyız. Bebek acıktı.
Deyip bir küçük kahkaha daha patlatdı. Bu zaman ben de ona eşlik edip gülerken bana uzattığı elini tutup ayağa kalktım.Yerdeki her şeyi çantalara koyup, irerlemeye başlatık.
Bir-iki ananas falan bula bildik ama bu bizi kesermi? Tabiiki doymadık.
-Ozaaaan
-Efendim
Dedi yola bakarak, bense ona bakmaya devam ediyordum.
- Ya sen doydunmu?
-Hayır Duygucum her halde doysaydım şimdi uyuyor olurdum.
-Yaa. Hiç de öyle yeyip yatan birine benzemiyorsun ama..
-Öylemi?? Nasıl birine benziyorum?
-İşte daha çok spor yapan, formuna dikkat eden biri gibi.
-ee sen doydunmu peki?
Gözlerim irelideki şeyi görünce irileşti.
-Ozaan!!!
Diye bağırdım.-Noldu?
Dedi telaşlanmış bi şekilde.
-Ozan uçak burda!!
-Ne?
Deyip hemen baktığım yere çevirdi bakışlarını.Uçağı görür görmez hemen yanına koştu.
Ben de arkasıyca tabii.
İçine girerken sonunda güzel bi yemek yiyeceğiz diye sevinmiştim ki, Ozanın bağırtısıyla şok oldum.
-Ozan??? Noldu?
-Duyguu...
-Noldu Ozan?
- Duygu bestelerimin hiç biri yok. Hiç biri..
-Nasıl yani? Sakin ol bi dakka. E uçak çalınırken hiç düşünmemiştik bunları.
-Allah kahr etsin. Bu bavulu getirdiğimi unutmuştum. Kahr etsin!!
-Tamam Ozan sakin ol.
-Duygu. Emeklerim gitti Duygu. Her şey gitti. Uykusuz gecelerin mahsülü. Bestelerim yok Duygu.
Derken kızarmış ve şaşkın mavi gözlerinden bir damla yere aktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk şarkısı
RomanceBir şarkıdan insan bu kadar etkilenirmi? Belkide şarkıda değil onu söyleyen kişidedir büyü...